vrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), “hükümeti şiddet yoluyla devirmek isteyen bir terör örgütü” olarak tanımladığı Ergenekon davasının tutuklu sanığı Tuncay Özkan’ın başvurusunu kabul ettiği kararda, Türkiye’yi haklı buldu. Özkan’ın Ergenekon yöneticiliği şüphesiyle tutuklu bulunmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Türkiye’nin müktesebatına aykırı olmadığına karar veren mahkeme, tutuklamaların “somut kanıtlara” ve “meşru sebeplere” dayandığına hükmetti.

Özkan’la ilgili nihai bir karar vermek için Türkiye’de yargı sürecinin bitmesini bekleyen mahkeme, kabul kararında Özkan’ın özgürlük, güvenlik ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği şikâyetini reddetti. Mahkeme, tutukluluk süresiyle ilgili şikâyeti ise ileride verilecek bir ara kararla değerlendirecek. Türk mahkemelerinin Ergenekon davasında bağımsız ve adil bir yargılama yürüttüğüne hükmeden mahkeme, Türk adli makamların ortaya koyduğu delillerin Ergenekon örgütünün varlığına ilişkin güçlü şüpheler bulunduğunu kaydetti. Mahkeme, Özkan’ın tutuksuz yargılanma talebini ise “organize suçlarla mücadele eden güvenlik güçlerinin işini zorlaştıracağı” gerekçesiyle reddetti.

Özkan kararı emsal olacak

AİHM kaynakları, bundan sonra karara bağlanacak Ergenekon davalarıyla ilgili şikayetlerin kaderini Özkan’la ilgili kabul kararındaki içtihadın belirleyeceğini ifade ediyor. Karar, AİHM’nin de Ergenekon’la ilgili ilk resmi değerlendirmesi olma özelliğini taşıyor. Öte yandan AİHM kaynakları, Ergenekon ve Balyoz davasıyla ilgili yapılan başvuruların mahkeme safhasına gelmeden reddedildiğini belirtiyor. Kaynaklara göre, AİHM’e yapılan başvurularda Mehmet Haberal’la ilgili şikâyetlerin sayısı dikkat çekiyor.

AİHM: Tuncay Özkan aktif üyelerden biri

AİHM, Özkan’la ilgili değerlendirmesinde, şunları kaydetti: “Mahkeme, davacının hükümeti şiddet yoluyla devirmek amacıyla faaliyet yürüten Ergenekon isimli suç örgütünün aktif üyelerinden biri olduğu şüphesiyle özgürlüğünden mahrum bırakıldığını tesbit etmiştir. Mahkeme, davacının milli güvenlik güçlerine ait birçok gizli belgeyi ele geçirdiğini, Ergenekon örgütü tarafından tasarlanmış programların yayımlamak amacıyla kurulan bir televizyon kanalını yönettiğini tesbit etmiştir.”