Ak Parti Genel Merkezi Araştırma-Geliştirme (AR-GE) Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen 17’nci dönem Siyaset Akademisi’nin Afyonkarahisar’daki ilk dersi yapıldı. İlk derse Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in katılımıyla yapıldı. Çelik, Ak Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, İl Genel Meclis Başkanı Salih Sel, Ak Parti İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, belediye başkanları, belediye ve il genel meclis üyeleri ile çok sayıda partili katıldı.

‘BU NASIL BİR İNSAN HAKLARI ANLAYIŞI’

Açılıştaki konuşmasında mülteciler konusunda Avrupa’nın tutumunu eleştiren Bakan Faruk Çelik, insan haklarından bahseden Avrupa’nın aksine Türkiye’nin milyonlarca mülteciye ev sahipliği yaptığını hatırlattı. Avrupa’nın insan hakları ve terör konusunda söylemleriyle eylemlerinin birbiriyle uyuşmadığını aktaran Bakan Çelik, Avrupa’nın Suriye’deki vahşeti izlediğini kaydetti.

Çelik, “İşte bu ahlaksızlar bize yıllarca insan hakları deyip, haykırıp durdular. Hemen arkasından milyonlarca mültecinin ölümüne sebep oldular. Bebelerin denizde boğulmasına sebep oldular. Nerede insan hakları, sahtekarlar, kime ne anlatıyorsunuz siz? Bu nasıl bir insan hakları anlayışı? Bu sahtekarlıktır, bunlarda insan hakları anlayışını görmek mümkün değil. ‘Barış barış barış’ diyerek hep barışı bizim önümüze koydular. İyi de silahı ben mi üretiyorum arkadaş? PKK’ya silahı kim veriyor, bu DAEŞ denen örgüt silahı nerden buluyor? Çıkın anlatın bakalım modern silahları nasıl buluyorlar? Tankımızı bombaladı, içinde şehit askerimiz var. Nereden geliyor bu modern silahlar? Bu DAEŞ dünya için en tehlikeli örgüt ise ey Avrupa, Almanya, Fransa, İngiltere, ey gelişmiş ülkeler sizin için en tehlikeli örgüt ise hangi fabrikalardan çıkıyor, hangi ülkelerden çıkmış bunlar? Kime barış diyorsunuz, ne barışı?” diye konuştu.

‘ARTIK HİÇ İNANDIRICILIĞINIZ KALMADI’

Demokrasi konusunda Türkiye’nin eleştirildiğini kaydeden Bakan Çelik, şöyle dedi:

“İnsan hakları ve barış gibi bize her defasında demokrasi diyorlar. Peki soruyorum, niye 15 Temmuz akşamı sus pus oldunuz? Hani demokrasiye inanıyordunuz? Millet iradesi, halk oradaydı. Vatandaş gitmiş tankın önünde durmuş, tankın önüne yatmış, topun karşısında duruyor, uçak geliyor vur diyor vuracaksan. 'Senin mermin biter ama biz bitmeyiz' diye haykırıyor. Sen demokrasi diyeceksin, ahkam keseceksin ama darbe yapılacak, halkın iradesi sokağa dökülecek, halkın iradesinin canına kast edilecek, militarist anlayışla derdest edilecek, ama sen darbeye karşı sessiz kalacaksın, sonra da bana diyeceksin ki demokrasi. Hadi inanmıyorum ben artık sizin sözlerinize. Artık hiç inandırıcılığınız kalmadı. Ne insan hakları, ne barış, ne demokrasi, ne de terör konusunda hiç inandırıcılığınız kalmadı.”

‘BÖYLE SAPIK BİR YAPI İLE KARŞI KARŞIYA KALDIK’

FETÖ terör örgütünün hain planlarını gerçekleştirmek için İslami değerleri istismar ettiğini söyleyen Bakan Çelik, şöyle devam etti:

“Devlet yönetimine sızacak ve devleti içeriden kemirerek, devleti ele geçirmek gayreti içerisinde olan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) çıktı karşımıza. Hiç kimsenin tahmin edemediği, şeytanın bile aklına gelmeyeceği şeytanlıklar yapan bu örgüt; en tehlikeli sinsi plan ile karşı karşı karşıya kaldık. Bu örgütün en tehlikeli olmasının sebebi sinsiliği ibadet saymasıdır. Böyle sapık bir yapı ile karşı karşıya kaldık. Hedefe giden her yol mubah diyorlar. İktidarı, devleti ele geçirmek için hangi yol olursa olsun, ‘deneyin, yapın’ diyorlar. Kural yok, yasak yok, hiç bir şey yok. Vatana ihaneti ‘hizmet’ diye takdim ediyorlar. İnsanlardan tehditle para toplayıp, adına da ‘himmet’ diyorlar. Kanundan, hukuktan kaçıyorlar ama ona da ‘hicret’ diyorlar. ‘Gel madem haklıysan hesap ver’ diyoruz, hicret ediyorlarmış, vay be. Hicret kavramını, hangi ahlaksızlar kullanıyor. Himmet kavramını; nerelere, Amerikan senatörlerine peşkeş çekeceksiniz, himmet adına para toplayacaksınız, dünyadaki lobilere dağıtacaksınız, sonra da Türkiye’nin aleyhine yazı yazanlara dağıtacaksınız, bunun adı ne olacak peki? Gelip Genelkurmay'ı bombalayacaksınız, Milli İstihbarat Teşkilatı'nı bombalayacaksınız, devletin ana kurumlarını, Meclis'i bombalayacaksınız, buna da ‘vatana hizmet’ diyeceksiniz. Böyle ahlaksız bir örgütle tüm kavramlarımızı hedef aldılar. Esas tehlikeli olan; tüm kavramlarımızı yozlaştırma amacı ile yola çıkmış olan ve yalnızca Türkiye’yi değil, belki de İslam alemine bir diz çöktürme provası olan bu hain örgütle milletimiz karşı karşıya kalmasıydı. Milletimize teşekkür ediyorum, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz ki bu büyük beladan hem İslam alemini başta Türkiye’yi dik duruşları ile kurtardılar.”

Kaynak: DHA