Bekir Bozdağ: Bundan sonra soruşturma sürecinde avukat ve şüpheliler dosyadaki delilleri görebilecek. Kesinleşen davalara ilişkin yeniden yargılama üzerine çalışma yapıyoruz. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 24'te soruları cevapladı. Bekir Bozdağ'ın açıklamalarından satır başları şöyleydi: HSYK düzenlemesinin 21 maddesi Meclis'ten geçti, peki geriye kalan bölümü ne olacak? Bu anayasa değişikliğinde uzlaşı pek görünmüyor, askıda mı kalacak, yoksa siz geri kalanına devam edecek misiniz? Bozdağ: HSYK düzenlemelerini de içeren kanun teklifi 21. maddesinde durdu. Bundan sonraki süreçte biz yeni bir anayasa düzenlemesi için bir ara verdik. Başbakanımız çağrı yaptı, cumhurbaşkanımızın girişimleri üzerine bizim ziyaretlerimiz oldu, ondan da netice alamadık, Başbakanımız Erdoğan özel bir çağrı yaptı, gelin anayasayı yeniden düzenleyelim diye, daha sonra HSYK ile ilgili maddelere teklif geldiği zaman orada görüşmeleri dondurduk. Sebep çok açık, muhalefet bu görüşülürken biz anayasa değişikliğine gelemeyiz dedi, biz de durdurduk. Gelin görüşelim, anayasa değişikliği için ortak bir noktada birleşelim.
BUNDAN SONRAKİ SÜREÇTE TEKLİFİ YASALAŞTIRACAĞIZ
Meclis'te Anayasa uzlaşma komisyonunda uzlaşma bir noktaya da gelmiş ve önemli bir mesafe alınmış, belki bu bir fırsat olur Türkiye Anayasanın 159. Maddesini uzlaşma ile değiştirme fırsatını bulabilir diye beklemeye aldık. Eğer samimi iseniz buradan olumlu bir sonuç çıkartalım, ama şu ana kadar olumlu bir cevabı almış değilim. Teklifin bundan sonraki sürecinde biz teklifi yasalaştıracağız; adalet akademisiyle, Hâkim ve Savcılar ile ilgili değişiklik yapan kısımları, Yargıtay kanunundaki bir kısımla, ayrıca HSYK da değişiklik yapan kısmı ile yasalaştıracağız. Bir uzlaşma zemini olmasa, Belki önümüzdeki hafta HSYK düzenlemesi kaldığı yerden görüşülmeye devam edecek ve yasalaşacak. HSYK düzenlemesi neden bu kadar tepki çekti, Avrupa'dan ve içeriden gelen tepkileri nasıl yorumluyorsunuz?
BÜYÜK BİR DEZENFORMASYONLA KARŞI KARŞIYA KALINDI
Bozdağ: Bunun pek çok sebebi var, büyük bir dezenformasyon karşı karşıya kalındı. Sanki 12 Eylül 2010 halk oylamasında Anayasa 159. Maddesi değiştiriliyormuş, anayasa ile getirilen düzen, yasa ile kaldırılıyormuş gibi bir hava oluşturuldu. Bir de süreçle bunu irtibatlandırıp, AK Partiye dönük bir takım süreçler var. Bu sürecin önünü kesmek için bu düzenleme gündeme getirilmiş havası verilmek suretiyle siyasi partilerde kendi çıkarları açısından bu konu üzerine farklı bir gözle gitti.
TEKLİFTE MİLLETİMİZİN KABUL ETTİĞİ KISIMLARDA BİR DEĞİŞİKLİK YOK!
Teklifte Anayasa ile milletimizin kabul ettiği kısımlarda bir değişiklik yok, Sadece milletimizin yasal düzenleme ile düzenlenmesine izin verdiği konularda teklifte değişiklik ön görülmektedir.
AVRUPA'DA HER ÜLKE İÇİN AYNI UYGULANAN BİR FORMÜL YOK
Avrupa'da bu konuda standardı net olarak her ülke için aynı uygulanan bir formül yok, ama belli bir çerçeve var. Baktığınızda HSYK gibi yapıların bir birbirine benzerlik arz ettiği gibi, bir birinden farklılık arz ettiğini de görüyoruz. Öyle bir hava estiriliyor ki Avrupa Birliği'nde tek bir kurul var, bu kurumun seçimi her şeyi aynı Türkiye'de buna dair bir uyarlama yaptı. Türkiye'de sanki Avrupa'nın kabul ettiği ana ilkenin dışına çıkıyormuş gibi yapılıyor. HSYK, Fransa'da 18 üyeden oluşuyor, Cumhurbaşkanı HSYK'nın başkanı, Adalet bakanı başkan yardımcısı, İtalya'da 27 üyesi var devlet başkanı da HSYK'nın başkanı. Bizde cumhurbaşkanı HSYK'nın başkanı olsun dense kıyamet kopar. İspanya 21 üyeden oluşuyor Yargıtay başkanı HSYK başkanı, her ülke için aynı kural aynı kurul yok, farklı farklı uygulamalar var, bunların hepsinde yargının bağımsız bir şekilde işlemesini temin etmektir.
SORUŞTURMALARIN BÜYÜK BİR KISMINA İDDİANAMEYE DÖNÜŞMEDEN TAKİPSİZLİK VERİLİYOR
Bizim ceza mahkemesi kanunumuz bireyin hakkını hukukunu koruyan, yargılama süreçlerinde de masumiyet ilkesini de esas alarak bu süreci sağlıklı yürümesini temin edem düzenlemeler içeriyor, maalesef uygulamaya baktığımız zaman burada arzu ettiğimiz neticeyi göremiyoruz. Soruşturma evresinde yürütülen soruşmaların rakamlarına baktığımızda pek çok kişi hakkında soruşturma açıldığını ve bunların büyük bir kısmının iddianameye dönüştürülmende takipsizlikle sonuçlandığınız, bir kısmının ise yargılama sonucu beraat olarak sonuçlandığını, diğer bir kısmını da Yargıtay'ın bozması üzerine beraatla sonuçlandığınız görüyoruz.

netgazete