Doğu İş Merkezi'nde bulunan baro binasında bölge baroları adına bir basın açıklaması yapan Ağrı Barosu Başkanı Heval Sinan Aras, 12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak olan genel seçimden sonra önemli sosyal, siyasal ve hukuksal sorunların çözülmesi yönünde toplumda beklentiler olduğunu belirtti. Kısmi değişikliklere rağmen bir darbe anayasası olan ve toplumun benimsemediği 1982 Anayasası kökten değiştirilerek bu beklentilerin karşılanması gerektiği konusunda toplumun tamamında fikir birliği ve beklentiler
olduğunu anlatan Aras, "Toplumun temel yaklaşımı, ötekileşmeyi ortadan kaldıran, farklılıkları doğal haliyle kabullenen, bu farklılıkların yaşamlarını idame ettirmesinin devlet sorumluluğunda olduğunu kabul eden, etkin, dini veya siyasal kimliklere bu açıdan eşit mesafede duran, bir özgür anayasal düzene geçişle olacaktır. Bu umut beklentisi; hemen hemen yaşamın her alanında gösteren baş örtüsü engellenmesi, Alevilerin istemlerinden oluşan inanç ve ibadet hürriyeti, Kürtlerin kimlik ve ana dilde eğitim
taleplerinin ihtiyaçlarına da cevap verilmesini gerektirir. İşte bu yüksek beklentilerle girilen seçim atmosferinde, takvim ilerledikçe endişeli durumlar yaşanmaya başladığı siyaset bilimciler ve aydınlar tarafından vurgulanmaya başlandı" dedi.
Değişim umutlarının 13 Haziran tarihine taşınabilmesi için başta siyasal partiler olmak üzere dengelere etki eden sorumluluk sahibi tüm aktörlere toplumun kaderini ellerinde taşıdıklarını hatırlatmak istediğini belirten Heval Sinan Aras, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Şüphesiz ki siyasi parti temsilcilerinin program ve hedeflerine uygun söylem ve eylemlerde bulunması, hatta bunu aşacak biçimde politik duruşlar sergileyerek hedef kitlesini genişletmeye veya motive ederek başka partilere yönelimlerini engellemeye, heyecanlarını diri tutmaya yönelik, normal zamanda aşırı sayılabilecek kısmen alternatif sayılabilecek argümanları kullanması seçim öncesinde anlaşılabilir bir durumdur. Ancak bu söylemlerin seçimlerden beklenen çözüm umutlarının körelmesini, seçim sonrasında
olası arayışlara engel olacak derecede toplumu mobilize etmesine ve bireyler de değişime direnç oluşturacak şekilde zihinsel karmaşaya meydan vermemesi gerekir. Diyalogdan uzak çatışmacı söylemlerin ve bunlara kaynaklık eden şiddet kültürü, dönem içerisinde KCK operasyonları, gözaltı ve tutuklamalar, YSK'nın bağımsız adaylara ilişkin almış olduğu karar ve sonrasında bölgemizde TSK tarafından yapılan operasyonlar Kürt sorununu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözümü konusundaki beklentileri ortadan
kaldırabilecek niteliktedir."
Kürt meselesinin asayiş ve güvenlik meselesi olmadığı, sorunun öncelikle kimlik sorunu olduğunun, bundan ötürü siyasal, kültürel, sosyal birçok unsuru içinde barındırdığının görülmesi gerektiği ifade eden Aras, "Sorunu sadece güvenlik eksenli olarak algılayan anlayışın geliştirdiği dil, toplumu ayrıştırmakta ve kamplaşmalara neden olmaktadır. Kürt sorununun çözümü ve toplumun yeni anayasa ile ilgili tüm beklentilerini, umutlarını yitirmemesi için silahların susması gerekir. Türkiye'nin demokratikleşmesi
ve Kürt sorununun barışçıl çözümünde önemli bir engel oluşturduğunu üşünmekteyiz. Bu bakımdan bölgemizde ve ülke genelinde tansiyonun düşürülmesi için şiddete başvuran tüm kesimlere itidal çağrısında bulunuyoruz. Bunun içinde tüm siyasi partilere ve bağımsız adaylara veya temsilcilerine yönelik olarak nerden gelirse gelsin her türlü yıldırıma ve engelleme faaliyetini insanlar için temel bir hak olan seçme ve seçilme haklarına yönelik bir girişim olarak değerlendiriyoruz ayrıca bölgemizde aynı düşünceye
mensup olmayan derneklere yönelik taşlı eylemlerin doğuracağı kardeş kavgasına ve olası JİTEM gibi derin yapılanmaların bu yaraları kaşımasının bölgede yaratacağı tramvaya bir kez daha dikkat çekiyor ve bu tür girişimlerin düşünce ve örgütlenme hakkına yönelik saldırı olduğunu ve çok sesliliğe saygı ilkesine aykırı olduğunu hatırlatmak istiyoruz" ifadelerini kaydetti.
Aras; yaptığı açıklamanın, Van, Hakkari, Bitlis, Diyarbakır, Bingöl, Siirt, Kars, Şırnak, Muş, Tunceli, Şanlıurfa, Batman ve Mardin Baroları tarafından da desteklediğini ve ortak basın açıklaması olduğunu sözlerine ekledi.

Ağrı Barosu Başkanı Aras'tan Şok Açıklama başlıklı ve Ağrı Barosu Başkanı Heval Sinan Aras, KCK operasyonları, gözaltı ve tutuklamalar, Yüksek Secim Kurulu'nun (YSK) bağımsız adaylara ilişkin kararı ve sonrasında bölgede yapılan askeri operasyonların Kürt sorununu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözümü ko özetli haberi okudunuz.

medya73