BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı’nın açılışını yapmak için geldiği Denizli’de, terör örgütünün silahı bırakmadan operasyonların durmayacağını belirtti.

Başbakan Erdoğan, eğitimde tarihi bir gün yaşandığını vurgulayarak, “Türkiye genelinde millet artık imam hatip okullarıyla kucaklaşıyor. Bu okullarla hasret bugün sona eriyor. Terörist yetişmediği, anarşist yetişmediği için mi imam hatip okullarını kapattınız? Vatana hizmet aşkıyla yandıkları için mi imam hatip okullarını kapattınız? Ben ve bir çok bakan arkadaşlarım imam hatip lisesi mezunları olarak imam hatip okullarına itibarlarını iade etmenin gururunu, heyecanını yaşıyoruz” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Denizli’nin Sevindik Mahallesi’nde hayırsever Orhan Abalıoğlu tarafından eşi Cedide Abalıoğlu adına yaptırılan Cedide Abalıoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde düzenlenen toplu açılış törenine katıldı. Hayırseverler ve devlet tarafından yaptırılan 13 okul, pansiyon ve atölyenin toplu açılış töreninde Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Denizli Ak Parti Milletvekilleri Nihat Zeybekci, Nurcan Dalbudak, Bilal Uçar ve Mehmet Yüksel, Denizli Valisi Abdülkadir Demir, Belediye Başkanı Osman Zolan (Ak Parti) da hazır bulundu.
Başbakan Erdoğan, bin 500 öğrenci kapasiteli 50 sınıflı okulun açılış töreninde, okulu yaptıran hayırsever Orhan Abalıoğlu’nu elinden tutarak yanına oturttu. Hayırsever Orhan Abalıoğlu da İstiklal Marşı okunurken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın koluna girdi. Halk oyunları gösterisiyle başlayan törende ilk konuşmayı yapan Cedide Abalıoğlu, Hakkari’de ve Bingöl’de şehit olan 12 güvenlik görevlisi için başsağlığı diledi.
Vali Abdülkadir Demir 29 milyon lira tutarındaki 13 eğitim tesisinin hizmete açıldığını, son dokuz yılda hayırseverlerin eğitime 63 milyon lira tutarında destek verdiğini açıkladı.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, 2012-2013 eğitim yılının tüm eğitim camiasına hayırlı olmasını diledikten sonra, “Bu ülkenin bütün çocukları kendilerini geliştirebilecekleri imkan ve fırsatlara ulaşsın istiyoruz. Bu inançla yola koyulduk. Genç nüfusumuzu eğitmek için adımlar atmalıyız. Yeni sistem çocuklara daha uzun süreyle eğitim görmelerini sağlayacak. Seçmeli derslerle ilgi duydukları alanlara yönelecek” dedi.

ADALETİN GÜNEŞİ HOŞGELDİN

Gençler tarafından “Adaletin güneşi hoş geldin' sloganıyla kürsüye çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 2012-2013 eğitim-öğretim yılının öğrencilere, öğretmenlere, tüm eğitim camiasına ve velilere hayırlı olmasını diledi. Öğretmenlere de özel olarak başarılar dileyen Erdoğan, “Aynı zamanda 13 yeni eğitim kurumunu da Denizli’ye kazandırıyoruz. Şu an içinde bulunduğumuz okul çok değerli bir hayırseverimiz olan Orhan Abalıoğlu tarafından sekiz milyon liralık yatırımla tamamlandı” diye konuştu. Mimarisini çok beğendiği okulun tatbikat camiinin de en kısa zamanda bitirilecekğini belirten Başbakan Erdoğan son günlerde yoğunlaşan terör olaylarına da değindi.

ASKER POLİS SİLAH BIRAKMAZ

Hakkari ve Bingöl’de şehit olan 12 güvenlik görevlisine rahmet, ailelerine başsağlığı dileyen Başbakan Erdoğan şunları söyledi,
“Terörle mücadele kararlılıkla devam edecek. Akan kanların durmasını biz de istiyoruz. Eğer terör örgütüyle yan yana olanlar, terör örgütüyle silahların susmasını değil silahların bırakılmasını isteyen varsa şunu bilmeleri lazım, Biz devlet olarak, hükümet olarak silahların bırakıldığı yerde operasyonları devam ettirmeyiz. Devlet askeriyle polisiyle hiçbir zaman silah bırakmaz. Silah demirbaş enstrümanıdır. Onunla asayişi terörü bertaraf etmek için mücadele eder. O onun her zaman sabit demirbaşıdır. Terörist silahı bırakırsa bilmelidir ki, bu ülkede operasyonlar biter. Silah teröristin elinde olduğu sürece susmaz. En ufak bir fırsatta silahını ateşler. Alçakça saldırılara rağmen bölücü terör örgütüne karşı mücadelemizi en kararlı şekilde yürütüyoruz, yürüteceğiz. Son 10 gün içinde Hakkari’de 123, şubattan ağustos ayına kadar 373 teröristin etkisiz hale getirildi.”
Eğitim sistemi açısından tarihi bir gün yaşandığını söyleyen Başbakan Erdoğan, “28 şubat sürecinde milletin bu okullarından korkanlar, öcü gibi görenler maalesef bu okulların kapılarına kilit vurmuşlardı. Orta kısımlarını kapattılar, bununla yetinmediler lise bölümlerine öğrencinin azalması için katsayı engeli getirdiler. İmam hatibin önünü kesmek için meslek okullarına vebalı muamelesi yaptılar. Bu zulme, bu baskıya bu antidemokratik uygulamaya TBMM’de son verdik. Türkiye genelinde millet artık imam hatip okullarıyla kucaklaşıyor. Bu okullarla hasret bugün sona eriyor. Terörist yetişmediği, anarşist yetişmediği için mi imam hatip okullarını kapattınız? Vatana hizmet aşkıyla yandıkları için mi imam hatip okullarını kapattınız? Ben ve bir çok bakan arkadaşlarım imam hatip lisesi mezunları olarak imam hatip okullarına itibarlarını iade etmenin gururunu, heyecanını yaşıyoruz. Eğitimde başka reformlar da gerçekleştirdik. 4-4-4 eğitim sistemine ben 444 sistemi diyorum. Kısa süre içinde yerine oturacak. Ana muhalefiet partisi bir kampanya başlattı. Ne dedi kampanya. 66 ay ile ilgili bir sıkıntıları var. Hastanelerden rapor alma kampanyası başlattılar. Ne oldu. Rapor alma oranı daha önce Yüzde üçtü şimdi yüzde dört. Kampanyanızın etkisi ne oldu. Ey CHP. Bu millet size itibar etmiyor. Ne yaparsanız yapın bu milletin değerleriyle oynamayın. Bir taraftan imam hatipe karşı değiliz diyeceksin, bir taraftan Anayasa Mahkemesi’ni gideceksin” diye konuştu.

KURANDAN KAÇARLAR

Velilerin talep etme si halinde en az 10 öğrencinin olması durumunda tüm okumalarda bundan sonra Kuran-ı Kerim ve Siyer-i Nebi derslerininin haftada sekiz saat seçmeli alınabileceğini söyleyen Başbakan Erdoğan, “okuma becerileri, yazma becerileri, yaşayan dil ve lehçeler, drama gibi bir çok ders velilerimiz istediği takdirde öğrencilerimize verilecek. Ana muhalefet partisi kanun daha komisyonda iken milli eğitimdeki reformlara karşı çıktı. Bunlar kurandan acayip kaçarlar. Hayatlarında kuranı mezarda okunmak için düşünmüşler. İstiklal şairimiz Mehmet Akif ne diyordu. “İnmemiştir kuran bunu hakkıyla bilin ne mezarda okunmak ne de fal bakmak için.' Ezan Türkçe okutmak istediler. Merhum Menderes geldi ezanı aslına çevirttti” dedi.
Kendi tonunun da 66 aylık olduğunu ve onun da okula başladığını anlatan Erdoğan, “197 ülkeden 126’sında okula başlama yaşı altıdır. Gençlerimizi ne kadar erken eğitirsek, dünyadaki iddiamız da o kadar büyür. Ya bu ülke 13 yaşında evladı Mehmed’i Devleti Aliye-i Osmaniye’nin başına getirecek iradeye sahip Muratlar’ın ülkesidir. O - 13 yaşındaki çocuğun babasına verdiği cevap ne. “Baba bunu ben yapamam. Ben buna hazır değilim.' Babanın çocuğuna söylediği enterasan. ’Sana emrediyorum. Başa geçeceksin,’ O çocuk ne diyor babasına. ’Size emrediyorum. Öyleyse gelip devletin başına geçin.’ 13 yaşındaki çocuğun yetişmesine ve zeka kıvraklığına bakın. İşte bu şekilde yetişen evlat bir karanlık çağı kapatıyor, bir aydınlık çağa geçişi başlatıyor” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan konuşmasının ardından okul yaptıran hayırseverlere teşekkür plaketi verdi. Bu arada okulu yaptıran Orhan Abalıoğlu, Denizli’de yapılacak okullarda kullanılmak üzere 10 milyon lira bağışladı. Başbakan Erdoğan, hayırseverler ve protokol üyeleriyle birlikte okulun açılış kurdelasını kesti. Havanın aşırı derecede sıcak olması nedeniyle töreni izleyen yedi öğrenci baygınlık geçirdi. Sağlık ekipleri baygınlık geçiren öğrencilere müdehale etti. Başbakan Erdoğan, açılış kurdelasını kestikten sonra okulu gezdi.
Tekstil işçisi 36 yaşındaki Bilal Cindemir, kucağındaki 50 günlük Behçet Tayyip Cindemir’i, açılışını yaptığı okuldan çıkan Başbakan Erdoğan’ın yanına getirdi. Erdoğan bebeği sevdikten sonra, ulağına dua okuyup adını söyledi. Bebeğin annesi Hatice Cindemir, o sırada gözyaşlarını tutamadı. Başbakan Erdoğan, Hatice Cindemir’e çeyrek cumhuriyet altını hediye etti.

EKONOMİDE PEMBE TABLO

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İzmir’in Kemalpaşa İlçesi’nde Abalıoğlu Grubu’nun 200 milyon liralık yeni tesisinin açılışını yaptı. Erdoğan, Türkiye’de işsizliğin yüzde 14’ten yüzde 8’e indiğini belirterek, bu rakamın AB ve ABD’nin büyüme oranından yüksek olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, dünyada yaşanan ekonomik krizi ve Suriye’deki olumsuz olaylara rağmen ekonominin büyüdüğünü belirterek, “Türkiye artık dünyada alan el olmaktan çıkmıştır veren el olma durumuna gelmiştir. 2002’lerde 'acaba birileri bize ne verecek’ diye bakarken biz en az gelişmiş ülkelere yılda 1.6 milyar dolar yardımda bulunuyoruzö dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İzmir’in Kemalpaşa İlçesi’nde Abalıoğlu Grubu’nun 110 milyon liralık yeni et entegre tesisinin açılış törenine Denizli’den helikopterle geldi. Törene Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da katıldı.

Abalıoğlu Yönetim Kurulu Üyesi Baha Abalıoğlu, törende yaptığı konuşmada, Lezita Entegre Et Tesisi ile saatte 12 bin olan piliç üretim kapasitesi, 24 bin adede çıkarıldığını, işlenmiş ürün grubunda ayda bin 200 ton olan kapasite yaklaşık 2.5 katına çıkarılarak, 4 bin 400 tona yükseltildiğini, yeni fabrika ile istihdam edilen kişi sayısının bin 300 olduğunu anlattı.

Başbakan Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, Abalıoğu Lezita Et Entegre Tesisleri’nin İzmir, Türkiye ve gıda sektörü için hayırlara vesile olmasını temenni ederken, şunları söyledi:

“Denizli’de 2012- 2013 eğitim yılının açılışını yaptık hem de Milli Eğitim Bakanlığı ve hayırseverlerimizin yaptırdığı 13 eğitim kurumunun açılışını gerçekleştirdik. Bu açılış törenlerini Abalıoğlu Grubu’nun inşa ettirdiği Cedide Abalıoğlu İmam Hatip Lisesi’nde gerçekleştirdik. Gururluyduk, mutluyduk. Zira Türkiye’de örnek imam hatip liselerinden birini Abalıoğlu Ailesi orada inşa ettirdi. Selçuklu mimarisi ile gerçekten müstesna bir eser meydana getirdiler. Güzel bir okul oldu. Bu tür okullarımızın tabi ki ülkemizin genelinde yaygınlaşması, her ilimizde o ilimizin yerel mimarisine uygun olarak yapılması, öğrencilerine öğretmenlerine ve bizlere farklı bir heyecan veriyor. Artık gecekondu zihniyetini bir kenara koyarak gerek tarihteki bizim mimari anlayışımızı bugünkü mimari anlayışı zaman gelir sentezleyerek zaman gelir ileriye 'bizim mimarımız acaba neyle mühür vuracak’ diye yürümemiz lazım diye inanıyorum. Orhan Abalıoğlu, Denizli’de eğitime '10 milyon lira katkıda bulunuyorum’ dedi. Denizli’de yapılacak dört okul için 10 milyon lira sözü verdiler. Okulları da çocukların ismine yapar herhalde. Abalıoğlu Grubu, sosyal sorumluluk noktasında da Türkiye’ye örnek teşkil edecek bir duruş sergiledi. Denizli’de İHL heyecanını yaşıyorduk, burada da büyük bir yatırımın tesisin heyecanını yaşıyoruz. 1969 yılında Denizli’de bir yem fabrikasıyla başlayan süreç şu anda Türkiye’nin en büyük ve en önemli sanayi kuruluşlarından birini, bin 400 şu andaki istihdamı olan ama 2 bin 200 kişiye iş verecek bir tesisin açılışını yapıyoruz. Burada sağlık ve güvenlik var. Orhan Abalıoğlu ve grubunu Türkiye ekonomisine istihdama sağladığı katkılar nedeniyle teşekkür ediyorum.ö

ONLAR NERDE BİZ NERDEYİZ

Başbakan Erdoğan, işsizliğin yüzde 14’ten yüzde 8’e gerilediğini, ekonominin büyüdüğünü söyleyerek, “İşsizlik bir ara yüzde 14’ün üzerine çıkmıştı muhalefet yüklendiğinde demiştim ki; göreceksiniz çok kısa bir süre içinde nasıl 'kriz bizi teğet geçecek’ demiştim de bazıları bizimle dalga geçmişti ama Türkiye’nin dünyaya örnek olduğunu gördüler. Yeni işsizlik rakamları bugün açıklandı. Türkiye işsizlikte yüzde 8’e indi. Şu anda Avrupa ABD hepsini alın masaya yatırın nerdeyiz. Türkiye gelişiyor, büyüyor ve ideali de yakalıyor. Geçen hafta TÜİK 2012 yılı ikinci çeyrek büyüme oranlarını açıkladı. Türkiye, ilk çeyrekte yüzde 3.3 büyüme kaydetmişti. İkinci çeyrekte de bu devam etti yüzde 2.9 büyüme kaydetti. Bu büyüme oranıyla Türkiye OECD ülkeleri arasında Çin’le birlikte en yüksek büyüme oranını yakalayan ülkedir. Bir önceki döneme göre 2011’e göre 2012 yılında büyüme oranımız, yüzde 1.8. ABD’nin 2012 ikinci çeyrekte büyüme oranı binde 4. Onlar nerde biz nerdeyiz? İngiltere binde eksi 5. AB, binde eksi 2. OECD ülkelerinin ortalama büyümesi sadece binde 2. Bizim büyüme oranımız hamdolsun 1.8. Yani Türkiye 2012 yılının ikinci çeyreğinde de tüm dünyadan farklı bir seyir izlediö dedi.

BEN HAYAL KURMUYORUM ORTAYA MATEMATİK RAKAMLARI KOYUYORUM

Başbakan Erdoğan, ekonomideki rakamları 2002 yılı ile kıyaslayarak, şöyle konuştu:

“Merkez Bankamızın rezervi, 2002 yılı sonunda 27 milyar dolardı. Şu anda 107.5 milyar dolar. Bakın ben hayal konuşmuyorum ortaya matematik rakamları koyuyorum. 27 milyar dolar nire, 107.5 milyar dolar nire? Türkiye’nin IMF’ye olan borcu göreve geldiğimizde 23.5 milyar dolardı. IMF’e saldıranlar, vuranlar, hakaret edenler, borçlandılar, bize borç yükünü bıraktılar. Ödedik, ödedik, ödedik. Şu anda bizim IMF’ye olan borcumuz 1.3 milyar dolar. Biz artık IMF ile standby anlaşması yapmıyoruz. Kendi gücümüzle yolumuza devam ediyoruz. Nisan ayına kadar düşük bir faiz oranıyla ödeyeceğiz. Küresel finans krizine, Suriye’de yaşanan olumsuzluklara rağmen ekonomimizi büyütmeyi sürdürüyoruz.ö

AZ GELİŞMİŞ ÜLKELERE YARDIM ELİ UZANIYOR

Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin ekonomik anlamda az gelişmiş ülkelere yardım ettiğini belirterek, “Türkiye artık dünyada alan el olmaktan çıkmıştır veren el olma durumuna gelmiştir. 2002’lerde acaba birileri bize ne verecek diye bakarken biz en az gelişmiş ülkelere yılda 1.6 milyar dolar yardımda bulunuyoruz. Bizim elimiz Somali’ye uzanırken Arakan’a, Sri Lanka’ya ulaşırken bu, sizlerin bize kazandırdığı güçten geliyor. Bu milletin gücünden geliyor. Tarihten aldığımız o güçten geliyor. Onun için 75 milyonun gerçekten bu geldiğimiz noktada çok büyük payı var. Kriz dönemlerinde yatırım yapma cesaretini gösteren işadamlarımız büyük başarıda büyük pay sahibidirlerö dedi.

BUNLAR TEKRARDIR AMA O TEKRAR MERMERİ BİLE DELECEKTİR

Terör olayları ve şehitlere de değinen Başbakan Erdoğan, “Askerlerimize, polislerimize Allah’tan sabır diliyorum. Terörle olan mücadelemizin de yılmadan, usanmadan sonuna kadar devam edeceğini alışılmış bir ifade diye kullananlar var. Bunlar tekrardır ama o tekrar mermeri bile delecektir. Bunun böyle bilinmesini istiyorumö dedi.

Başbakan Erdoğan, törene katılanlarla birlikte Lezita Et Entegre Tesisi’nin açılış kurdelasını kesti.

ENERJİ TASARRUFU SAĞLAYAN HASTANE

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Manisa’nın Turgutlu İlçesi’nde TOKİ tarafından yapılan 344 yatak kapasiteli Turgutlu Devlet Hastanesi, Sedat Özcan Ögrenci Yurdu ve ORKA tarım işletmesinin kuru üzüm işleme tesisinin toplu açılışını yaptı. Başbakan Erdoğan töreninde yaptığı konuşmada, “Bugün yine Turgutlu’da özel sektöre ait 300 kişiye iş imkanı sağlayan 15 milyar dolarlık, modern üzüm işletmelerinden birini hizmete açıyoruz. ORKA tarım ürünleri limited şirketine şükranlarımı sunuyorum. Bugün bu törenle Turgutlu’da modern bir hastanenin de açılışını gerçekleştiriyoruz. Çok önemli çok anlamlı bir hizmetle buluşturuyoruz. TOKİ tarafından inşa edilen hastane 800 gün gibi kısa sürede yapımı tamamlandı. Bugün hizmete açıldı. 344 yatak kapasiteli bu hastane kendi enerjisini kendisi üremek gibi önemli bir özeliğine de sahip. Isıtma ve soğutması elektrik enerjisi bir tesis sayesinde sağlanıyor. Bu sistemle hastanemiz enerji giderlerinden yıllık yaklaşık 2.5 milyon lira tasarruf sağlayacakö dedi.

MENDERES’İ İDAMINA SEYİRCİ KALAN ZİHNİYET CHP

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adnan Menderes’i idamına seyirci kalan zihniyetin CHP olduğunu iddia ederek, CHP’nin 27 Mayıs’a, 28 Şubat’a çanak tutan askerin müdahaleyi alkışladığını öne sürdü. Erdoğan, CHP’ye yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:

“Kardeşlerim burada bir şey söylemem lazım. Dikkat edin şu ana muhalefete bakın. Laftan başka hakaretten başka bunlardan bir şey duyuyor musunuz? Duyamazsınız. Çünkü bunların meşrebi bu mizacı bu. Kardeşlerim bugün Türkiye’nin demokrasi tarihine kara bir leke olarak kazınmış demokrasi tarihimizdeki çok acı talihsiz bir hatıranın yıldönümünde bulunuyoruz. Bundan 51 yıl önce 17 Eylül günü Ege Bölgesi’nin bir efesi, Manisa’nın uşağı bir efesi Aydın’ın olduğu kadar Türkiye’nin de sevgilisi merhum Adnan Menderes ve arkadaşları idam edildi. Adnan Menderes’i demokratik yollardan centilmence yenemeyeceklerini anlayanlar maalesef 27 Mayıs darbesini yaptılar. Ardından da milletin sevgilisini idam ettiler. Bakınız 27 Mayıs müdahalesi milletin nazarında hüküm giymiştir. Milletin vicdanında mahkum edilmiştir. Demokrasiye müdahale edenler 12 Eylül ve 28 Şubat müdahaleleri de vicdanda mahkum olmuştur. Bugün o karanlık dönemleri tek tek aydınlatarak onları sorgulayarak hukukun önüne çıkararak vicdanın ötesinde hukuk önünde de millet yani siz hesap soruyorsunuz. 2012 yılında 21. yüzyılda da 27 Mayıs’ın 12 Eylül’ün 28 Şubat’ın özlemini çekenler var. 27 Mayıs’a, 28 Şubat’a çanak tutan askerin müdahaleyi alkışlayan merhum Adnan Menderes’in idamına seyirci kalan zihniyet, bugün de o müdahalenin kalıntılarına var gücüyle sahip çıkıyor. Kim bu, CHPö dedi.

BİR GENEL BAŞKAN BU KADAR SULU VE KAYITSIZ OLABİLİR Mİ

Başbakan Erdoğan, konuşmasında Afyonkarahisar’daki patlamanın yüzde 99 sabotaj olduğunu iddia eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sulu ve kayıtsız olduğunu ileri sürerek, şunları söyledi:

“Biliyorsunuz 5 Eylül de Afyonkarahisar’da çok feci bir olay yaşandı. Maalesef 25 Mehmet’imizi canımızı orada şehitlik mertebesine uğurlardık. Oradaki patlamada en küçük ayrıntısına kadar incelendi. Adli ve idari soruşturmalar başlatıldı. Bazı oradaki subaylar görevlerinden alındı. Olayın tüm detayı kamuoyuna açıklandı. Olayla ilgili olarak kamuoyundan hiçbir detay gizlenmedi. Savcılık açıklamasını yaptı ancak çok enteresan bir şekilde ana muhalefet partisinin Genel Başkanı çıktı olayın ‘yüzde 99 oranında sabotaj’ olduğunu iddia etti. Hatta hızını alamadı oranı yüzde 99.5 a çıkardı. Bir haftadır kendisine soruyoruz. Belge ne diyoruz bilgi ne diyoruz. Cevap yok. Delilin ne diyoruz cevap yok. Kendisini yetkililer arıyorlar soruşturma sürecinde yardımcı olmasını istiyorlar ona da cevap yok. Günlerdir sabah akşam “sabotaj’ diyor. “Emekli subaylardan öğrendim’ diyor. Bu ne biçim siyasettir. Ne çirkin siyasettir Allah aşkına bir ülkenin ana muhalefet Genel Başkanı bu kadar sorumsuz olabilir mi? Bir Genel Başkan bu kadar sulu, kayıtsız, ciddiyetsiz davranabilir mi?