İSTANBUL (AA) - HİKMET FARUK BAŞER

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İslam geleneğinde Ramazan ve Kurban bayramlarının önemli olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Yılmaz, kurbanın, zilhicce ayının onuncu günü başladığını ve dört gün devam ettiğini belirterek, şöyle devam etti:

''O günde aynı zamanda hacıların Arafat'tan döndüğü, Müzdelifede sabahladığı ve Mina'ya inerek orada kurban kestikleri gündür. Kurbanın böyle hac ile bağlantısı vardır. Kurban bir semboldür, bir şiardır. Yani inanan insanların Cenabıhakk'a yakınlaşmak üzere sahip oldukları o hayvanlardan değerlerden bir kısmını keserek hem aile fertlerine ikram etmeleri hem de fakir fukaraya hem eş dosta ikram etmeleri geleneğiyle alakalıdır. Kurbanın Allah'a yakınlaştırıcı, manevi özelliği, fiziki, sosyolojik özelliği vardır. Kurbanın insanların kalplerini birleştiren, duygularını bütünleştiren etkileyici bir özelliği vardır.''

"Müslüman olmayan kişilere kurban eti verilebilir''

Kurbanın, kesilişinden icrasına varıncaya kadar çok terbiye edici yönü bulunduğunu anlatan Yılmaz, tüm aşamalarının Müslümanlığın merhamet ve şefkatine yakışan bir tavırla gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Yılmaz, kurban etinin öncelikle ihtiyaç sahiplerine dağıtılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Bu güzel, Allah adına kesilmiş etten hane halkı yiyebilir. Ama kurban eti öncelikle fakirlere daha sonra da eşe, dosta, ve komşuya dağıtılmak suretiyle verilebilir. Hatta Müslüman olmayan kişilere verilmesinde mahsur yoktur. Biz yurt dışındaki kurban kesimlerinde farklı dinlerdeki insanlara kurban eti verilmesini tavsiye ediyoruz. 'Sen farklı dine mensupsun, sana veremeyiz' şeklinde söylememek İslami olanıdır, insani olanıdır. Kurban etini dostluk, kardeşlik, muhabbet, Allah'a yakınlaşma vesilesi olarak görmek ve paylaşmaktır asıl olan. Zaten dinin aslı budur. Allah'ın yarattıkları arasında da en değerli olan insandır. Dini, milliyeti, ülkesi, rengi, dili ne olursa olsun insandır."

"Kurban dostluk mektubu gibidir"

Kurbanın paylaşma üzerine kurulması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, ''Kurban özellikle Türkiye'den başka ülkelere hediye edildiğinde adeta bir dostluk mektubu, mesajı gibidir. Buradan gönderdiğimiz kurban eti Afrika'nın bir ülkesine gitmiş sevgi mektubu gibidir. 'Türkiye'den kardeşlerimiz kurban göndermişler' diye gönülden bir iletişim vesilesi oluyor. Sessiz sedasız kurban onlara gönül mesajı veriyor. Bu da Türkiye'ye karşı bir muhabbet duymaya Türk halkına karşı gönülden bir dostluk duymaya vesile oluyor. Türkiye dışından kurban kesen Diyanet Vakfı başta olmak üzere önemli bir kurumlarımız var. Bu kurumlar üzerinden kurbanları ulaştırmak gerekiyor.'' ifadelerini kullandı.

Hasan Kamil Yılmaz, kurbanın zengin, sağlıklı, akıl ve ruh sağlığı yerinde olan Müslümanların, seferde olmamak şartıyla yapacakları mali bir ibadet olduğunu anlattı.

İslam dininin faiz ve ribayı şiddetle yasakladığını kaydeden Yılmaz, ''Almakla, vermekle ilgili ciddi hükümler bulunmaktadır. Kredi kartını sadece hesap ödemek için kullanır da faize bulaştırmazsa bu işlemde sorun yok. Ama oradan borçlanıp kurbanı faiz ile öderse orada sıkıntıya girer. Kurbanı en doğrusu peşin parayla satın almak ya da kredi kartı kullanacaksa bile üzerine faiz tahakkukuna imkan vermemektir." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA