İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Balyoz davasında 250 tutuklu sanığın esas hakkındaki savunmaları tamamlandı. Duruşmada hazır bulunan bazı tutuksuz sanıkların savunma yapmalarının ardından, savunma alınma işlemi sona erdi.

Taleplere ilişkin görüşü sorulan Savcı Hüseyin Kaplan, Mahmut Öztürk'ün müdahillik talebinin kabul edilmesini istedi. Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, daha sonra müdahillik talebini reddederek duruşmaya tekrar başladı. Ardından da Başkan Ömer Diken, sanıklara son sözlerini söylemeleri için söz verdi.

İddianamede bir numaralı sanık olan Çetin Doğan, daha önce yaptığı savunmaların kısa bir özetini yaparak hakkındaki suçlamaları reddettiğini söyledi. Doğan daha sonra da "Mahkemenizin son perdesinin oynandığı bu günde, bundan 18 ay önce bu duruşma salonunda söylediklerimi tekrarlayarak sözlerime son vermek istiyorum. Tarih, politik hedefleri uğruna nice kişi ve grupların düzmece bahanelerle yargılandığına şahittir. Adaletin ayaklar altına alındığı, insanların korku ile sindirildiği, özgür basının büyük ölçüde susturulduğu bu gibi durumlarda, geçici olarak gerçek suçluların, zorbaların itibar görmesi, hatta yüceltilmesi, toplumların yanıltılması doğaldır. Ancak bugün saygı ve rahmetle alınanlar ise dünün düzmece davalarının sanık ve mahkumlarıdır. Lanet ile anılanlar ise 'Nemrut Mustafa Paşa Divan-ı Harbi' benzeri mahkemeler ile bu tür mahkemelere ruhsat verenler, kol kanat gerenler, haksız ve hukuksuzluğa alkış tutanlardır." dedi.

Doğan, "Hatırlayacağınız gibi burada haksız, hukuksuz yargılamaya tepki olarak 'Bu haksız ve hukuksuz davayı inatla sürdürmekte cesareti nereden alıyorsunuz?' diye sormuştum. Sizden aldığım yanıt ise 'Türk ulusundan' olmuştu. Bu yanıtın inandırıcılığını, davanın geldiği bu son aşamada bütünüyle yitirdiğini sanırım. Vereceğiniz karar hakkınızda hayırlı olsun." sözleri ile konuşmasına son verdi.

MHP Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, her şeyi söylediklerini belirterek, söylenecek başka bir sözleri olmadığını söyledi. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına ise hakkında iddia edilen suçlamayı reddettiğini belirtti.

Ergin Saygun ise hüküm zamanı geldiğini belirterek başladığı konuşmasını "Bu dava birçok meçhul ile malüldür. Hüküm aşamasına gelinmiştir. Davanın sonucunu etkileyecek birçok tanık dinlenmemiştir. Dinlenmemiş bilirkişiler mevcuttur. Kuvvet şu anda sizdedir ancak hak bizimledir." dedi.

Sanık Ramazan Cem Gürdeniz, mahkemenin tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirdiğini belirterek başladığı konuşmasını, "Bu mahkemeyi tanımıyorum. Söylenecek sözüm yoktur." sözleri ile tamamladı.

Sanık İzzet Ocak ise "Bu ahlaksız komployu kuranları ve burayara kadar gelmesini sağlayanları lanetliyorum." dedi. Ocak, lanetlediği bu kişilerin de çok yakında bu mahkemelerde yargılanacaklarını söyledi.

Sanık Süha Tanyeri ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman'ın da aralarında bulunduğu tanıkların dinlenmeden verilecek kararın hiçbir yasallığı olmadığını söyledi.

Orkun Gökalp, "Yüce Türk milletine verilemeyecek hiçbir hesabı" olmadığını belirtirken Mustafa Kemal Tutkun ise "Umarım yüce Türk milleti, verilecek olan bu kararı içine sindirir." şeklinde konuştu.

Sanık Gürbüz Kaya da "Aziz milletim, size, vatanıma ve bayrağıma asla ihanet etmedim. Vatan sağolsun." diyerek son sözlerini tamamladı. Savunma haklarının kısıtlandığını öne süren Nurettin Işık ise yargılamanın sonuçlandırılmamasını istedi.

Sanık İlkay Nerat ise insanların 3 şekilde yargılanabileceğini söyledi. Öncelikle kendi vicdanında kendisini yargıladığını ve suçsuz bulduğunu belirten Nerat, "Sizin mahkemenizde yapılan yargılamada da hakkımda bir suçlama ortaya konulamadı. En son olarak da kişileri tarih yargılar. Eminim ki tarihin yargılamasında da farklı bir sonuç olmayacaktır." diye konuştu.

(CİHAN)