Özet: Mahkeme kararına istinaden karşı taraf avukatına ödenmesine karar verilen vekalet ücreti üzerinden gerekli gelir vergisi tevkifatının ödemeyi yapan tarafından yapılması; parayı tahsil eden avukatın da ödemeyi yapan adına serbest meslek makbuzu düzenlemesi gerekmektedir. Ayrıca, serbest meslek faaliyeti kapsamında tahsil edilen avukatlık ücreti üzerinden katma değer vergisinin hesaplanması gerekmektedir. Ancak, davayı kazanan tarafın avukatının, ücretli olarak çalışıyor olması durumunda, karşı taraftan alınan vekalet ücretinin katma değer vergisine tabi olmaması ve ücretli statüsündeki avukata intikal eden bu tutarların ücret olarak vergilendirilmesi gerekir.

Anahtar Kelimeler: Vekalet ücreti, ücret geliri, icra dairesi, serbest meslek kazancı, gelir vergisi tevkifatı, serbest meslek makbuzu, vekalet ücretinde KDV
Abstract: The income tax stoppage, which is required to be levied on attorney fee determined to be paid to the lawyer of opposite party with respect to the court decision, must be made by individual who pay it and the lawyer who receives money must issue self-employment voucher on the behalf of those who make those payments as well. In addition, the value added tax must be levied on attorney fee which is received within the scope of self-employment
activities. However, the attorney fee received from opposite party must not be subject to the value added tax on condition that the lawyer of party that wins a lawsuit works as workman and this amount which is transferred to the lawyer must be taxed as wage.
Key Words: Attorney fee, wage income, execution office, selfemployment income, withholding income tax, self-employment
voucher
1
*
Gelir İdaresi Müdürü318 Avukatlık (Vekalet) Ücretinin Vergilendirilmesi
1. GİRİŞ
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na göre, serbest meslek faaliyeti kapsamında mahkeme ilamına göre karşı taraf avukatına ödenen veya icra dairelerince alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen vekalet ücreti, serbest meslek kazancı olarak gelir vergisi tevkifatına ve katma değer vergisine tabi tutulmakta, bazı durumlarda da ücret olarak vergilendirilmektedir. Mahkemelerce hükmolunan vekalet ücreti sonuç itibariyle davayı kazananın avukatına ödediği bedelin karşılığıdır. Avukat davayı kazanana serbest meslek mensubu olarak hizmet vermiş ise bu hizmet bedeli karşılığında tahsil edilecek tutarlar genel hükümler çerçevesinde avukat tarafından serbest meslek kazancı olarak yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir. Avukatın, belli bir ücret karşılığı değil de hizmet sözleşmesine dayanarak dava sonunda, müvekkil adına hükmedilen kazanımlardan yüzde pay almak suretiyle gelir elde etmesi de serbest meslek kazancı kapsamındadır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 65’inci maddesinde; “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi
olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.”hükmü yer almıştır. Bu hükme göre, dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenilecek vekalet ücretinin serbest meslek erbabı olan avukatlara ödenmesi halinde, söz konusu vekalet ücreti serbest meslek kazancı olarak değerlendirilecektir.
2. AVUKATLIK (VEKALET) ÜCRETİNİN MAHİYETİ
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164 ile 166’ncı maddelerinde, avukatlık ücreti tanımlanmakta ve kaynakları itibariyle, sözleşmeye bağlı olarak iş sahibinden sağlanan vekalet ücreti ile dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti olmak üzere iki ayrı vekalet ücreti tanımlanmaktadır. Avukatlık Kanunu’nun 4667 sayılı Kanunla
1
değişik 164’üncü maddesinin son fıkrasında, “…
Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet
1
10.05.2001 tarih ve 24398 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.TBB Dergisi 2012 (101) İmdat TÜRKAY 319
ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.” denilmiştir. Aynı Kanunun 168’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında, “Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın
tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.”, 169’uncu maddesinde ise “Yargı mercilerince karşı tarafa
yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az
ve üç katından fazla olamaz.” denilmektedir. Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı/alacaklı taraf avukatına ödenen vekalet ücreti;
• Mahkeme veya icra veznesinin düzenlediği makbuz imzalanarak
nakden,
• Bizzat karşı/borçlu tarafın, mahkeme veya icra dairesinin tespit
ettiği vekalet ücretini elden (nakden) veya banka havalesi ile ödemesi,
• Mahkeme veya icra dairesinin, yargılama giderleri ile birlikte davayı kazanan müvekkile herhangi bir şekilde ödeme yapması ve
müvekkilin de karşı/borçlu taraftan alınan vekalet ücretini avukata ödemesi, şekillerinde tahsil edilebilmektedir.
2
Gelir vergisi açısından vergiyi doğuran olay gelirin elde edilmesidir. Gelir Vergisi Kanununda elde etme, vergiye tabi gelirin niteliğine
göre farklı esaslara bağlanmıştır. Serbest meslek kazançlarında ise elde
etme tahsil esasına bağlanmıştır. Şimdi bu genel prensip çerçevesinde
vekalet ücretinin vergilendirilmesini; gelir vergisi tevkifatı, katma de-
ğer vergisi ve belge düzeni açısından değerlendirelim.
3. VEKALET ÜCRETİNİN SERBEST MESLEK KAZANCI
OLARAK TEVKİFATA TABİ TUTULMASI
Gelir Vergisi Kanunu’na göre, her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti ise sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye
veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi
olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması-
2
İmdat TÜRKAY, Serbest Meslek Kazançlarının Vergilendirilmesi, Seçkin Yayınevi, 2. Baskı, Mayıs/2012 Ankara, S.74 320 Avukatlık (Vekalet) Ücretinin Vergilendirilmesi
dır. Aynı Kanun’un 94’üncü maddesinin birinci fıkrasında ise maddede yer alan ödemeleri nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak
sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben gelir vergisi tevkifatı yapmaya
mecbur olan kişi ve kurumlar belirtilmiş ve aynı maddenin 2/b numaralı bendinde, yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra
edenlere yapılan ödemeler üzerinden % 20 oranında tevkifat yapılacağı
hüküm altına alınmıştır. GVK’nın 96’ıncı maddesinde de, “Vergi tevkifatı 94’üncü madde kapsamına giren nakten veya hesaben yapılan ödemelere
uygulanır. Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren
her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder. Vergi tevkifatı, ücretler dışında kalan
ödemelerde gayrisafi tutarlar üzerinden yapılır. Kesilmesi gereken verginin
ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde bu vergi, bilfiil ödenen miktar
ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır.” hükmü yer almıştır.
Öte yandan, Avukatlık Kanunu’nun 164 ve 166’ncı maddelerinde,
avukatlık ücreti tanımlanmakta ve kaynakları itibariyle, sözleşmeye
bağlı olarak iş sahibinden sağlanan vekalet ücreti ile dava sonunda,
kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti olmak üzere iki ayrı vekalet ücretinden söz edilmektedir. Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı/alacaklı taraf avukatına ödenen
vekâlet ücreti yukarıda da belirtildiği üzere; mahkeme veya icra veznesinin düzenlediği makbuz imzalanarak nakden, bizzat karşı/borç-
lu tarafın mahkeme veya icra dairesinin tespit ettiği vekalet ücretini
elden (nakden) veya banka havalesi ile ödemesi ya da mahkeme veya
icra dairesinin yargılama giderleri ile birlikte davayı kazanan müvekkile herhangi bir şekilde ödeme yapması ve müvekkilin de karşı borç-
lu taraftan alınan vekâlet ücretini avukata ödemesi şekillerinde tahsil
edilebilmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, davanın kaybedilmesi sonucu
mahkeme kararına istinaden karşı taraf avukatına ödenmesi gereken
vekâlet ücretinin, doğrudan avukata yapılması halinde Gelir Vergisi
Kanununun 94’üncü maddesi ve 12.01.2009 tarihli ve 2009/14592 sayı-
lı Bakanlar Kurulu Kararı
3
uyarınca sorumlularca %20 nispetinde gelir
vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir. Ayrıca, karşı taraf aleyhine
3
03.02.2009 tarih ve 27130 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.TBB Dergisi 2012 (101) İmdat TÜRKAY 321
hükmedilen vekalet ücreti ödemelerinin doğrudan avukatlara değil
de icra müdürlüklerine yapılması durumunda da icra müdürlüklerine
ödeme yapıldığı sırada vekalet ücreti ödemesinden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
4
Buna göre, davayı kaybeden tarafın,
mahkeme veya icra dairesinin tespit ettiği vekalet ücretini alacaklı tarafa doğrudan nakden ödemesi halinde, alacaklıyı temsil eden avukatın ücretli olmaması kaydıyla, ödeme yapan tarafın Gelir Vergisi
Kanunu’nun 94’üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında sayılan
kişilerden olması halinde, yapılan vekâlet ücreti ödemesi üzerinden
gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekir. Net ödenecek vekalet ücretinin ise; [Vekalet Ücreti+KDV (Vekalet ÜcretiX0,18)]-[Gelir Vergisi Tevkifat Tutarı (Vekalet ÜcretiX0,20)] formülüne göre bulunması
mümkün bulunmaktadır.
Davayı kaybeden tarafından, mahkeme ilamına göre veya icra
takibi sonucu karşı taraf avukatına ödenmesine karar verilen vekalet
ücretinin avukat dışında alacaklı tarafa vekalet eden üçüncü bir kişiye
nakden ödenmesi durumunda ise; bu vekalet alacağın tahsiline yönelik
olduğundan, ödeme yapan tarafın Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü
maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişilerden olması halinde yapılan
vekalet ücreti ödemesi üzerinden gelir vergisi tevkifatının yapılması
gerekir. Söz konusu vekâlet ücreti ödemesi yapan borçlunun GVK’nın
94’üncü maddesinde sayılan tevkifat yapmakla sorumlu kişilerden olmaması veya herhangi bir sebeple tevkifat yapılmadan icra dairesine ödemede bulunulması halinde, elde edilen serbest meslek kazancı
avukat tarafından yıllık beyanname ile beyan edilecek.
Bu arada, mahkeme kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin
yer almaması nedeniyle vekalet ücretine katma değer vergisi dahil
kabul edilerek iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle katma değer
vergisi tutarının hesaplanması durumunda; vekalet ücreti ödemesi
yapacak olan kişi veya kurumun Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü
maddesine göre tevkifat yapmak zorunda olanlar arasında bulunması halinde, ödenecek vekalet ücretinden katma değer vergisi tutarını
çıkardıktan sonra kalan tutar üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapması gerekmektedir.
4
www.gib.gov.tr/Özelgeler/(İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 23.01.2012 tarih
ve 255 sayılı özelgesi.)322 Avukatlık (Vekalet) Ücretinin Vergilendirilmesi
4. VEKALET ÜCRETİNİN BELGELENDİRİLMESİ
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Makbuz Mecburiyeti” başlıklı
236’ncı maddesinde, “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin
her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve
bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak
mecburiyetindedir.” hükmü yer almıştır. Dava sonunda kararla tarifeye
dayanılarak karşı tarafa yüklenilen vekalet ücretinin serbest meslek
erbabı olan avukatlara mahkeme kararı veya icra kanalıyla ödenmesi
sırasında gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması ve vekalet ücretini tahsil eden avukatın da ödemeyi yapan adına serbest meslek makbuzu
düzenlemesi ve de düzenlenen bu belgede katma değer vergisinin hesaplanıp gösterilmesi gerekmektedir. Ödemeyi yapan kişi veya kuruluşun tevkifat yapmak zorunda olması durumunda, yapılan tevkifatın
serbest meslek makbuzunda gösterilmesi zorunludur.
İcra dairelerince, alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen
vekalet ücretlerinin belgelendirilmesine ilişkin gerekli açıklamalar 356
ve 375 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde yapılmış
bulunmaktadır. İcra dairelerince alacaklı taraf avukatına ödenmesine
karar verilen vekalet ücretinin belgelendirilmesi konusunda Maliye
Bakanlığı’nca ilk olarak 356 Seri No.lu Vergi Usul Genel Tebliğinde
5
düzenleme yapılmıştı. Söz konusu Genel Tebliğin “B-İcra Dairelerince
Alacaklı Taraf Avukatına Ödenmesine Karar Verilen Vekalet Ücretinin Belgelendirilmesi” başlıklı bölümünde, icra dairelerince borçludan alınarak,
müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine
karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin belgelendirilmesi hususunda tereddüde düşüldüğü belirtilmiş ve Vergi Usul Kanunu’nun
mükerrer 257’nci maddesinin Maliye Bakanlığı’na verdiği yetkiye dayanılarak söz konusu avukatlık ücretlerinin belgelendirilmesinde;
• İcra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı
taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az 2 nüsha serbest
meslek makbuzu düzenleneceği ve makbuzun avukatta kalan nüshasına da
icra dairesince ödemenin yapılmış olduğuna dair bir şerh düşülerek, ödemeyi yapan memur tarafından (sicil numarası da yazılarak) imzalanacağı,
5
23.02.2006 tarih ve 26089 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.TBB Dergisi 2012 (101) İmdat TÜRKAY 323
• Ayrıca, bu şekilde yetkili memura imzalattırılmadığı tespit edilen her
bir serbest meslek makbuzu için ayrı ayrı Vergi Usul Kanunu’nun
352-II/7’nci maddesine göre söz konusu avukat adına usulsüzlük cezası
kesileceği açıklanmıştı.
2006 yılının şubat ayında yapılan bu düzenleme ile gelir vergisi
stopajı açısından vergi kaybının önüne geçilmesi ve icra dairelerince
ödenen vekalet ücretlerinden tevkifat yapılması amaçlanmıştı. Vekalet
ücretini alan avukatların da serbest meslek makbuzu düzenlemeleri
sağlanmış ve aksi durumda usulsüzlük cezası yaptırımı getirilmişti.
4.1. 356 Seri No.lu Vergi Usul Genel Tebliğinin (B) Bölümünün
İptali İçin Danıştay’da Açılan Davalar
Maliye Bakanlığı tarafından 356 Seri No.lu Vergi Usul Genel Tebliğinin (B) bölümünde yapılan düzenlemeye karşı Tekirdağ Barosu
Başkanlığı tarafından Danıştay’da iptal davası açılmış ve Danıştay 4.
Dairesi tarafından verilen 20.06.2006 tarihli ve Esas No: 2006/2026 sayılı Karar ile söz konusu Genel Tebliğin konuya ilişkin (B) maddesinin
yürütmesi durdurulmuştu. Daha sonra, Maliye Bakanlığı’nca Danıştay
4’üncü Dairesi’nin yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararına karşı
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’na itiraz edilmesi üzerine verilen 16.08.2006 tarih ve İtiraz No: 2006/14 sayılı karar ile itiraz kabul
edilerek, yürütmenin durdurulması kararının kaldırılmasına karar verilmişti. Böylece, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 16.8.2006
tarihli Kararı ile itiraz kabul edilerek, yürütmeyi durdurma kararını
kaldırmıştı. İtirazı kabul eden Vergi Dava Daireleri Kurulu kararının
gerekçesinde, esasa ve konuya ilişkin bir tartışmaya girilmemiş, sadece yürütmeyi durdurma kararının verilebilmesi için 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanunu’nun 27’nci maddesinde aranan koşulların
davada oluşmadığı belirtilmiştir. Dolayısıyla bu karardan sonra 356
Seri No.lu Genel Tebliğ ile yapılan düzenleme uygulanmaya devam
etmiştir.
Daha sonra Bursa Barosu tarafından 356 Seri No.lu VUK Genel Tebli-
ğinin (B) bölümünde yer alan düzenlemenin; VUK’un 236’ncı maddesine
aykırı olduğu, avukatın müşterisi olmayan karşı taraftan yargı kararıyla
hükmedilen vekalet ücretinin tahsili sırasında serbest meslek makbuzu
düzenlenmeyeceği, düzenlenen belgenin de icra dairesi memuru onayı-324 Avukatlık (Vekalet) Ücretinin Vergilendirilmesi
na tabi tutulmasının yasal olmadığı, VUK’un mükerrer 257’nci maddesi
ile yürütme organına yasama organının yerine geçme yetkisinin
verilmediği, düzenlemenin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali
istenmiştir. Maliye Bakanlığı tarafından açılan bu iptal davasına karşı
yapılan savunmada ise özet olarak; 356 Seri No.lu VUK Genel Tebliği
ile serbest meslek faaliyeti olan avukatlık faaliyeti dolayısıyla elde
edilen gelirin serbest meslek kazancı olması nedeniyle, icra dairesince
borçludan tahsil edilen ve karşı taraf avukatına ödenen vekalet ücretinin belgelendirilmesinin amaçlandığı, düzenlemenin yasal dayanağı
olan VUK’un mükerrer 257’nci maddesine uygun olduğu belirtilerek
davanın reddi gerektiği belirtilmiştir.
Danıştay 4. Dairesince verilen 20.12.2006 tarihinde verilen kararda
6
, VUK’un yetki başlıklı 257’nci maddesinde Maliye Bakanlığına
verilen yetkiler belirtildikten sonra, maddede verilen yetkinin sınırlı
olduğu ve yasada düzenlenmiş bir konuda idari düzenleyici bir işlemle yasadaki düzenlemeye ters düşen farklı bir uygulamanın getirilemeyeceği, bunun verginin kanuniliği ilkesi ile de bağdaşmadığı açıklandıktan sonra özetle, “…Açıklanan nedenlerle, davanın kısmen kabulüne
356 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin B-İcra Dairelerince
Alacaklı Taraf Avukatına Ödenmesine Karar Verilen Vekalet Ücretlerinin Belgelendirilmesi bölümünün, makbuzun avukatta kalan nüshasına
da icra dairesine ödemenin yapılmış olduğuna dair şerh düşülerek ödemeyi
yapan memur tarafından (sicil numarası da yazılarak) imzalanacağı, belirtilen şekilde memura imzalattırılmadığı tespit edilen her bir serbest meslek
makbuzu için ayrı ayrı Vergi Usul Kanunu’nun 352-II/7 maddesine göre söz
konusu avukat adına usulsüzlük cezası kesileceğine ilişkin kısmının iptaline;
icra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı
taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest
meslek makbuzu düzenleneceği kısmına ilişkin davanın reddine…20.12.2006
gününde oybirliği ile karar verildi” şeklinde hüküm verilmiştir.
Danıştay tarafından verilen bu karar ile 356 Seri No.lu Tebliğde
yer alan düzenlemenin sadece, “Makbuzun avukatta kalan nüshasına icra
dairesine ödemenin yapılmış olduğuna dair şerh düşülerek ödemeyi yapan
6
Danıştay 4. Dairesinin 20.12.2006 tarih ve Esas No: 2006/2237, Karar No: 2006/3102
sayılı Kararı.TBB Dergisi 2012 (101) İmdat TÜRKAY 325
memur tarafından (sicil numarası da yazılarak) imzalanacağı, belirtilen şekilde memura imzalattırılmadığı tespit edilen her bir serbest meslek makbuzu
için ayrı ayrı Vergi Usul Kanunu’nun 352-II/7’nci maddesine göre söz konusu avukat adına usulsüzlük cezası kesileceğine” ilişkin kısmının iptaline
karar verilmiş; ancak icra dairelerince borçludan alınarak müvekkili
adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen
avukatlık (vekalet) ücretinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenleneceği kısmına ilişkin davanın reddine karar vermiştir.
7
4.2. Yargı Kararları Sonrasında Maliye Bakanlığı Tarafından
375 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile Yapılan
Düzenleme
356 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde, icra dairelerince borçludan alınarak, müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf
avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin
belgelendirilmesine ilişkin olarak verilen yargı kararları dikkate alı-
narak alınarak, söz konusu belgelendirme işleminin ne şekilde yapı-
lacağına ilişkin Maliye Bakanlığı’nca yayımlanan 375 Seri No.lu Vergi
Usul Genel Tebliği’nde
8
gerekli açıklamalar yapılmış bulunmaktadır.
Söz konusu Genel Tebliğin “İcra Dairelerince Alacaklı Taraf Avukatı-
na Ödenmesine Karar Verilen Vekalet Ücretlerinin Belgelendirilmesi” başlıklı 2’nci Bölümünde yapılan açıklamalara göre; icra dairelerince borçludan
alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine
karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin avukata ödendiği anda, avukat
tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenlenecek
olup, bir nüshası ödemeyi yapan memura verilecek; makbuzun avukatta kalan
nüshasına ise icra dairesince ödemenin yapılmış olduğuna dair bir şerh düşülmesi ve ödemeyi yapan memur tarafından imzalanması şartı aranmayacaktır.
Görüldüğü üzere konu hakkında Danıştay tarafından verilen karara
paralel olarak, vergi idaresince yapılan düzenlemeye göre;
• İcra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan
7
İmdat TÜRKAY, “İcra Dairelerince Karşı Taraf Avukatına Ödenen Vekalet Ücretinin
Belgelendirilmesi Konusunda Danıştay Kararı ve Vergi İdaresinin Düzenlemesi”, Mali
Pusula, Ekim 2007, S.34
8
11.09.2007 tarih ve 26640 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.326 Avukatlık (Vekalet) Ücretinin Vergilendirilmesi
alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az
iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenlenecek ve bir nüshası ödemeyi
yapan memura verilecektir.
• Ancak, eski düzenlemede olduğu gibi makbuzun avukatta kalan nüshasına icra dairesince ödemenin yapılmış olduğuna dair bir şerh düşülmesi
ve ödemeyi yapan memur tarafından imzalanması şartı aranmayacaktır.
Sonuç olarak icra dosyasından tahsil edilerek avukata ödenen
vekâlet ücreti ödemeleri için, alacaklı avukat tarafından en az iki
nüsha serbest meslek makbuzu düzenlenecek olup, yapılan ödemeler
üzerinden, borçlu tarafın GVK’nın 94/1’inci maddesinde sayılanlardan olması halinde, katma değer vergisi hariç tutar esas alınmak
suretiyle sözü edilen maddenin 2/b maddesine göre % 20 oranında
tevkifat yapılması gerekmektedir. Bu konuda Vergi İdaresi de vermiş
olduğu bir görüşünde; icra dairelerince ödenen vekâlet ücretinden gelir vergisi tevkifatının, borçlu tarafından icra dairesine ödeme esnasında yapılması gerektiği ve avukat tarafından icra dairesinden vekalet
ücreti tahsil edilirken serbest meslek makbuzunun da borçlu tarafından kesinti yapılıp yapılmadığı bilgisine göre düzenlenmesi gerektiğini belirtmiştir.
9
5. VEKALET ÜCRETİNDE KATMA DEĞER VERGİSİ
UYGULAMASI
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesine
göre serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler
katma değer vergisine tabi bulunmaktadır. Aynı Kanun’un 20/1’inci
maddesinde “Teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşı-
lığını teşkil eden bedel olduğu”, 27/5’inci maddesinde ise, serbest meslek faaliyetleri için ilgili meslek teşekküllerince tespit edilmiş bir tarife
varsa, hizmetin bedelinin, bu tarifede gösterilen ücretten düşük olamayacağı hüküm altına alınmıştır. Konuya ilişkin olarak 15 Seri No.lu
Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin
10
“Avukatlık Ücretleri” başlıklı
9
www.gib.gov.tr/Özelgeler/(İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 19.08.2011 tarih
ve GVK 94-1349 sayılı özelgesi.)
10
21.07.1985 tarih ve 18818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.TBB Dergisi 2012 (101) İmdat TÜRKAY 327
“J” bölümünde; “Mahkemelerce hükmolunan avukatlık ücretlerinin davayı kazananlara ödenmesi katma değer vergisinin konusuna girmemektedir.
Ancak bu paralardan sözleşmeleri gereği ücret karşılığı çalışanlar dışında kalan avukatlara intikal eden kısım serbest meslek kazancı kapsamında vergiye
tabi olacaktır. Avukatlar aldıkları bu para için davayı kazanana serbest meslek makbuzu düzenleyecekler, makbuzda alınan tutar üzerinden katma değer
vergisini hesaplayıp ayrıca göstereceklerdir.” açıklamasına yer verilmiştir.
Bu itibarla, avukatlara yapılan vekalet ücreti ödemeleri serbest
meslek faaliyeti kapsamında katma değer vergisine tabi olup, düzenlenecek serbest meslek makbuzunda, mahkemece hükmolunan veya
avukatlık asgari ücret tarifesinde belirtilen vekalet ücreti üzerinden
ayrıca katma değer vergisi hesaplanması gerekmektedir. Ancak, mahkeme kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde vekalet ücretine katma değer vergisi dahil kabul edilecek ve iç
yüzde oranı uygulanmak suretiyle tespit edilen katma değer vergisi
düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilecektir.
11
Buna göre,
avukatların dava sonunda karşı taraftan tahsil ettikleri de dahil olmak
üzere elde ettikleri bütün gelirler gelir serbest meslek kazancı olarak
değerlendirilmekte ve katma değer vergisine tabi bulunmaktadır.
Öte yandan, mahkeme kararı gereğince veya icra kanalı ile avukata
ödenen vekalet ücretini tahsil eden avukatın, Vergi Usul Kanununun
236’ncı maddesi hükmü uyarınca ödemeyi yapan adına serbest meslek
makbuzu düzenlemesi ve düzenlenen bu belgede ayrıca katma değer
vergisini de hesaplayıp göstermesi gerekmektedir.
Öte yandan, GVK’nın 61 ve izleyen maddelerinde düzenlenen “ücret” ödemeleri ise katma değer vergisinin konusuna girmemektedir.
Avukatın, davayı kazananın ücretlisi olması halinde mahkemelerce
hükmolunan avukatlık ücretleri nedeniyle katma değer vergisi hesaplanıp beyan edilmesine gerek bulunmamaktadır. Ücretli statüsündeki
avukata intikal eden bu tutarlar GVK’nın ücretlere ilişkin 61’inci ve izleyen maddelerine göre vergilendirilecektir. Mahkeme kararında, hükmolunan avukatlık ücretlerine katma değer vergisinin dahil olduğu
veya katma değer vergisinin ayrıca ödeneceği vb. hükümler bulunması
halinde, avukatlık ücreti serbest çalışan avukatlara intikal ediyorsa, yu-
11
www.gib.gov.tr/Özelgeler (Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 02.01.2012 tarih
ve GİB.4.20.15.01-40-MUK-2011-45-3 sayılı özelgesi.)328 Avukatlık (Vekalet) Ücretinin Vergilendirilmesi
karıda açıklandığı şekilde katma değer vergisi dahil toplam bedel üzerinden iç yüzde yoluyla katma değer vergisi hesaplanıp bizzat avukat
tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilecektir.
6. VEKALET ÜCRETİNİN İŞVEREN TARAFINDAN ÜCRETLİSİ
DURUMUNDA OLAN AVUKATA ÖDENMESİ
GVK’nın 61’inci maddesine göre ücret, işverene tabi ve belirli bir
işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. GVK’nın
62’nci maddesinde ise işverenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve
talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır. İşverenler tarafından, hizmet erbabına ücret ve ücret kapsamındaki ödemeler üzerinden kanunda belirtilen yasal indirimler
yapıldıktan sonra gerçek usulde vergilendirme yapılmaktadır. Aynı
Kanunun 65’inci maddesinde ise serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın
şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olarak
ifade edilmiştir.
Ücret-serbest meslek kazancı ayırımının önemi, vergilendirme
ile ilgili ödevlerin yerine getirilmesinde ortaya çıkmaktadır. Konu
ile ilgili olarak 221 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde
12
, serbest meslek faaliyetinin bir hizmet akdi kapsamında bir işverene tabi
ve bir işyerine bağlı olarak sürdürülmesi halinde elde edilen gelirin ücret olarak vergilendirileceği, bu durumdaki bir mükellefin
defter tutma, makbuz düzenleme, katma değer vergisi ve geçici
vergi yükümlülüklerinin söz konusu olmayacağı belirtilerek; gelir
vergisi beyannamesi verme yükümlülüğünün ise GVK’nın ücretlerin vergilendirilmesine ilişkin hükümlerine göre yerine getirilece-
ği açıklanmıştır.
13
Örneğin, serbest meslek erbabı olarak faaliyette
bulunan Avukatın, bu işinin haricinde bilirkişilik faaliyeti nedeniyle
ayrıca ücret geliri elde etmesi halinde; ödevli ücret geliri ve serbest
meslek kazancını aynı anda elde etmiş olacaktır. Ödevli, avukatlık
faaliyetinden dolayı elde ettiği serbest meslek kazancı için yıllık gelir
12
19.02.1999 tarih ve 23616 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
13
İmdat TÜRKAY, a.g.k, S.22-23TBB Dergisi 2012 (101) İmdat TÜRKAY 329
vergisi beyannamesi verecek olup, GVK’nın 61/5’inci maddesine göre
yapmış olduğu bilirkişilik faaliyetinden dolayı elde ettiği ücret geliri
ise ücret hükümlerine göre vergilendirilecektir.
Bu hükümler uyarınca, avukatın işverene tabi ve onun emir ve talimatları dahilinde hizmet yapması ve karşılığında aylık belli bir ücret
alması ve hizmetin “hizmet akdine” dayanması halinde, yapılan ödemeler bu hali ile ücret niteliği taşıyacaktır. Bu nedenle, hizmet akdine
dayalı olarak yapılan ve ücret niteliği taşıyan söz konusu ödemelerin
serbest meslek kazancı olarak değil, ücret olarak vergiye tabi tutulması
gerekmektedir.
Davacı avukatının, ücretli olarak davacının yanında çalışıyor olması ve mahkemelerce hükmolunan vekalet ücretinin davayı kazanan müvekkile ödenmesi durumunda, bu ödemelerden gelir vergisi
tevkifatı yapılmayacaktır. Bu durumda, davayı kazanan müvekkilin
gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olması halinde, karşı taraftan
tahsil ettiği ücreti, ticari faaliyeti çerçevesinde elde edilen gelir olarak
kayıtlarına alması ve bu konuda Vergi Usul Kanununda öngörülen
belgeleri düzenlemesi gerekmektedir. Karşı taraftan alınan bu vekalet ücretinin işveren tarafından ücretlisi durumunda olan avukatına
intikal ettirilmesi durumunda, ilgili olduğu ayın ücret matrahına dahil edilerek Gelir Vergisi Kanunu’nun ücret ile ilgili hükümlerine göre
vergilendirileceği tabiidir.
14
Buna göre, icra dairelerinin dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenilen vekalet ücreti üzerinden, eğer avukat
serbest meslek erbabı ise GVK’nın 94/2’nci maddesi gereğince tevkifat yapmaları, ancak avukat bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak
çalışıyorsa herhangi bir stopaj kesintisinde bulunmamaları gerekmektedir. Diğer taraftan kendisine hizmet akdi ile bağlı avukat çalıştıran
mükellefler, bu avukatlar vasıtasıyla elde ettikleri vekalet ücretlerini;
öncelikle kazançlarının tespitinde bir gelir unsuru olarak dikkate alacaklar, bu vekalet ücretlerini kendilerine hizmet akdi ile bağlı Avukatlara aktarmaları durumunda, bu tutarı ücret gideri olarak dikkate
almaları ve bu şekilde aktarılan vekalet ücretini ücret ödemesi olarak
gelir vergisi tevkifatına tabi tutmaları gerekmektedir.
14
Maliye Bakanlığının 16.04.2003 tarih ve 16442 sayılı özelgesi.330 Avukatlık (Vekalet) Ücretinin Vergilendirilmesi
7. İŞVERENE BAĞLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN
ARIZİ OLARAK KENDİ HESABINA
AVUKATLIK HİZMETİ YAPMASI
Gelir Vergisi Kanununun 82’nci maddesinin 4’üncü bendinde arızi
serbest meslek kazancının, “Arızî olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri
dolayısıyla tahsil edilen hâsılat” olduğu hüküm altına alınmıştır. Konuyla
ilgili olarak yayımlanan 356 ve 375 sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde; icra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına
takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından
borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenleneceği
ve bir nüshasının ödemeyi yapan memura verileceği açıklamalarına
yer verilmiştir. Diğer taraftan, 221 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Serbest Meslek Faaliyeti” başlıklı bölümünün 9’uncu fıkrasında;
“Aynı şekilde, serbest meslek faaliyetinin arızi olarak yapılması halinde de,
mükellefin katma değer vergisi ve geçici vergi yükümlülüğü bulunmadığı gibi
defter tutma ve makbuz düzenleme zorunluluğu da söz konusu değildir…”
düzenlemesi yer almaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, ücretli olarak çalışılan avukatın,
işverenden bağımsız olarak kendi nam ve sorumluluk altında bir avukatlık hizmeti vermesi karşılığında elde edilen kazanç arızi serbest
meslek kazancı olarak değerlendirileceğinden, mahkeme kararına istinaden ödenecek vekalet ücreti karşılığında serbest meslek makbuzu düzenleme zorunluluğu bulunmamakta olup, söz konusu vekalet
ücretinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesine göre %20
oranında tevkifat yapılması gerekmektedir. Ancak, kendi nam ve sorumluluk altında verilen avukatlık hizmetini devamlılık arz edecek
şekilde yapılması, başka bir ifadeyle aynı yılda veya birbirini izleyen
yıllarda birden fazla yapılması halinde, bu faaliyet serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirilecek olup, bu faaliyet sonucu elde edilecek
vekâlet ücreti karşılığında serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir.
15
15
www.gib.gov.tr/Özelgeler (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 29.09.2011 tarih
ve 1678 sayılı özelgesi.)TBB Dergisi 2012 (101) İmdat TÜRKAY 331
8. SONUÇ
Dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenilecek vekalet ücretinin serbest meslek erbabı olan avukatlara ödenmesi
halinde, vekalet ücretinin serbest meslek kazancı olarak değerlendirilmesi ve ödeme üzerinden Gelir Vergisi Kanunu uyarınca %20 nispetinde gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması, ancak avukat bir hizmet
akdi ile bir işverene bağlı olarak çalışıyorsa herhangi bir stopaj kesintisinin yapılmaması gerekmektedir. Vekalet ücreti üzerinden gerekli gelir vergisi tevkifatının ödemeyi yapan tarafından yapılması,
parayı tahsil eden avukatın da ödemeyi yapan adına serbest meslek
makbuzu düzenlemesi gerekmektedir. Ayrıca, serbest meslek faaliyeti kapsamında tahsil edilen avukatlık ücreti katma değer vergisine
de tabi olduğundan KDV’nin de hesaplanıp beyan edilmesi gerekmektedir. Ancak, davayı kazanan tarafın avukatının, kazanan tarafın
yanında ücretli olarak çalışıyor olması durumunda, karşı taraftan alı-
nan vekalet ücretinin katma değer vergisine tabi olmaması ve ücretli
statüsündeki avukata intikal eden bu tutarların ücret ödemesi olarak
vergilendirilmesi gerekir. Maliye Bakanlığınca 375 Seri No.lu VUK
Genel Tebliği ile yapılan düzenlemeye göre, icra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına
ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin avukata
ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest
meslek makbuzu düzenlenecek ve bir nüshası ödemeyi yapan memura verilecektir.
KAYNAKLAR
1136 Sayılı Avukatlık Kanunu
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu
Gelir Vergisi Kanununa İlişkin Genel Tebliğler

http://www.gib.gov.tr/Özelgeler

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu332 Avukatlık (Vekalet) Ücretinin Vergilendirilmesi
SEVİĞ Veysi, Avukatların Asgari Ücret Tarifesine KDV’nin Dahil
Olduğu, Yaklaşım Dergisi, Sayı:135, Mart 2004
TÜRKAY İmdat, Serbest Meslek Kazancının Vergilendirilmesi,
Seçkin Yayınevi, 2. Baskı, Mayıs/2012 Ankara
İmdat TÜRKAY, “İcra Dairelerince Karşı Taraf Avukatına Ödenen Vekalet Ücretinin Belgelendirilmesi Konusunda Danıştay Kararı ve Vergi İdaresinin Düzenlemesi”, Mali Pusula, Ekim 2007, S.34
TÜRKAY İmdat, Serbest Meslek Kazancının Vergilendirilmesi,
Maliye ve Hukuk Yayınları, Mayıs 2007, S: 12
TÜRKAY İmdat, “Serbest Meslek Kazançlarının Vergilendirilmesi”,
Yaklaşım, Mart/2012
213 sayılı Vergi Usul Kanunu

Gençbaro