Radikal- RİFAT BAŞARAN / Arşivi

Meclis’in askeri darbelerle hesaplaştığı, 12 Eylül 1980 darbesinin hayatta kalan mimarlarının yargılandığı günlerde, Kara Harp Okulu son sınıf öğrencisiyken okuldan atılan Cihan Pelen, kendi hesap defterini kapatmak için yargıyla mücadele ediyor. Darbe mağduru subaylara özlük haklarının iade edilmesine rağmen, askeri öğrencilere haklarının verilmemesi üzerine hukuk mücadelesi başlatan Pelen’in duruşması Askeri İdari Mahkemesi’nde görüldü. Pelen, “Annem, 14 yaşında beni verdiği okuldan, kendisini yakarak geri almak zorunda kaldı. Subay olmama iki ay vardı. Annem için itibar iadesi istiyorum” dedi. 
1973 yılında, 14 yaşındayken babası tarafından, noter imzasıyla Kuleli Askeri Lisesi’ne teslim edilen Cihan Pelen, başarılı geçen yedi yılın sonunda mezuniyetine iki ay kala 1980 yılı haziran ayında TSK’dan çıkartıldı. 
Pelen, kendilerinin okuldan atılmasının darbenin altyapısı olduğunu belirterek, “Daha sonra Kenan Evren bunu itiraf etti. Darbe süreçlerinde Harp Okulları çok önemli. Harp Okulları’nı sessiz sakin tutabilirlerse darbeyi daha iyi yaparlar. Kazan kaldırabilirler düşüncesiyle önce Harp Okulu’nda temizliğe başladılar” dedi. Haksız yere verilen disiplin cezalarıyla, disiplin notu ortalaması düşürülerek okuldan atılan Pelen ve arkadaşları haklarındaki siyasi dosyalar nedeniyle de hemen tutuklanmış: 
“Harp Okulu mantığıyla, antiemperyalist ve devrimci bir subay olarak yetiştim. Hakkımdaki dosyalar nedeniyle hemen tutuklandım. Ancak sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandım ve beraat ettim. Yeniden okula başvurduğumda da disiplinsiz olduğum gerekçesiyle kabul edilmedim. Bizim atılmamız bir nevi diğer öğrencilere gözdağı oldu.” 
“Annemin çığlığı, aslında darbenin de habercisiydi ama duyuramadık” diyen Pelen hikâyesini şu sözlerle anlattı: 
“Annem benim okuldan atıldığımı, içeri alındığımı öğrenerek Ankara ’ya gelmiş. Elindeki fotoğrafı, okuldan çıkan öğrencilere gösterip beni aramış. En son nizamiye kapısında görevli komutan ‘Oğlun gitti’ deyince ‘Gitse bana gelirdi’ diye bağırarak üzerindeki eteği ateşe vermiş. Bunun üzerine annemi, gözaltında tutulduğum hücreye getirip beni gösterdiler.” 
Daha sonra yeniden gözaltına alındığını anlatan Pelen, “Bahçelievler’de İstihbarat Okulu işkencehaneydi. Ben de burada sorguya alındım. O dönemde orada kalan Ecevit, Türkeş, Yaşar Okuyan gibi siyasetçiler, subayların işkencedeki çığlıklarından bıkarak dilekçe vermişti” dedi. Pelen şimdi itibarının iadesini istiyor: 

Ailem tazminat ödedi 

“Ailem öğretmen maaşıyla 60-70 milyara eşdeğer tazminat ödedi. Milli Savunma Bakanlığı’na başvurumuz ‘subay olmadığımız’ için reddedildi. Şimdi itibarımın iadesini istiyorum. Bunu okulun önünde kendisini ateşe veren annem için istiyorum.” Pelen’in 32 yıldır sürdürdüğü hukuk mücadelesi Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde sonuçlanmak üzere. Pelen, anayasa değişikliğinin ardından darbe mağduru subaylara özlük haklarının verilmesine rağmen, devlet memuru statüsünde olan Harp Okulu öğrencilerinin başvurularının reddedilmesi üzerine hukuk mücadelesini sürdürüyor. 
Pelen’in geçen haftaki son duruşmasında savunmasını o dönemde Tabur Komutanı olan eski Harp Okulu Komutanı Reha Taşkesen yaptı. Karar önümüzdeki hafta açıklanacak.