"TÜRKİYE'NİN BURALARLA İLGİLENMESİ GAYET DOĞALDIR"

Başbakan Yıldırım, Afyonkarahisar'da gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. ABD Savunma Bakanı Ashton Carter'ın 'Türkiye'nin DEAŞ'a karşı icra edilecek operasyonlara katılmasını istiyoruz' açıklamasını nasıl değerlendirdiği sorulan Yıldırım, "Evet, doğru demiş. Biz de aynı şeyi söylüyoruz. Musul'da, Irak'ta olan işlerden Türkiye her yönüyle ilgilidir; çünkü Irak'la bizimle 350 kilometre sınırımız var. Irak topraklarından bu sınırı aşarak, maalesef bölücü terör örgütü yıllardır bizim başımızı ağrıtıyor. Bizim, ülkemizin güvenliğin, barışını korumak için her türlü tedbiri almak gibi bir hakkımız var. Yaptığımız bundan ibarettir. Ayrıca gerek Suriye'nin gerek Irak'ın geleceği en yakından Türkiye'yi ilgilendirir. Türkiye'nin buralarla ilgilenmesi gayet doğaldır. Bunun aksini söylemek aslında normal olmayan bir şeydir" ifadelerini kullandı.

"MECLİS'İN TEKLİFİNİ İYİ DEĞERLENDİRİP, SORUNUN MİLLETE GÖTÜRÜLMESİNİN ÖNÜNÜ AÇACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ"

Başbakan Yıldırım, başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili kendisine yöneltilen bir soruyu ise şöyle yanıtladı: "MHP Genel Başkanı'nın bu konuyu gündeme getirmesi olumlu bir adımdır. Kendisine teşekkür ediyoruz. MHP'nin tercihi parlamenter sistemdir ancak olmuyorsa fiili durumun düzeltilmesi de gerekir. Bunu düzeltecek olan da millettir. Ancak millete gitmek için Meclis'te bunun en az 330'la geçmesi gerekiyor. Bu konuda Meclis'in AK Parti'nin getireceği Anayasa teklifine en iyi şekilde değerlendirip, sorunun millete götürülmesinin önünü açacağını düşünüyoruz. Bu yolda da kısa sürede çalışmalarımızı tamamlayıp, teklifimizi yüce Meclis'e sunacağız. Ondan sonraki değerlendirme ve karar önce Meclis'imizin olacak. Meclis'ten geçmesi halinde millete soracağız. Bu meseleyi de böylece Türkiye'nin gündeminden çıkaracağız" diye konuştu.

ÜLKEMİZİN GÜVENLİĞİ HERŞEYİN ÖNÜNDE GELİR

Afyonkarahisar'da Ak Parti İl Başkanlığı binasını ziyaret eden Başbakan Binali Yıldırım, parti binası önünde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'de PYD-YPG unsurlarına yönelik operasyonları ve Suriye'nin hava sahasının ihlali durumunda müdahale edeceği yönündeki açıklamalarını değerlendiren Başbakan Yıldırım, “Türkiye'nin Suriye'de yaptığı faaliyetler tamamen terör örgütlerini bertaraf etmeye yöneliktir. Aynı zamanda ülkemizin sınır güvenliğine yöneliktir. Bir yandan da DEAŞ başta olmak üzere diğer PYD, YPG biz bunları terör örgütü olarak kabul ediyoruz. Terör örgütlerine karşı yaptığımız mücadeledede kimin ne dediğinin önemi yok. Biz ülkemizin, sınırlarımızın güveliğini sağlamak için ne gerekiyorsa, bugüne kadar yaptığımız gibi bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz. Kimsenin toprağında, yerinde, yurdunda gözümüz yok. Kendi ülkemizin güvenliği herşeyin önünde gelir" dedi.

Rus Dışişleri Bakanı Lavrov'un tepkileri ve endişesi yönündeki soruyu da yanıtlayan Yıldırım, “Bu tip açıklamaları, karşılıklı açıklamalarla olmayan şeyi olur hale getirmeye lüzum yok. Bütün bu operasyonlar yapılırken koalisyon güçleri muhataplarımızla konuşuluyor, görüşülüyor, karşılıklı bilgi alışverişi yapılıyor. O yüzden endişe edecek birşey yok" dedi.

ABD SAVUNMA BAKANIYLA GÖRÜŞME

ABD Savunma Bakanı ile bugünkü görüşmelerine ve Musul operasyonunda Türkiye'nin de olması gerektiği yönündeki sözlerine ilişkin soruları yanıtlayan Başbakan Yıldırım,şöyle dedi:

"Doğru demiş. Biz de aynı şeyi söylüyoruz. Musul'da ve Irak'ta olan işlerden Türkiye her yönüyle ilgilidir. çünkü Irak'la bizim 350 km sınırımız var ve Irak topraklarından bu sınırları aşarak bölücü terör örgütü yıllardır başımızı ağrıtıyor. Sivilleri öldürüyorlar, askerlerimiz, korucularımız şehit oluyor. Dolayısıyla Irak'ın herşeyden önce burada barınan ve Türkiye'nin başını ağrıtan bir terör örgütlerini zapturapta alması lazım. Bunu yapamadığı halde bizim de ülkemizin güvenliğini, barışını korumak için her türlü tedbiri almak gibi bir hakkımız var. Yaptığımız bundan ibarettir. Ayrıca gerek Suriye'nin, gerek Irak'ın geleceği en yakından Türkiye'yi ilgilendirir. Çünkü hiçbir ülke ne Suriye, ne Irak'la da bugün ortada dolaşan, gözüken ülkelerin bu ülkelerle ne sınır birliği var, ne kültür birliği var, ne de tarih birliği var. Tüm bunları dikkate aldığımızda Türkiye'nin buralarla ilgilenmesi gayet doğaldır."

Musul operasyonunda PYD-YPG gibi unsurların kullanılmasına yönelik ABD'nin sözü olduğunu da dile getiren Başbakan Yıldırım, "Bu sözün de arkasında olduğunu Amerika Savunma Bakanı teyit etti ve Münbiç'te hiçbir YPG, PYD unsuru kalmayacak bunun teminatını tekrar verdiler. Bunlara silah verilmesi, DEAŞ'a karşı Amerika tarafından kullanılması büyük bir yanlıştır" dedi.

Türkiye'nin Musul'da hava veya kara harekatına katılımını da değerlendiren Yıldırım, “İhtiyaç olduğu her zaman, inşallah ihtiyaç olmaz. İhtiyaç olmaması temennimizdir ama lüzum olduğunda, şartlar oluştuğunda gereken neyse onu yapacak hazırlıklarımız var" dedi.

BAHÇELİ'YE 'BAŞKANLIK' TEŞEKKÜRÜ

Başkanlık sistemi tartışmalarının sorulduğu Başbakan Yıldırım, Afyonkarahisar'daki kampta bu konunun da görüşüleceğini açıkladı. Anayasa değişikliği üzerinde çalıştıkları modelin başkanlık modeli olduğunu açıklayan Binali Yıldırım, “Geçtiğimiz yıllarda yapılan referandumla birlikte Türkiye'de cumhurbaşkanı artık halk tarafından seçiliyor. Dolayısıyla bu mevcut durumun anayasaya uygun hale getirilmesi, Türkiye'nin önündeki en önemli meselelerden biridir. Milliyetçi Hareket Partisi genel başkanının bu konuyu gündeme getirmesi olumlu bir adımdır. Kendisine teşekkür ediyoruz. Ülke sorunlarının çözümü konusunda geçmişte de çok duyarlı davrandı. Bugün de dediği şudur, bu sorun çözülmelidir. Bu konuda Ak Parti grubunun getireceği anayasa teklifini en iyi şekilde değerlendirip, sorunun millete götürülmesinin önünü açacağını düşünüyoruz ve bu yolda da kısa sürede çalışmalarımızı tamamlayıp teklifimizi yüce meclise sunacağız" dedi.

Yıldırım, referanduma ilişkin Nisan ayı söyleminin hatırlatılması üzerine “Adım adım yani, önce bir teklifi getirelim, komisyonlardan geçsin, ondan sonra genel kurulda görüşülsün. Ondan sonra da oturur uygun bir tarih kararlaştırılır. Yani o tarihler günler şu an için geçerli değil. Adım adım gideceğiz. Yapmadığımız işin, atmadığımız adımın geleceğe yönelik tahminlerini yapmak sağlıklı olmaz" dedi.

EN DOĞRU KARARI VATANDAŞIN VERECEĞİNE İNANIYORUZ

MHP Genel Başkanı Bahçeli'yle zaman zaman görüştüğünü de belirten Yıldırım, en son görüşme sonrasında Bahçeli'nin başkanlık konusunu gündeme getirmesinin destek olarak nitelendirilmesi yönündeki yorumlara da, “Ben yorum yapmayayım. Sizin yorumunuza tabi olayım" karşılığını verdi. MHP'nin 'hayır' oyu kullanacağı ancak referanduma destek vereceği yönündeki değerlendirmelerine yönelik soruyu Yıldırım, şöyle yanıtladı:

“Olabilir siyasette herşey mümkün. Bizim istediğimiz bu sorunu vatandaş çözecek, vatandaş hep siyasetin çözmediği sorunları bugüne kadar çözerek geldi. Biz bu anayasa değişikliğinin vatandaşın önüne götürüldüğünde en makul, en doğru kararı vereceğine inanıyoruz. Yeter ki yüce meclisimiz bu yolu alsın."

116 BİN KİŞİ İTİRAZ ETTİ

Kamudan atılan isimlerin yeniden alımının da sorulduğu Yıldırım, toplam itiraz sayısının 116 bin civarında olduğunu belirterek, “Ama tabi mükerrer itirazlar var. İllerde, bakanlıklarda yapanlar var. Üzerinde çalışılıyor. Biz ne söyledik, yani haksızlık varsa düzeltilecek. Şu anda bakanlıklarımız, başbakan yardımcımız Nurettin Canikli'nin koordinasyonunda çalıma yürüyor. Dolayısıyla tamamlandıkça peyderpey müracaatları, itirazları, haklı görünenlerin işlemleri düzeltilecek ve böyle bu şekilde devam edecek" dedi.

BAŞBAKAN YILDIRIM’DAN BANKACILARA SERT UYARI

Başbakan Binali Yıldırım, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası'nda konuştu. Başkanlık sistemi tartışmalarının gündemde olduğunu hatırlatan Yıldırım, "Buradan ana muhalefet partisine çağrı yapıyorum. Bir kez daha bu tarihi fırsatı ıskalamayın. Bu siyasete olan güveni de sorgular. Siyaset iddia işidir. 'Başkanlık olursa, biz iktidar olamayız' kabulüyle hareket edersen, siyaseten iddialı olamazsın. Kimsenin babasının malı değil başkanlık. Çıkarsın anlatırsın, vatandaşı ikna edersin, vatandaş seni seçer" dedi.

İKTİDARIN GİZLİ ORTAKLARI

Anayasa değişikliğinin en büyük faydasının iş alemine olacağını söyleyen Başbakan Yıldırım, "Anayasada sistem sorununu çözeceğiz. Mevcut Anayasa milletin beklentisini karşılamıyor. Yetki alanlarında çakışmalar var. Ne kadar güçlü iktidara gelirseniz gelin, hiç hesap etmediğiniz gizli ortaklarınız çıkıyor. Ne güzel seçim kazandık, gidiyorsunuz Ankara'ya, orada biri kafa uzatıyor. İlk günden hemen peydah oldular. Kardeşim sen gittin, sokakta terledin mi? Vatandaşın derdini dinledin mi? Nereden çıktı. 14 yıldır hem vesayet odaklarıyla mücadele ediyoruz, hem de ülkemizi kalkındırmak için mücadele ediyoruz" diye konuştu.

PARÇALI BİR İKTİDAR OLMAYACAK

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini sağladıklarını ancak mevcut durumu anayasayla uygun hale getirmek istediklerini söyleyen Yıldırım, "Kıyamet koparıyorlar. Bu yanlışlığın düzelmesi lazım. Bu noktada umut verici bir gelişme var. Bu konuyu bütün parti başkanlarıyla görüştük. Yenikapı ruhu aslında bu fırsatı veriyor. Bu noktadan hareketle MHP Genel Başkanı bu düşüncemize benzer görüşlerini kamuoyuyla paylaştı. Dediği çok basit. Diyor ki, 'bu böyle yürümüyor'. 'Bunu Meclis'te biz düzeltelim'. 'Bunu vatandaşın önüne getirecek düzenlemeyi yapalım'. Yürütmeyi daha güçlendireceğiz. Meclisi daha da güçlü hale getireceğiz. Ciddi denetim pozisyonuna getireceğiz. Türkiye'de o saatten sonra hiçbir şekilde parçalı bir iktidar olmayacak" diye konuştu.

AK PARTİ'NİN DE BİR ÖMRÜ VAR

"Ak Parti’nin de bir ömrü var" diyen Başbakanı Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hadi 20 sene daha. Sonrası ne olacak. O zaman partilere göre değil, sistemin kendi içinde istikrarı devam ettirecek bir modele geçmesi lazım. Bu da başkanlık sistemi. Biz Ak Parti olarak teklifimizi getireceğiz. Yüce Meclis kararını verecek. Vereceği karar bizim kabulümüz. Biz inanıyoruz ki bu değişiklik milletin önüne gelecek.”

'PARTİ OLARAK KABUL ETMİYORUZ'

“Başkanlık sistemi için Anayasa değişikliği konusunda bir parti hariç, bütün partilerle uzlaşmaya hazırız” diyen Başbakan Binali Yıldırım, "Uzlaşamayacağımız bir parti var. Biz onu parti olarak kabul etmiyoruz. Her işinde teröristlerle birlikte hareket eden parti hariç. Diğer partilerin hepsinin başımızın üzerinde yeri var. Onlar Türkiye'nin toprak bütünlüğünü, bayrağını kabul etmiyorlar. Etnik siyasetin, terör örgütünün arkasına saklanıyorlar. Onlarla işimiz olmaz. Çıkarlar derler ki, 'terör örgütünü lanetliyoruz'. 'PKK ile bizim işimiz olmaz'. 'Bunlar alçakça insanları öldürüyorlar'. Bunları çıkın söyleyin, o zaman bu fikrimizi değiştiririz" diye konuştu.

'DOST GİBİ DAVRANIP SİLAH VERENLERİ DE BİLİYORUZ'

Türkiye'nin bölücü örgütle mücadelesini sürdüreceğini söyleyen Başbakan Yıldırım, "30 yıldır girilmeyen yuvalarına girdik. Bunların kirli işbirlikçilerini de dünya aleme teşhir edeceğiz. Dost gibi davrananlar arkadan bunlara silah veriyor, bunları da biliyoruz" dedi.

'BİZİM KADERİMİZ'

Hükümet olarak 14 yıl boyunca Doğu'ya ve Güneydoğu'ya pozitif ayrımcılık yaptıklarını söyleyen Başbakan Yıldırım, "Neyin istismarı yapılıyor. Burası kalkınmıyor. Burada işyeri yok. Terör örgütü bunun istismarını yapıyor. Aynı hastaneler orada var. Aynı okullar orada var. Fazlası var, eksiği yok. Daha geçen gün Şırnak Van yolunu yapan müteahhidin makinelerini yaktılar. 5 askerimizi de şehit ettiler. Ondan sonra diyorlar ki, 'devlet buraya bakmıyor'. Yüksekova havalimanının 99 kere şantiyesini bastılar. 2 sene geciktirdiler. En sonunda açtık. Onların siyasi uzantıları, en önce onlar uçağı doldurdular. Bizim kaderimiz, köprü yaparız, önce karşı çıkanlar geçer. İstemezük, olursa da kimseye sıra vermezler" diye konuştu.

'TÜRKİYE’Yİ HAK ETMEDİĞİ YERDE GÖSTERMEK İSTİYORLAR'

Türkiye'nin 2016 yılında büyük badireler atlattığını, milletin 15 Temmuz'da darbeye darbe vurduğunu söyleyen Yıldırım, bütün yaşananlara rağmen ekonominin büyümeyi sürdürdüğünü belirtti. Yıldırım, "Ekonominin herhangi bir duraksamasına müsamaha edemeyiz. Etrafımızda muazzam bir karışıklık var. Oralardan etkilenen, ülkemizin de bölücü terör, DEAŞ terörü, üstüne üstlük FETÖ’cü terörle ciddi mücadelemiz var. Risk sıralamasında maalesef birtakım ön yargılarla Türkiye'yi de hak etmediğimiz bir yerde göstermeye çalışıyorlar. Bunu da biliyoruz. Şikayet etme konumunda değiliz. Biz çözüm üretmek zorundayız. Bunu da birlikte yapacağız" diye konuştu.

'MAĞDUR EDEBİYATINI KENARA BIRAKALIM'

Darbeyi durduran milletin aynı zamanda ekonomi oyunlarını da bozduğunu söyleyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdü:

“Göstergeler, Rusya ile krizde yaşadığımız ekonomik oynamanın daha altında. Merkez Bankamız piyasaya para sürme ihtiyacı duymadı. Dünyaya karşı birlik beraberlik görüntüsü verdik. Yenikapı'da 5 milyon vatandaş bir araya geldi, birliği gösterdi. Bizim beklentimiz ve ümidimiz birlik beraberlik ruhunun devam etmesidir. Zaman zaman bu ruhu zedelemeye çalışan faaliyetler görüyoruz. Efendim 'mağdurlar var'. Mağdur mağdur da, şehitler ne olacak? Bunların yakınları ne olacak. Milletin hayallerini yıkmaya çalışanların yaşattığı travma ne olacak. Benim 11 yaşındaki torunum hala uyku uyuyamıyor. O gece bana diyor ki, 'bunlar bizim askerimiz değil mi, niye insanları öldürüyorlar'. Bu işe kalkışanlar bunun cevabını vermek zorunda. Mağdur edebiyatını bir kenara bırakalım. Herkes verecek hesabını. Bir daha böyle bir işe kalkışmasın. Yargı işine bakıyor, gereğini yapacak. Mevcut kanunlarda hükümler verilecek. Cezalar çekilecek. Mağdur söylemlerinin de bir temeli yoktur. Bu da FETÖ’nün ayrı bir algı operasyonudur.”

'BANKALARIN DIŞ PARTNERLERDEN KAYNAKLI'

Türkiye'nin 2009 küresel finans krizinden bu yana ekonomik büyümesini sürdürdüğünü, bu yılki rakamların beklenenin bir miktar altında kaldığını söyleyen Başbakan Yıldırım, "Finansman noktasında, bu değerlendirme kuruluşlarının, bankalarımız dış partnerlerinden kaynaklı bir tereddüt var. Bu haksız bir tereddüt. Bu da bizim gelişmemize zarar veriyor" dedi.

BANKACILARI UYARIYORUM: TEFECİLİĞİ BIRAKIN

"Bankacıları buradan uyarıyorum" diyerek sözlerini sürdüren Başbakan Yıldırım, "Lütfen reel sektörün sesine kulak verin. Tefeciliği bırakın. Gerçek ekonomiye dönün. Yarın bugün ekonomiye kaynak aktarmaya çalışacaksınız, ama geç olacak. Duyduğunuz her haber üzerine 'teminatları artıralım, 'faizleri artıralım'. Bu akıllı insan işi değil. Yok etmeyi değil, yaşatmayı hedef alın. Ya bunu kendiliğinden yapın, ya da bunu size yaptıracağız. Fırsat ekonomisine müsamaha edemeyiz. Onun için bankalarımıza çağrı yapıyorum. Lütfen daha uzun vadeli, daha kalıcı projelere destek verin. Dedikodularla hareket etmeyin. Yeniden yapılandırmalarda fırsatçılık yapmayın. Ekonomiyle ilgili zerre kadar sıkıntı yok. Bütün göstergelerimiz en güçlü ülkelerinkinden daha güçlü kardeşim. Türkiye'nin ekonomisinin görünümüyle, bankaların görünümü örtüşmüyor. İş alemiyle bankalarımızın duruşu birbiriyle uyuşmuyor. Bu da Türkiye'ye yakışmıyor. Bu arkadaşların hepsini toplayacağız. Bir kez daha uyaracağız. Biz istiyoruz ki ekonomi kendi kurallarıyla çalışsın. Bu birinci tercihimiz. Olursa böyle olur. Olmazsa, bizim de kendimize göre araçlarımız var, tedbirlerimiz var. Her zaman gerçek ekonominin yanındayız. Biz hükümet olarak tarafız. Üretimde tarafız. İstihdamda tarafız. İhracatta tarafız" şeklinde konuştu.

MEZHEP ÇATIŞMASI UYARISI

Irak ve Suriye'de yaşanan iç çatışmalara değinen Başbakan Binali Yıldırım, "İkisi de Müslüman olduklarını söylüyorlar. Ne Müslümanı deccal bunlar deccal. Mezhep meselesi çok tehlikeli bir iştir. Bu mezhep işini önleyemezsek bölgede büyük bir felaket olur. Bizim ülkemizde hiçbir yere 'Yezid' adı verilir mi? Bizim camilerimizdeki yazıtlar Muhammed, Ali, Ömer, Ebubekir diye başlar, Hasan Hüseyin' diye devam eder. bizim için Ehlibeyt esastır. Yaradan esastır. Peygamber esastır. Bu tehlikeli ayrışmaya da asla prim vermeyeceğiz. Irak'taki bizim feryadımız da budur. Burada tehlikeli bir oyun oynanıyor. Mezhepsel çatışma teşvik ediliyor. Bunu yapmayın. Bunun için gayret ediyoruz. Bunun için orada faaliyetlerimizi sürdürüyoruz" dedi.

ASKERİ BİRLİK İSTEDİ

Başbakan Yıldırım'dan önce konuşan Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hüsnü Serteser de Başbakandan şehirlerine yeni bir askeri birlik taşınmasını istedi.

30 KİLO AĞIRLIĞINDA MERMER HEDİYE EDİLDİ

Başbakan Binali Yıldırım’a ATSO Başkanı tarafından üzerinde fotoğrafının işlenmiş olduğu 30 kilo ağırlığında bir mermer hediye edildi.

Kaynak: DHA