© Balyoz Harekât Planı davasının dün yapılan 26. duruşmasında söz alan avukat Celal Ülgen, sorduğu 9 soruya yanıt alıncaya kadar görevini askıya aldığını açıkladı.
HATİCE TUNCER
Balyoz Harekât Planı davasında, iddianamenin 1 No’lu sanığı eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan’ın, emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri ve bazı sanıkların avukatı Celal Ülgen savunma görevini askıya aldığını açıkladı. Mahkeme heyetine soruşturma ve yargılama sürecindeki uygulamaların hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, savunma hakkı gibi ilkelerle ne derece bağdaştığına ilişkin 9 soru yönelten Ülgen, “Bu sorulara bir yanıt alıncaya değin savunma görevimi askıya aldığımı bildiriyorum” dedi.
Davanın dünkü 26. duruşmasında avukat Ülgen, Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde sadece dijital verilere dayanarak tek bir kişinin bile özgürlüğünün kısıtlanmadığını ifade etti. Ülgen, “Sanıkların üzerlerinde ya da işyerlerinde ele geçmeyen, meçhul bir kişinin bavulunda savcılığa gelen CD’lerdeki verilere dayanarak 163 kişinin tutuklanmasını hukuk devleti ile bağdaştırıyor musunuz” diye sordu. Sanıkların tutukluluk hallerine itiraz ettikleri İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay’ın tahliyeleri için koyduğu muhalefet şerhine dikkat çeken Ülgen, “Bu muhalefet şerhini hiç sorguladınız mı? Bir yargıcın salt çevresine, devletin resmi görüşüne karşı değil, kendi düşüncesine, kendi görüşüne karşı da tarafsız olması gerektiğini hiç sorguladınız mı? Susturulmuş ve kuşatılmış bir yargının, bağımsız karar verebilme yetkisi alınmış bir yargının salt yargı bağımsızlığı ilkesiyle değil, anayasanın kuvvetler ayrılığı ilkesi ile de çeliştiğini düşünmüyor musunuz?” dedi.
CD’lerdeki çelişkiler
Darbe planı iddialarının bulunduğu iddia edilen CD’lerin içeriğindeki belgelerin zaman çelişkilerine dikkat çeken Ülgen “Açık kuşkuyu aşan, gerçeğe dönüşen sahteciliğe karşın 163 muvazzaf ve emekli askerin tutukluluk durumunu sürdürmesini hukuk devleti içinde olağan bir yargılama faaliyeti olarak görüyor musunuz” dedi. Ülgen sözlerini “Bu 9 soruyu salt sayın mahkemenizin değil, tüm hukuk kurumları, üniversiteler, HSYK ve demokratik kitle örgütleri de yanıtlamak zorundadır” diye tamamladı.
Savcı Savaş Kırbaş’ın “Bir asker olarak hukuka aykırı olmayan bir emri yerine getirdiğiniz oldu mu” sorusunu Süha Tanyeri “Hayır” diye yanıtladı.
Kırbaş şunları söyledi: “Uzunca bir süre askerlik yaptınız. KKK’nin ‘oynamayın’ emrine rağmen Çetin Doğan ‘ben bunu oynayacağım’ diyor. KKK’nin emrini biliyorsunuz, siz de sıkıntıya düşmüşsünüz. Üst komutanın uygulamayın dediğini biliyorsunuz. Buna rağmen planı uyguluyorsunuz. Emre aykırılık var.”
Savcı Kırbaş’ın bu sözleri üzerine Ülgen söz almadan tepki gösterirken diğer sanık avukatları ve sanıklardan da ses yükseldi.
‘Dosyayı çöp kamyonuna yükleyelim..’
Darbe planı yapıldığı iddia edilen seminer sırasında 1. Ordu İstihbarat Başkanı olan emekli Tuğgeneral İzzet Ocak mahkeme heyetine şöyle seslendi: “Ben sizden beklerdim ki, iki üye hâkimle ara karar almak için arkaya çekilin. Sonra savcıyla birlikte gelin. ‘Kral çıplak’ deyin. ‘Şimdiye kadar yönlendirilmiş olabiliriz. Ama biz onurlu hâkim ve savcılarız, artık bu oyuna alet olmayız’ demenizi beklerdim. Silivri Belediyesi’ne telefon edip çöp kamyonlarının ne zaman geleceği öğrenilir. Çöp kamyonuna bütün dava dosyası yüklenir, atılır.”
Ocak nöbetçi hâkime çıkarıldığında kendisine Prof. Dr. Türkan Saylan’ı nereden tanıdığının sorulduğunu anımsatarak, “Saylan ile Hakkâri’de görev yaptığım sırada tanıştım. O dönem hem terörle mücadele ediyor hem de bölge halkına yardım ediyorduk. Kim derdi ki o dönemde vatan savunması yapanlar bugün sorgulanacak” diye konuştu.
Saylan’ı en son 2009 Nisanı’nda durumunu öğrenmek için aradığını ifade eden Ocak, “Bir kadın açtı konuşamadık. Bunların arama kayıtları iddianameye eklenmiş. Bu, konuyu karmaşıklaştırmak için yapılan bir oyundur” dedi.