Erdoğan'ın avukatları Ali Özkaya, Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan'ın sunduğu dava dilekçesinde, Üçer'in 13 Kasım 2012'de yaptığı bir konuşmada, ''Başbakan Erdoğan'a ağır hakaret ve küfür ettiği, aşağılamak ve kamuoyundaki saygınlığını zedelemek istediği'' belirtildi. Üçer'in ifadelerine de yer verilen dilekçede, ''bir milletvekilinin ülkenin Başbakanına bu kadar ağır hakaret ve küfür etmesinin, düşünce açıklaması olarak kabul edilemeyeceği'' vurgulandı.  


Üçer'ın ifadelerinin eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı ifade edilen dilekçede şunlar kaydedildi:

''Açıklamanın bütünü ve isnat edilen sıfatlar gözönünde tutulduğunda, davalının müvekkilimizi eleştirmek arzusunda olmayıp, doğrudan ve açık biçimde ona hakaret etmesi aşağılamayı, onur ve saygınlığı, rencide etmeyi, müvekkilimizin kişilik haklarının toplum katında zedelenmesini, toplumun husumetine ve kinine maruz kalmasını amaçladığı açıkça ortadadır. Bunun içindir ki; bu sözlerin düşünce açıklaması olarak kabulü olanaksızdır. Aksi halde toplumda bir kargaşa ortamı yaratılmış olur. Bu denli ağır hakaretlerin düşünce açıklaması olarak kabulü halinde, kişilik hak ve değerlerinin hukuk ve anayasal güvenceden yoksun kalacağı açıktır.''''Tarafların konumu, davalının kusurunun ağırlığı ve açıklamanın basın yoluyla geniş kitlelere ulaşması nedeniyle ortaya çıkan zararın tahammül edilemez boyutlara ulaştığı'' bildirilen dilekçede, Üçer'den 50 bin lira manevi tazminat talep edildi.
Habertürk