Cumhurbaşkanı Akıncı, Ercan havalimanında Davos temaslarını değerlendirdi.KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'nda davetli olarak bulunmalarının önemli bir deneyim olduğunu kaydederek, 'Şahsımda Kıbrıs Türk halkına verilen değer ve gösterilen itibar söz konusudur. Ben bunu şahsi bir mesele olarak algılamıyorum. 

Benim şahsımda Kıbrıs Türk halkı ve onun seçilmiş lideri değer ve itibar görmüştür 'dedi.Kıbrıslı Türklerin kurulacak Federal Birleşik Kıbrıs'ın 2 eşit ortağından biri olduğunu vurgulayan Akıncı 'Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tanınmamış olabilir ama Kıbrıs Türk halkı ve onun seçilmiş lideri olmadan Kıbrıs'ta bir çözümün olmayacağı olgusu bilinen bir durumdur' dedi.

'FEDERAL YAPI DÜNYADA KABUL GÖRMÜŞ BİR ÇÖZÜM MODELİ'

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs'ta oluşturulacak federal yapının dünyada kabul görmüş bir çözüm modeli olduğunu kaydederek, 'Kıbrıs'ta iki taraf, iki halk, onların seçilmiş temsilcileri vardır. Onlar müzakere ile bu ortaklığı kuracak. Dolayısıyla bizim Davos'taki varlığımızın bir diğer anlamı da budur' dedi.

'KIBRISLI TÜRK HALKININ BARIŞÇI KİMLİĞİNİ, ÇÖZÜM KARARLILIĞINI BİR KEZ DAHA İFADE ETTİK'

Akıncı, Davos'ta bulundukları tüm platformlarda Kıbrıs Türk halkının barışçı kimliğini, çözüm kararlılığını bir kez daha ifade etme fırsatı bulduklarını söyleyerek, 'Müzakere sürecinde meşru haklarımızı koruyarak ortaya koyduğumuz çözüm iradesi artık dünyaca biliniyor ve dünya buna değer veriyor. Davos'a daveti bu çerçevede değerlendirmesini rica ederim' şeklinde konuştu.

'ORASI BEDEL ÖDENEREK GİDİLEN BİR PLATFORM DEĞİL'

Davos'a davet üzere katıldığını aktaran Akıncı, 'Orası bedel ödenerek, fiyatı ödenerek gidilen bir platform değil. Biz buraya davetli olarak katıldık, herhangi bir bedel ödeyerek gitmedik' dedi. Davos'ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin de bulunduğu 3'lü bir zirve gerçekleştirdiklerini anımsatan Akıncı, müzakere süreci konusunda durum değerlendirmesi yaptıklarını söyledi. 3'lü zirvenin kendisi için bir ilk olduğunu söyleyen Akıncı, 'Davos'a Kıbrıs Türk halkı adına gitmek bir ilkti, seçildikten sonra 3'lü zirve anlamında da ilk kez böyle bir buluşmayı geçekleştirdim' dedi.

'KIBRIS'TA ÇÖZÜM ARZUMUZ'

Akıncı, adadaki çözüm konusunda arzulu olduklarını ifade ederek şunları söyledi: 'Sanıyorum, çok uzun zamandan beri belki de şimdiye kadar hiçbir platformda gerçekleşmemiş olan bir ilk. Bir dünya platformunda iki toplum liderinin ortak bir platformu eşit statüde paylaşması… Sayın Anastasiadis ile bulunduğumuz her ortamda iki toplum lideri sıfatımızla bulunduk. Aynı çerçeve panelde de söz konusu oldu. Ve mesajlarımızı dünya kamuoyuna iletme fırsatımız oldu. Bunlar kuşkusuz barışçı, çözüm isteyen mesajlardı. 

Sayın Anastasiadis'in verdiği mesajlar da aynı doğrultudaydı. Kıbrıs'ta çözüm arzumuz bir kez daha Dünya Ekonomik Formu'ndan dünyaya yayılmış oldu'Mustafa Akıncı, basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras görüşme fırsatı olup olmadığının sorulması üzerine Akıncı, 'Sayın Yunanistan Başbakanı ile görüşmem diğer saydığım görüşmeler gibi değildi. Çipras'ın mültecilerin konuşulduğu bir forma katılmıştı. 

Bu formun bitişinde Yunanistan Başbakanı ile ayaküstü bir sohbet gerçekleştirdik. El sıkıştık, hatır sorduk, Kıbrıs'ın çözümü diledi, biz de Yunanistan'daki sorunları aşmasını temenni ettik. Samimi bir sohbetimiz oldu, bunu görüşme olarak nitelendirmek doğru olmaz' ifadesine yer yerdi.

Son gün ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin de geldiğini ancak onunla da planlanan bir görüşmesi olmadığını ifade eden Akıncı, Kerry'nin de konuşmalarında Kıbrıs'tan söz ettiğini anlattı. Garantiler konusunu ve İngiltere Başbakanı Cameron ile görüşmesinin sorulması üzerine Akıncı, müzakerelerin içinde bulunduğu durumu ve kendilerinin bakış açısını İngiltere Başbakanına aktardıklarını söyledi.

'ASLOLAN BİZİM İKİ KESİMLİ İKİ TOPLUMLU FEDERATİF BİR YAPIYI SÜRATLE KURMAYI BAŞARMAMIZ'

Kıbrıs'ta Kıbrıs Türk halkının güvencesinin devam etmesini istediklerini aktaran Akıncı şunları söyledi:' Garantiler konusunu İngiltere ile ayrıntılı konuşmak zaten yanlış olurdu. Biz bunu zaman geldiğinde, diğer tüm unsurları da her şeyiyle bitirdiğimizde 5'li bir çerçevede ele almak gerektiğini sürekli söylüyoruz. Kıbrıs Türk tarafı olarak garantör ülkelerle teke tek ele almaya başlamamız söz konusu değil. Ama, biz Kıbrıs'ta Kıbrıs Türk halkının güvencesinin devam etmesini istiyoruz. 

Bunu Cameron'a da söyledik. Ancak bu güvencenin devam etmesi bir başkasının kendisini tehdit altında hissetmesi demek değildir. Bunların yolları vardır, günü geldiğinde değerlendirilecektir. Bugün için aslolan bizim iki kesimli iki toplumlu federatif bir yapıyı süratle kurmayı başarmamız meselesidir. Bu konuda önemli mesafeler alındı. Geçmişte ilk üç başlıktan bahsederdik geçmişte, yönetim, güç paylaşımı, ekonomi ve Avrupa Birliği. Şimdi mülkiyeti de dahil edebiliriz. 

4 başlıkta ilerlemeler sağlandığını söyleyebilecek noktadayız. Eskiden 4'üncü başlıktan söz etmezdik. Tabi ki her bir dört başlık her şeyiyle bitmiş değildir. Toprakta da makul ve adil bir çerçevede uzlaşmak lazım. Güvenlik ve garantiler konusunda Kıbrıslı Türklerin kendini güvende hissedebileceği ki bunu söylemekte bir sıkıntı yok, Kıbrıs Türk halkı kendisini Türkiye'nin garantisinde görüyor, onun devamını istiyor. Bunu yaparken diğer toplumun kaygılarını da dikkate alacak bir formül bulunabilir diye düşünüyorum'.

Kaynak: DHA