Antalya Barosu, Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) patronunun Adalet Bakanı noktasına gelindiğini ve durumun bir yasal cinnet olduğunu duyurdu.

Antalya Barosu Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada; 1982 Anayasası ile oluşan HSYK’da yürütmeyi temsil eden Adalet Bakanı’nın yer almasının yıllar boyunca eleştirildiğini, 2010 yılında yapılan Anayasa Değişikliği ile HSYK’nın, Adalet Bakanlığı’ndan bağımsız bir yargı kurumu haline getirilmesinin amaçlandığını belirtti. Yapılması planlanan değişiklikle HSYK’nın Adalet Bakanlığı’nın emri ve tasarrufu altına alınmak istenmekte olduğu belirtilen açıklamada, “Kurulun patronu Adalet Bakanı'dır.“ noktasına gelindiğini duyurdu.

Açıklamada, HSYK’nın yapısında değişiklik öngören yasa teklifi, kamuoyunda yeteri kadar tartışılıp olgunlaştırılmadan, ‘ben yaptım, oldu’ mantığına uygun olarak Meclis'te görüşüldüğünü belirtti. Antalya Barosu tarafından HSYK için yapılan açıklamada, "HSYK Başkan Vekili tarafından yapılan açıklamada; kuvvetler ayrılığı ilkesinden bahisle, teklifte yer alan düzenlemelerin yargıya ilişkin en temel ve önemli yetkilerin doğrudan veya dolaylı olarak Kurul Başkanı sıfatıyla Adalet Bakanı’na verilmiş olduğu ifade edilmektedir. Bu durumun yargı bağımsızlığına, kuvvetler ayrılığına ve HSYK’nın mahkemelerin bağımsızlığı ile hâkimlik ve savcılık teminatı esaslarına göre hareket etmesi prensibine aykırılık teşkil ettiği açıktır." denildi.

Baro'dan yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: "Mevcut teklifteki düzenlemelerin, yüksek yargı kurumlarının oluşumuna ilişkin kural ve ilkelerin yer aldığı uluslararası belge ve raporlara (Venedik Kriterleri, Ilerleme ve Istişari Ziyaret Raporları, Avrupa Hâkimleri Danışma Konseyi (CCJE, 10/2007 Sayılı Görüşü), Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Hâkimlerin Bağımsızlığı, Verimliliği ve Rolü Hakkında 94/12 Nolu Tavsiye Kararı, Avrupa Yargı Kurulları Ağı (ENCJ) Raporları) aykırılık teşkil ettiğine işaret edilmektedir. Yaşamsal önemi bulunan, bütün anayasal ve yasal sistemi temelden etkileyecek ve belki de yıkacak yasa önerisinin, yangından mal kaçırırcasına yasalaşma sürecine sokulmasını hiçbir şekilde kabul etmek mümkün değildir. Siyasal iktidarı aklı selime davet ediyoruz. Milletvekili sıfatı ile TBMM çatısı altında görev yapanlara tarihsel sorumluluklarını hatırlatıyor, ülkemizde ağır tahribat yaratacak bu yasal cinnete dur demeye çağırıyoruz.”