Baro Başkanı Darbe Soruşturmasında Görev Almak İstemeyen CMK Avukatlarına İhtar Çekti.


Cemaat Operasyonu sonrasında zanlılar avukat bulmakta zorluk çekiyor. CMK avukatlarının bir kısmı savunmadan çekinince Baro Başkanlığı CMK avukatlarına ihtar çekti.

Türkiye’yi darbe girişimine kadar sürükleyen Fetullah Gülen cemaati ile hükümet arasında ki gerginlik sonrasında FETÖ davasında gözaltına ve açığa alınan yüzlerce insan savunmalarını yapacak avukat bulmakta güçlük çekiyor. CMK avukatlarının büyük bir bölümünün FETÖ davasıyla ilgili mahkemelere mazeret bildirerek katılmak istememeleri üzerine Baro Başkanlığı tüm avukatlara bir mesaj çekerek mazereti dışında davaya katılmayan avukatlara resen görev vereceklerini açıkladı. 

“HAKLARINI HELAL ETMİYORLAR”

Süreci yakından takip ettiklerini söyleyen Baro Başkanı Avukat Kerem Ertem, “Yapılan işlemlerin hukuka uygun yürütülmesi adına meslektaşlarımızın bu kapsamda görev almaları gerekmektedir” dedi. Düne kadar Zonguldak Adliyesi’nde görev yapan hakim ve savcıların kendilerini savunacak tek bir avukat bulamayışlarının meslek etiğiyle açıklanamayacağını söyleyen Avukat Burhan Temel Çağlar ise bu nedenle bir çok davanın kendisine geldiği için zor durumda kaldığını ifade etti. Çağlar, avukat bulamayan hakimlerin düne kadar kapılarında görüşmek için sıra bekleyen ama kendilerini savunmak istemeyen avukatlar nedeniyle Zonguldak Barosu’na haklarını helal etmediklerini de dile getirdi.

 

Kerem Ertem

Anayasanın 10’uncu, 36’ncı Maddesi özellikle adil yargılanma hakkına herkesin kanun önünde eşit olmasından kaynaklanan kanun önünde eşitlik ilkesine vurgu yapmaktadır. Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi 6. Maddesi gereğince de yine havana protokolü hükümleri gereğince ve CMK 174 ve devamı gereğince mahkemeler önünde avukata erişim ve adil yargılamanın bütün ilkeleriyle hayata geçmesi adına zorunlu müdafilik hukukumuzda hayati önem taşıyan bir kurumdur. Özellikle gündemimizde olan soruşturmalarla ilgili gerek katalog suç kapsamında gerekse alt sınırı 5 yıldan fazla suçlar bakımından zorunlu müdafinin veya müdafinin hukuki desteğinden yararlanmak da asli yargılama unsurudur. Buradan hareketle zorunlu müdafilik kurumu CMK’da yer alan temelinde gönüllülük esasına dayanan ve biraz önce belirttiğim ilke ve düzenlemelerin somuta yansımasını içermektedir. Meslektaşlarımızdan zorunlu müdafi görevi almak isteyenler sertifika programlarına katılıp bu listede er almaktadırlar. Biz Türkiye gündemine oturan ve 2006 yılından beri hukuk gündeminde yer alan bir çok davayla ilgili ve bunun yanında gündelik hayatta karşılaştığımız soruşturma ve davalarla ilgili masumiyet karinesi, adil yargılanma hakkı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gibi temel ilkelerin hayat bulması adına avukata erişimi ve avukatın hukuki yardımını başlıca değerler olarak ifade ettik. Buradan hareketle meslektaşlarımızın yaşanan süreçte hukuki destek vermeleri zorunlu müdafilik kapsamında veya vekil olarak görev almaları savunma hakkının yargılamanın temel unsurlarından biri olması bakımında hayati önemde almalarının gösterdiğini düşünüyoruz. Meslektaşlarımızın zorunlu müdafi kapsamında olanlarının görev almamalarında çekinme, isteksizlik veya başka düşüncelerle hareket etmelerinde herhangi bir gereklilik yoktur. Yapılan işlemlerin hukuka uygun yürütülmesi adına meslektaşlarımızın bu kapsamda görev almaları gerekmektedir. Yine vekil olarak da soruşturma ve kovuşturma aşamalarında görev almaları kendi tercihleri bir yana avukatlık kanunu ve evrensel avukatlık değerleri açısından da değerlendirilmelidir. Özetlemek gerekirse zorunlu müdafi kapsamında yürütülen faaliyetlerde duyarlı olan meslektaşlarımıza ayrı bir parantez açmak gerekmektedir. Bu bakımdan yaşanacak sorunlarda avukatlık kanunu 37’nci maddesi gereği baro başkanlığı olarak resen atama dahil müdafi görevlendirmelerini yapma durumunda kalabiliriz. Süreci yakından takip ediyoruz. Arama, gözaltına alma, soruşturmanın diğer unsurları bakımlarından meslektaşlarımızın süreçteki hak ve yetkilerini kullanmaları çerçevesinde sürece yakından ilgiyiz. 

 

Merve Kır

Bana şuana kadar herhangi bir görevlendirme gelmedi. Bu aşamada herkesin tutuklandığı bir ortamda çekiniyor olabiliriler. Kendilerinin de aynı kefeye koyulacağını düşünebilirler. Ya da şu aşamada zaten çok kapsamlı bir dosyalar gelmiyor. Herhangi araştırılacak ve avukatlık yapabilecek bir konu olmadığını düşünemiye bilirler. Çünkü dosyaların içeriğini de göremiyoruz. Bu insanların da bir savunma hakkı var ama dediğim gibi insanların kaygıları var. Ben herkesin savunma hakkının olduğunu düşünüyorum. Biz her siyasi görüşteki insanı da savunabiliriz. Bana görevlendirme gelse ben girerdim.  Ama girmeyen arkadaşlara da anlayış gösteriyorum.

 

Deniz Dilaver

Ben CMK avukatı olsam bu duruşmalara girerim. Savunma kutsaldır. Masumiyet karinesi gereği kişi kesin hükümle cezalandırılana kadar masumdur. Yargısız infaz yaparak savunma yapılmasına izin vermezseniz zaten sizde suç işlersiniz. Baro CMK’dan görevlendirilip de görev almak istemeyenler hakkında sanırım idari işlem yapacak. Hem meslek etiğine hemde hukuka uygun davranmıyorlar. Hukukçu adalet tecellisi için mücadele eder. Bu arkadaşlarımızın savunmaya ihtiyacı olabilir. Karşı taraftaki insanların da mağduriyeti olabilir. Bence meslektaşlarımız görev almayarak meslek etiğine uygun davranmıyorlar.

 

Kaya Taşçakmak

Görevi kabul etmemek bir avukat olarak bana göre yanlış bir yöntem. Doğru bulmuyorum. CMK’da görev aldığım zaman CMK kurallarında başından kabul ediyorum demektir. Daha sonra bu kuralların karşısında olarak görev kabul etmemek doğru bir yöntem değildir. Savunma herkes için gerekli. farkı bir biçimde avukatların kendine göre yorum yapmaları doğru değil. Bugünlerde hazırlanan torba yasası şuana kadar baroların sesi çıkmadı. Avukatlar ve özellikle barolar yasa bahis olduğunda en çnce kendilerine görev kabul etmeleri gerekir. İleriye yönelik beyanda bulunmaları gerekir. Çünkü yasaların doğru bir biçimde uygulanması bizim asli görevimizdir. Avukatlık hem kamu görevi hem de toplum için çok farklı ulvi bir görevdir.

 

Burhan Temel Çınar

Biz avukatlar olarak savunma makamı olarak bakmalıyız. Anayasal hak var ve kesin hüküm verilene kadar herkes masum sayılır. Memurlardan olup da o kadar çok görevden uzaklaştırmalar varki kişi bize geliyor TTK’da mühendis ben solcuyum ağabey diyor. Adamı açığa almışlar. Bağlantı varmı diyoruz yok. Kişi öğretmen kamuda çalışamamış özel okullarda veya dershanelerde 1 sene sözleşmeli öğretmenlik yapmış. Kurunun yanında yaşta yanıyor. Demekki hatalar oluyor. Ondan sonra hakim savcılar olayında avukat arkadaşlar çekindiler. İnsanlar görevleri almıyorlar dikkat edelim istedik. Hakimsavcıların kapısından çıkmayan avukatlar şimdi adamların telefonlarını şimdi açmıyorlar. Cezaevinde görüş açıldığında adamların psikolojilerini gördük. Adamlar kendinden o kadar emin ki bu iş geçecek ve biz er ya da geç çıkacağız diyorlar. Zonguldak Barosu’na hakkımı helal etmiyorum diyen hakim ve savcılar var. İnsanların duyguları bu yönde. Türk Hukuku’na göre avukat tutma zorunluluğu yok. Hakimlerve savcılar kendilerini hadi savunuyorlar. Diğer vatandaşlar ne olacak. Biz hırsızı,katili tecavüzcüyü savunuyoruz. Çünkü kesin hüküm açıklanan kadar herkes masumdur. Bu operasyon kapsamında gözaltına alınan ve açığa alınanların hepsinin darbeyle ilişkilendirilmesi hukuka da aykırıdır. Sadece çocuğunu okula gönderdi diye bile açığa aldılar. Ondan dolayı arkadaşlarımızın bu insanları savunmak istememesi tamamen yanlış, hukuka ve meslek etiğine aykırıdır.

 

Havva Yılmaz

Herkesin görüşü olmakla birlikte CMK’dan kabul yapılıyorsa gidilmesi gerekli. Mazereti olanlar da olabilir. Müsait olmadığında gidilmeye bilir. Olayın rehaveti gereği gitmek istemeye arkadaşlar olursa mazeretle girmeyebilir. Bende bir ifadeye gittim fakat İş yoğunluğumdan dolayı bende mazeret aldım. Siz istediğiniz davayı seçip seçmemekte serbestsiniz. Almak isteyen alır istemeyenler almaz. CMK’dan geldi diye zorunluluk diye bir şey yok. Ben savunacağım kişinin benim inancıma uyması lazım. Bende bunu zaten mesleki olarak alıyorum. Ben olaya siyasi bakmıyorum ama olayla ilgili olmadığına inanırsam insanlara kişisel olarak bakarak alırım davayı. 

 

Yaman Ayözger

Bana geldiği zaman davaya girdim. Ondan sonra Zonguldak dışında olmama ve oraya gidip 3-4 saat kalmamız nedeniyle yani iş yoğunluğu nedeniyle giremedim. Bugünde olsa davaya girerim ve girilmesinden yanayım. Zira herkesin savunma hakkı kutsaldır. Bu iş doğrumu yanlış mı bu yargılama sonrası belli olur. O nedenle girilmesinden yanayım. Operasyon büyük diye davalara girilmemesini şiddetle reddediyorum. Bir darbe girişimi söz konusu ve ben ilk duyduğum andan itibaren buna karşı olduğumu ve tepkimi koydum. En kötü demokrasi tüm darbelerdir iyidir. Fakat avukatlar kesinlikle ve kesinlikle davalara girilmesi gerekir. Meslek icra ediyorlar ve siyasi bakmamaları esastır. Kimse bir avukat arkadaşıma sen bunun neden duruşmasına katıldın dememelidir. 

Kaynak: Halkın Sesi / Zonguldak