ANKARA - CHP’nin ortak metinde uzlaşma sonucu yemin etmesinin ardından boykottaki BDP ile AKP arasındaki görüşmeler anlaşmazlıkla sonuçlandı. AKP, BDP’nin Hatip Dicle ve tutuklu milletvekilleriyle ilgili düzenleme yapılması talebini kabul etmeyince anlaşma sağlanamadı.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in inisiyatifiyle AKP ile CHP arasında önceki gün başlayan ve ara verilen görüşmelere dün devam edildi. Çiçek’in makamındaki görüşmeye AKP adına Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Grup Başkanvekilleri Nurettin Canikli ve Ahmet Aydın ile Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek; BDP adına Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve Hasip Kaplan ile Siirt Milletvekili Gültan Kışanak katıldı. Tarafların 1.5 saat süren görüşmesinde anlaşmaya varılamadı.
BDP: Yemin için AKP’den icazet alacak değiliz
Görüşme sonrası BDP’li Kışanak yaptığı açıklamada, görüşmenin ana konusunun yemin olmadığını söyledi. Kışanak, yeminle ilgili olarak “Biz, bunu asla ve asla hiç kimseyle pazarlık konusu yapmayız. Bu konunun asla ve asla bir partinin icazeti, lütfu, izniymiş gibi kamuoyuna yansımasına izin vermeyiz. Bu, bizim aldığımız bir karardır. Bundan sonra da bu kararın hangi yönde seyredeceğine partimizin yetkili organları karar verecektir” dedi. TBMM’nin “AKP’nin parlamentosu olmadığını” söyleyen Kışanak, “Bizim 2 gündür yaptığımız görüşmeler, Türkiye’de demokratik siyasetin önündeki engelleri kaldırmak, demokratikleşme yönünde doğru adımlar atmak için yürüttüğümüz görüşmelerdir.
Yaptığımız görüşmeler sonucunda bu konuda size tam anlamıyla olumlu ya da tam anlamıyla olumsuz bir cümle kuramayacağım” diye konuştu. “Bugün de yarın da yemin yok” diyen Kışanak, bu aşamada kararlarını gözden geçirecek bir gelişme görmediklerini söyledi.
AKP: Dicle ve tutuklu vekillerde anlaşamadık
AKP’li Canikli de görüşmelerde bütün konuların tartışılıp değerlendirildiğini belirtirken “Esas itibarıyla da ortak bir mutabakat metninin ortaya çıkmamasındaki en büyük faktör, tutuklu milletvekilleri ile Sayın Hatip Dicle’nin konumuna ve onlar açısından sorun olarak ortaya çıkan bu durumla ilgili somut adım atılması ve çözülmesi talepleri olmuştur. Esas itibarıyla böyle bir mutabakat metninin sağlanamamasının temel nedeni budur. Biz böyle bir ifadenin ve iradenin metinde yer alması halinde, bunun yargıya müdahale olacağını, anayasamızın, yasalarımızın en temel kurallarından birinin ihlal edilmiş olacağını ifade ettik” diye konuştu.
Görüşmede BDP’liler, Dicle ve tutuklu vekiller sorununun çözümünü yargıya havale etmenin doğru bir tercih olmadığını belirtti.
UZMANLAR: SİYASİ İRADE OLMALI
Cumhuriyet
UZMANLAR DEĞERLENDİRDİ
‘Siyasi irade ve hedef net olmalı’
© Silvan’daki saldırıyı değerlendiren emekli Albay Sarızeybek, terör örgütünün amacının orduyu hareketsiz hale getirip halkın orduya olan güvenini sarsmak olduğunu söyledi. Tümgeneral Kuloğlu da terörle mücadelede kararlılık ortaya konamadığını ifade etti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, son terör saldırısı ile ilgili değerlendirmede bulunurken “Terör sorununun bitmesi için net bir siyasi irade ve net siyasi hedefler gerekir. Aksi durumda terör tırmanır” dedi. Terör uzmanı emekli Albay Erdal Sarızeybek de, “Amaç psikolojik. Türk ordusunu hareketsiz hale getirmek ve Türk halkının orduya olan güvenini sarsmak” diye konuştu.
Silvan’da meydana gelen terör saldırısı ile ilgili Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan komutanlar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin morali üzerine vurguda bulunurken şunları söyledi:
Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu: Terörle mücadelede kararlılık ortaya konamıyor. Bölücülük - Kürtçülük ayyuka çıktı. Bu tartışmalarda demokrasi ve ifade özgürlüğü adı altında yapılıyor. Düşünce özgürlüğü kapsamında, anayasanın ilk üç maddesi de dahil olmak üzere talepler dile getirilmektedir. Bunların olması gerektiği yönünde yayınlar yapılmaktadır. Bunlar müzakere edilebilirmiş gibi yapıp daha sonra bunların olmayacağı anlaşılırsa terör tırmanır. Ulus devlet ve üniter devlet müzakere edilemez. Herkesin anayasa değişikliğinden beklentisi farklı. Kimisi başkanlık sistemi kimisi iki uluslu devlet istiyor. Ümitler verilir yerine getirilmezse terör tırmanır. Uluslararası güçlerin Türkiye’ye müdahalesi bile gündeme gelebilir. Bunun bitmesi için net bir siyasi irade ve net bir siyasi hedef gerekli. TSK’ye de bu mücadeleyi yapacak moral güç siyasetçiler tarafından verilmelidir. Birkaç yıldır tam tersi bir durum söz konusu.
Emekli Albay Erdal Sarızeybek: Demokratik özerklik ilan edildi. Bu projeye karşı duran bir tek Türk Silahlı Kuvvetleri var. Ancak Türk askerinin eli kolu bağlı. Sınır ötesi operasyona izin verilmiyor, yürütülen soruşturmalar ile askerin morali bozuluyor. Amaç psikolojik. Türk ordusunu hareketsiz hale getirmek ve Türk halkının orduya olan güvenini sarsmak. Halkın evlatları ölüyor. Halkın, ‘Ne olacaksa olsun’ demesi isteniyor. Ama Türkiye buna izin vermeyecektir.