Rahmi Ofluoğlu yazdığım yazının içeriği ile ilgili bir şey söylememiş. Olayı kişiselliğe çevirmiş. Ben orada kişisel bir şey yazmadım. Bu yazıda şuna cevap verilmeli; 300’e yakın yabancı firma avukatlık faaliyeti yaparken, Kocasakal Yabancı hukuk firmaları için niye bir şey yapmıyor?   Ben bunu söylemek istiyorum. Zamanın da ben bunu Kocasakal’ın yüzüne de söyledim. Maliye Bakanlığının Gelirler İdaresi,  İstanbul Barosu, Ankara Barosu ve TBB ile birlikte bir operasyon yapabilir, bu firmaların maliye kayıtlarına el koyabilirdi. Çünkü bu firmaların çoğu muhasebe kayıtlarını offshore hesaplara göndermekteler, kendi içlerindeki yazışmaları tespit edebilirlerdi. Böylece bir hizmet yapabilirlerdi. Yani mesele lafta kalmasın,  lafta herkes vatansever. Buna cevap versin. Kocasakal, Ahsen Coşar’ın önüne kırmızı kart koyarken, şimdi Ahsen Coşar ile niye bu kadar yakın!

Ben Feyzioğlu’nu desteklemiyorum.

Ben sadece demokratik hakkımı kullanıyorum. Ben Ahsen Coşar’ı da, Feyzioğlu’nu da en iyi tanıyanlarda biriyim. İkisinin ortasındayım, ama ben sadece en kötü aday kim bunun üzerindeyim. Bana göre Ahsen Coşar aday olmasın da kim olursa olsun. Burada Bektaşi örneğini vermek gerekirse; “Bektaşi’ye sormuşlar en iyi şarap hangisi diye. Tek tek şarapları tattıracaklarmış, ilk şarabı vermişler. Bektaş’ı içer içmez tükürmüş ve yüzünü ekşitmiş. Diğerini vermek istemişler, Bektaşi denememiş bile. “Bundan sonra hangi şarabı tadarsam tadayım ilk içtiğim kadar kötü olamaz” demiş.  Bu yüzden Ahsen beyden sonra kim gelirse gelsin TBB’yi daha kötü yönetemez diye düşünüyorum.  Zaten Barolar Birliği seçimlerinde şuan başkan adaylarının hiçbirinin meslek harikulade başarılara imza atacak kişiler olduğunu düşünmüyorum. Seçim ehven-i şer yani kötünü iyisi bağlamında olacaktır.  

İstanbul Barosu Tavşan aday çıkartırsa Ahsen Coşar kazanır.

İstanbul Barosu sahip olduğu delege sayısı itibarı ile Barolar Birliği seçiminde kilit noktada. Yani İstanbul barosunu destekleyeceği, ya da çıkaracağı bir tavşan adayın oyları bölmesi demek; seçimin sonucunu belirleyecektir. Bir tavşan aday çıkartırsa Ahsen Coşar’a yarayacak, çıkartmazsa Feyzioğlu’na yaracaktır.

Feyzioğlu’na Destek ya da Köstek değilim.

Feyzioğlu’nu desteklemek, ya da kösteklemek tarzında bir çabam yok, olmadı. Kendisinin benim yazılarımda haberi bile yok ki; ben zaten kimseden emir almam. Diğer bir konu ise, benim özgeçmişimi okurlarsa; ben mi Kocasakal’ı kıskanacağım, Kocasakal ’mı beni kıskanacak, bu tartışılır. Ben sadece Kocasakal’a sözünün eri ol diyorum ve eğer söylemi gibi ulusalcı ise de oyları bölmemesi gerektiğini söylüyorum. Olduğu gibi görünsün lütfen.

Son olarak ben delege değilim. Sadece demokratik hakkımı kullanıyorum. Her hukukçu Türkiye Barolar Birliği başkanlığı seçimlerine dahil olmalıdır. Çünkü burası kritik bir makamdır, mesleğe çok faydası olacak bir makamdır, her hukukçu aktif olarak katılmalıdır. Her ne kadar siyaset ve dedikodu dönüyor dense de, hukukçuların bunları göğüsleyip fikirlerini ortaya koyması lazımdır.

Yrd.Doç.Dr.S.Sinan Kocaoğlu

Yrd.Doç.Dr.S.Sinan Kocaoğlu'nun “Quo Vadis” Kocasakal?” (Nereye Kocasakal?) Başlıklı yazısını okumak için Tıklayınız.