Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı AKP’li Burhan Kuzu, 'Balyoz' davasında verilen cezalarda denge olduğunu belirtirken, “yaptıklarının cezası eski TCK’ya göre idamlık” dedi.

“Sanıklar idam cezası alabilirdi”
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, "Hükümetin kalkıp da 'Balyoz'u özel takip edin, cezalar yağdırın' dediği yok. Bu kararın AKP ile ilgisi olduğu iddiaları doğru değil" dedi.

Gerçek dışı olduğu kanıtlanmış birçok sahte delille sonuçlandırılan dava ile ilgili sanıklar idam cezası alabilirdi diyen Kuzu şöyle konuştu: "Sanıklarının yaptıkları suç, eski yasaya göre idamdır. Ama burada isnat edilen suç, darbeye teşebbüstür. Bu yüzden 20 yıl ağır hapis cezası verilmesi normaldir”.

Akşam gazetesinden Ali Ekber Ertürk'ün 'Balyoz Planı' davasına ilişkin sorularını yanıtlayan Kuzu'nun açıklamaları şöyle:

"Cezalar ağır değil"
"Yargı süreci devam ediyor. Bunu beklemekte fayda var. Burada somut bir olay ve dosyalar var. Bu nedenle bunları ayrı ayrı görmek, incelemek lazımdır. Suça baktığımız zaman, isnat edilen suça göre verilen cezaları ağır bulmuyorum. Burada önemli olan, isnat edilen suçtur ve isnat edilen suç da 'darbe', 'darbeye teşebbüs'tür. Bunlar, eski yasalara göre idamı gerektiren suç türleridir. Yeni düzenlemede karşılığı ise ağırlaştırılmış müebbettir.

"Cezalar dengeli"
Burada 'darbeye teşebbüs' isnadı var. Bu yüzden verilen cezalarda denge gözetilmiş gibi görünüyor. Biz olaya genel prensipler çerçevesinde bakarız. Tek tek şahısların dosyasını görmek lazım. Ne kadar doğruluk payı var ne kadar yok, ancak bunlar tek tek ele alınınca ortaya çıkabilir. O dosyalara bakmadan kararlar hakkında kanaatte bulunmayı doğru bulmuyorum.

"Asıl mağdur hükümet"
Bu davanın asıl mağduru hükümettir. Çünkü ortada, 'hükümete karşı bir darbe teşebbüsü' iddiası var. Hükümet de elbette kendisine yönelik böyle bir iddianın soruşturulmasını bekler. Hükümet 'evet yargılansın' demiştir, ama kararı mahkeme verdi. Hükümetin kalkıp da, 'bu davayı özel olarak takip edin, onlara cezalar verin' dediği yok. Bu nedenle 'kararların arkasında hükümet var' demek, doğru bir yaklaşım değildir. Bu hükümet, sadece kendisine yönelik olanları değil diğer hükümetlere karşı olan darbeleri de soruşturmaya aldırmıştır."