1136 sayılı avukatlık kanununu AB ülkelerinde avukatlık mesleğine ilişkin düzenlemelerle uyumlu değil. http://www.adaletbiz.com/hukuk/avrupa-birligine-uye-ulkelerde-avukatlik-meslegi-ile-ilgili-duzenlemeler1-h3632.html

ONUR

1136 sasılı Avukatlık  Kanunu 10 ayrı maddesinde garip bir biçimde “onur” sözcüğünü tekrarlamaktadır. Kanun büyük bir gayretle onurlu avukat dzaynına soyunmuştur.  AB ülkelerindeki düzenlemelere baktığınızda hiç birisinde “onur” sözcüğüne rastlayamazsınız. AB ülkeleri acaba neden onur sözcüğünü tamamen gözardı etmişlerdir. Oralarda avukatlık onursuz bir iş midir? O ülkeler neden “onur” sözcüğüne avukatlığa ilişkin düzenlemelerinde hiç yer vermemişlerdir. Mesala bizim avukatlık kanunun  avukatlıkla birleşmeyen  işler başlığını taşıyan 11. Maddesine bir göz atalım.

Avukatlıkla birleşemiyen işler:

Madde 11 – Aylık, ücret, gündelik veya kesenek gibi ödemeler karşılığında görülen hiçbir hizmet ve görev, sigorta prodüktörlüğü, tacirlik ve esnaflık veya meslekin onuru ile bağdaşması mümkün olmıyan her türlü iş avukatlıkla birleşemez.

Avukatlık kanununun 12.maddesinin f fıkrasına göre avukatlar “Anonim, limitet, kooperatif şirketlerin ortaklığı, yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği ve denetçiliği ve komandit şirketlerde komanditer ortaklık” yapabilmektedirler. Bir anonim şirketin yönetim kurulu başkanlığının tacirlik sıfatından fazla bir farkı yoktur. Oysa avukatlık kanununun 11.maddesi başta tacirlik olmak üzere bir çok mesleği avukatlıkla bağdaşmayan işler olarak sıralamakta ve şöyle demektedir; “…….veya

mesleğin onuru ile bağdaşması mümkün olmayan her türlü iş avukatlıkla birleşemez” görüldüğü gibi avukatlık kanununun 11.maddesi avukatlığı onurlu bir iş olarak görmekte, madde sayılan diğer meslekleri ise aylık, ücret, gündelik, tacirlik ve esnaflık gibi mesleklerin onursuz olduğunu ima etmektedir. Bu mevcut avukatlık kanununun bir ayıbıdır. Ayrıca 11.madde 12.madde ile çelişmektedir. Demir ticareti yapan bir tacir kişi ile gene demir ticareti yapan bir aile şirketinin yönetim kurulu başkanı avukat arasında bir fark yoktur. İkisinin de toplumdaki görünüşü, işlevleri, onuru(!) aynıdır. 

34. maddedeki şu düzenlemenin ne anlamı vardır?

Madde 34.- (Değişik: 4667 - 2.5.2001 / m.20) Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.

Avukakatlar şu 34. Madde olmasa idi mesleklerini onur içinde yapmayacaklar,  yüklendikleri işleri “doğruluk ve onur” içinde yerine getirmeyecekler miydi?

Madde 49

(Ek fıkra: 4667 - 2.5.2001 / m.34) Ayrıca her cezaevinde ve kolluk biriminde mesleğin onuruna ve önemine uygun bir görüşme yeri ayrılır. Bu yerlerin bakım ve onarımı ilgisine göre Adalet ve İçişleri Bakanlıklarınca yaptırılır.

Bu yerlerin  mesleğin onuruna ve önemine uygun”  olup olmadığının ölçüsü nedir?

Madde 50 - Her adalet dairesinde, bölgesinde bulunduğu baro için, her mahkeme salonunda ve icra dairesinde ise avukatlar için ihtiyaca yetecek nitelikte yer ayrılması zorunludur.

Diğer "onur"lu maddeler:
Madde 72

(Ek fıkra: 3256 - 22.1.1986) Şu kadar ki, staj sırasında mesleğin onuru ile bağdaşması mümkün olmayan işler müstesna olmak üzere, 11'inci maddede sayılan işlerden biri ile uğraştığı, ruhsatnamenin verildiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra anlaşılan avukat, staj süresi içinde elde ettiği ödemelerin veya gelirlerin tutarının üç katını Baroya ödediği takdirde levhaya yeniden yazılır.

 

Madde 95

1.       Avukatlık onurunun ve meslek düzeninin korunmasını, meslekin adelet amaçlarına uygun olarak bağlılık ve onurla yapılmasını sağlamak

Madde 97

6. Meslek onuru ve bağımsızlığı ile ilgili işlerde kanunlar ve meslek kurullarının gereğini her türlü organlara karşı savunmak ve bu konuda doğrudan doğruya veya dolayısiyle kendisini göreve zorlıyan hususları yapmak,

Madde 9:(Değişik 6. fıkra: 4667 - 2.5.2001 / m.8) Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine andiçerim.

 

Madde 123

6. Meslek onuru ve bağımsızlığı ile ilgili işlerde kanunlar ve meslek kurallarının gereğini her türlü organlara karşı savunmak ve bu konuda doğrudan doğruya veya dolayısiyle kendisini zorlıyan hususları yapmak,

 

Madde 134.- (Değişik: 4667 - 2.5.2001 / m.65) Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.

Madde 158 - Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu ve barolar disiplin kurulları, gösterilen delilleri, soruşturma ve duruşmadan edinecekleri kanıya göre serbestçe takdir ederler.

(Değişik 2. fıkra: 4667 - 2.5.2001 / m.75) Bu kurullar disiplin cezalarının verilmesinde; avukatlık onurunu, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarını ve itibarını korumak, mesleğin amaç ve gereklerine ve adalete uygun olarak yerine getirilmesini sağlamak ilkelerini göz önünde tutarlar.

1136 sayılı avukatlık kanununun onur konusundaki bu kapsamlı düzenlemesi  kanunun yürürlükte kaldığı 43 yılda acaba amaçlanan sonuçlara ulaşmış mıdır?

Bizim dileğimiz yeni avukatlık kanununun avukat dzyanından vazgeçerek, avukatı idealize etme yerine ayakları yere basan, çağdaş bir düzenleme olması, kısaca uygar ülkelerdeki gibi anlamlı ve hayatla bağdaşan bir yasa olmasıdır.

.