İzmir’de yaşayan 50 yaşındaki Duygu Memiş, İstanbul Barosu’na kayıtlı avukat oğlu 27 yaşındaki H. B. M'ye nafaka ödemeye mahkum edildi. Nafaka gerekçesi ise H. B. M'nin ikinci üniversiteyi okuması. Eski eşine tazminat, kızına da nafaka ödeyen Duygu Memiş, “İptal davası açacak param yok. Otobüse binip adliyeye gidemiyorum.” diyor. Avukat oğlunun ise, “Çok üzerime gelirsen donuna kadar alırım.” dediğini belirtiyor. 

2005 yılında eşinden boşanan Duygu Memiş, 2 evi ile Adana’daki arazisini eşine bıraktı. Ayrıca iştirak nafakası vermeyi de kabul etti. Mahkemenin belirlediği 60 bin liralık tazminatın yarısı vergilere kesildi, kalan kısmı ise Memiş’in maaşından tahsil edilmeye başlandı. Ayrıca kızına da bu süre boyunca nafaka ödemeye devam etti. Son olarak 27 yaşındaki avukat oğlu H. B. M, babasından eğitimini devam ettirdiği gerekçesiyle nafaka aldı. Mahkeme kararıyla, ikinci üniversite okuyan H. B. M. için de Duygu Memiş’in maaşından 676 lira kesilmeye başlandı. 

Eski bir ordu mensubu olduğunu ve yaklaşık 1800 lira emekli maaşı aldığını söyleyen Duygu Memiş, “Maaşımın yarısından fazlası nafakalara kesiliyor. Kalan para ile geçinmeye çalışıyorum ama bu mümkün olmuyor. Avukat oğluma da nafaka ödemek zorunda kaldım. Ödeyemediğimi söylediğimde bana, ‘Benimle uğraşma donuna kadar alırım’ dedi.” ifadelerini kullandı. 

Oğlunun SSK’lı çalıştığını ve İstanbul Barosu’na kayıtlı olduğunu belirten Memiş, “Dava açmak için mahkemeye gidecek param bile yok. Uzun süre sokaklar da yattım. Şu an bazen otobüse binecek param kalmıyor.” şeklinde konuştu. 

Eski eşinin öğretmen olduğunu, gelirinin de iyi olduğunu belirten Memiş, “Ayrılırken 2 ev ve arazi bıraktım. Oğlum neden annesinden almıyor da benden alıyor?” diye sordu. Nafaka ve tazminat yükü nedeniyle hayata tutunmakta zorlandığını kaydeden Memiş, yetkililerin bu durumu göz önünde bulundurmasını, mağduriyetleri önlemek adına yeni düzenlemelere getirmesini istedi. 
Cihan