Avukatlık Yasasının 58.maddesi gereğince; “… Avukat yazıhaneleri ve konutlarıancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir..”
Bu açık hüküm, Baromuz tarafından özenle değerlendirilmekte ve soruşturmanın konusu ne olursa olsun, avukat aramalarına özel bir duyarlılık gösterilmektedir.
Yürütülen soruşturma kapsamında, Baromuza İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından 22.11.2011 tarihinde saat 09.57 itibariyle faks yoluyla yapılan başvuru ile Baro Temsilcisi görevlendirilmesi talep edilmiştir. İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi tarafından ivedi olarak başlatılan çalışmalar sonucunda görevlendirme yapılan 24 Avukat, arama mahallerine ulaşmıştır.
Avukatların büro ve işyeri aramaları, yürütülen soruşturmaların içeriklerinden ve özellikle de siyasal yönlerinden bağımsız olarak ele alınmakta ve tümüyle meslektaşlarımızın yasa ile belirlenmiş haklarının korunmasına yönelik olarak gerçekleştirilmektedir. Şimdiye kadar yapılan tüm aramalarda olduğu gibi, bu aramada da konu ile ilgili özel olarak bilgilendirilmiş ve Avukat Hakları Merkezi tarafından saptanan ilkelerin gözetilmesi yolunda talimatla donatılmış meslektaşlarımızın görev almaları sağlanmıştır. Bir avukatın ev ya da işyeri aramasında hazır bulunacak meslektaş bulmak zor değildir. Onun müdafiliğini yapacak onlarca avukat arkadaşının bulunması da doğaldır. Ancak bu yol ve yöntem Baromuzca kabul edilen ve izlenen bir yöntem değildir. Avukat Hakları Merkezimiz, katılımını sağladığı avukatın hangi şüpheli avukat için görevlendirdiğini bilmeden ve bu konuda bilgi almadan aramaya nezaret edilmesine özel bir duyarlılık göstermektedir. Öylece, bilgi sızmalarına yönelik spekülasyonların “avukat kaynaklı” olmaması sağlanmaktadır.Görevlendirilen meslektaşımız,ancak  arama mahalline vardığında, şüpheli avukatın ismini ve  isnat edilen suçu öğrenmektedir. Dolayısıyla bu duyarlılık ve ilkelerin sergilendiği aramalarda 24 avukatın atanmasının makul zaman ölçüleri içinde gerçekleşmesini kabul etmek gerekir. Nitekim gün içinde bütün aramalar tamamlanmıştır.
Görev alan meslektaşlarımız, sadece aramaya nezaret etmekle yetinmemekte ve  bu çerçevede bir dizi incelemedebulunmaktadır.Aramaya ilişkin mahkeme kararı olup olmadığını, bu kararın hukuka uygun olup olmadığını,kararın içeriğinde aranması ve/veya elkonulmasısözkonusu olan belgelerin açıklanıp açıklanmadığını , aranacak avukatın kimlik bilgilerinin doğru olup olmadığını, aranacak yerin büro ve/veya ev olup olmadığını tesbit etmekte ve varsa bu konudaki eksikliklerin zapta geçmesini sağlamaktadır.
Nitekim yapılan aramalarda, bu konulara kolluğun yeterli duyarlılığı göstermediği, mahkeme kararı yerine hâkim kararı ile yetinildiği, arama kararlarının içerik itibariyle yeterli açıklıkta olmadığı, aranacak olguların açıklıkla yazılmadığı, bu nedenle soruşturmadan bağımsız olarak, avukatın başka müvekkilleriyle olan yazışmalarına, dosyalarına ve kitaplarına da el konulduğu, saptanan delillerin mühürlenmediği, imaj almak için yeterli donanımın arama mahallinde bulundurulmadığı, zaptın bir örneğinin avukata verilmediği gözlenmektedir.Bütün bu eksiklikler ve hukuka aykırı bulunan diğer her türlü olgu, tutulan zabıtlarda meslektaşlarımızca tesbit konusu yapılmaktadır.
Yukarıdan bu yana yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere görevlendirilen avukat, hukuka uygun bir arama yapılmasını temin bağlamında görev yapmaktadır. Avukatın arama mahallindeki çalışmalarının hiçbir siyasal boyutu yoktur.
Yasamızın 58. Maddesinde öngörülen ve mesleğimizin özelliğinden kaynaklanan “ayrıcalık”, avukata özgü değil,halkın hak arama özgürlüğüne ilişkin bir istisnadır. Avukata sır saklama yükümlülüğü öngören evrensel hukuksal ilkelerin çiğnenmemesi yolunda Baro tarafından verilen mücadelenin doğru algılanması gerektiği kanısındayız. Kimse, yasal ve hukuksal olmayan aramanın, Baro tarafından görevlendirilen avukatlar eliyle meşrulaştırılmasını bizden beklememelidir. 
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI