30 Mayıs 2012 tarihinde yapılan, Avukatlıktan Yargıçlığa geçiş sınavının, Tarafımızdan yapılan suç duyurusu üzerine iptalinden sonra, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının mezkur dosyayı yeniden canlandırmasına ilişkin gelişmeler hakkında, bugün yaptığımız başvurunun bir örneği ilişikte sunulmuştur.

Cumhuriyet Başsavcılığına 

Ankara

Dosya No;  2012/85109 Sor.No.
                  2013/15958 Karar no.

Konu    ;   Avukatlıktan Yargıçlığa geçiş sınavlarıyla
                                    ilgili dosya akıbeti hakkında.


(I) Avukatlıktan Yargıçlığa geçiş sınavlarında ayırımcılık ile birlikte TCK’nun muhtelif maddelerinin ihlâl edildiği gerekçesiyle 3 Temmuz 2012 tarihinde, Adalet Bakanlığı ve ÖSYM Başkanlığı aleyhine yaptığımız suç duyurusu ile birlikte;  Adalet Bakanlığı ve ÖSYM Başkanlığı tarafından ayrıca idari yönden de soruşturma yapılması talebinde bulunmuştuk.

Suç bulgularının bariz ve somut olması sebebiyle, ÖSYM sınavı iptal etmek durumunda kalmış, Adalet Bakanlığı mülakatları durdurmuş, ancak bu arada hak kaybına uğradığını iddia eden bazı adayların başvurusu üzerine, İdari Yargıda adaylar tarafından Adalet Bakanlığı aleyhine davalar açılmıştır. 

Bu süreç devam ederken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 5 Mart 2013 tarihinde yukarıda sözü edilen karar ile,  “kovuşturmaya yer olmadığına” dair karar tesis etmiştir. İlginçtir; suç vakıasını, suç bulgularını, suç ilişkilerinin varlığını kabul eden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı,  her nasılsa ve her nedense suçlulara ulaşamamıştır. AKP iktidarlarında oluşan yolsuzluk, hukuksuzluk ve cezasızlık kültürünün yeni ve acımasız bir tezahürü bu süreçte yaşanmıştır.

(II) Hal böyle iken; 16 Şubat 2014 tarihli gazetelerde yer alan haberlerde; takipsizlik kararına karşı,  Benim,  Sincan Ağır Ceza Mahkemesine itirazda bulunduğum, 1. Ağır Ceza Mahkemesinin de bu başvuru üzerine takipsizlik kararını kaldırdığı ve soruşturmanın sürdürülmesi kararı verdiği yönünde bilgiler yer almıştır.



Yukarıda da ifade ettiğim gibi, takipsizlik kararına karşı Tarafımdan yapılan herhangi bir itiraz söz konusu değildir.  Bu durum, dosyadaki takipsizlik kararının doğru ve yerinde olduğunu kabul ettiğim anlamına  gelmez. Yargı mekanizması içinde iktidar odaklı,  bağımlılık ve hukuk dışı yapılanma sebebiyle  itiraz yoluna o tarihte başvurmamıştım.

(III) Özetle  ; gelinen aşamada , Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının mezkur dosyayı “bir şekilde” canlandırdığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple, iş bu dilekçemiz üzerine; 

(a) Öncelikle, mezkur takipsizlik kararına karşı itiraz niteliğinde herhangi bir başvurunun yapılıp-yapılmadığının;

suç duyurusunda bulunan konumunda olmam sebebiyle, Benim dışımda itiraz yoluna başvurabilecek başka bir ilgilinin bulunması söz konusu olamayacağından; bu yönde herhangi bir şekilde Savcılık ya da 3. Kişiler tarafından itiraz yoluna başvurulup-başvurulmadığının;
(b) CMK’nun 172 ve mütekakip maddeleri kapsamında, dosyanın yeniden “ele alınmasını gerektiren” nitelikte bir başvurunun bulunup-bulunmadığı, “yeni delil” niteliğinde bir bulgunun söz konusu olup – olmadığı ; dosyayla ilgili tüm gelişmeler hakkında Tarafıma  ivedi olarak bilgi verilmesini  ve kovuşturmanın devamı niteliğinde yeni bir soruşturma söz konusu ise, dosyadan Tarafıma örnek verilmesini  talep ederim.


Suç Duyurusunda Bulunan
Atilla Kart
Konya Milletvekili 17 Şubat 2014