Anayasa Mahkemesi, kişilere ilişkin adli arşiv bilgilerinin, ilgilinin ölümü üzerine ve her halde kaydın girildiği tarihten itibaren 80 yılın geçmesiyle tamamen silinmesini öngören yasa hükmünü Anayasa'ya aykırı bularak iptal etti.

Ankara 9. İdare Mahkemesi ve Şanlıurfa 3. Asliye Ceza Mahkemesi, baktıkları davalarda 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 9. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi ile (3) numaralı fıkrasının son cümlesi, 10. maddesi,12. maddesi ve geçici 2. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu.

Başvuruda, 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 9. maddesinin l/a bendinde ''adli sicildeki bilgiler cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması halinde Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek arşiv kaydına alınır'', aynı maddenin 3. bendinin son cümlesindeki ''Adli para cezasına mahkumiyet hükümleri ile cezanın ertelenmesine ilişkin hükümler, adli sicil kaydına alınmadan doğrudan arşive kaydedilir'' ve yine aynı Kanunun 12. maddesinin 1. bendinde yer alan ''Arşiv bilgileri ilgilinin ölümü üzerine ve her halde kaydın girildiği tarihten itibaren 80 yılın geçmesiyle tamamen silinir'' hükümlerinin Anayasa'ya aykırı olduğu iddia edildi.

Başvuruyu esastan görüşen Anayasa Mahkemesi, söz konusu Kanun'da adli sicil bilgilerinin silinmesini düzenleyen 9. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan ve ''cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması'' ile (3) numaralı fıkrasının son cümlesinde yer alan ''Adli para cezasına mahkumiyet hükümleri ile cezanın ertelenmesine ilişkin hükümler, adli sicil kaydına alınmadan doğrudan arşive kaydedilir'' hükümlerine ilişkin iptal istemini ''itiraz başvurusunda bulunan Mahkeme'nin bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı bulunmadığından, bu bent ve cümleye ilişkin başvurunun Mahkeme'nin yetkisizliği'' nedeniyle reddetti.

Anayasa Mahkemesi, ''Adli sicil ve arşiv bilgilerinin silinmesi'' başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''Arşiv bilgileri, ilgilinin ölümü üzerine ve her halde kaydın girildiği tarihten itibaren 80 yılın geçmesiyle tamamen silinir'' hükmünü Anayasa'ya aykırı bularak iptal etti. Mahkeme, bu maddeye ilişkin diğer iptal istemlerini ise reddetti.

Kararda, mahkemelerce verilen mahkumiyet kararlarının arşiv kaydına alınmasının gerekçesini oluşturan durumlar, bazı istisnalar dışında, kişi hakkında ömür boyu hak yoksunluğunu getirmediği, ceza kanunlarında ömür boyu hak yoksunluğu durumuna yer verilmediği ve hak yoksunluğunun belli bir süreyle sınırlandırıldığı belirtildi.

Anayasa Mahkemesi'nin kararında şu değerlendirmeye yer verildi:

''Bir başka ifadeyle, arşiv kaydına alınmanın gerekçesini oluşturan kurumlar ilk mahkumiyet kararından belli bir süre geçtikten sonra kişi hakkında aleyhe bir sonuç doğurmadığı halde, söz konusu kayıtların kişinin ölümüne kadar veya kaydın girildiği tarihten itibaren seksen yıl süreyle arşivde muhafaza edilmesi gibi bir sonuç ortaya çıkmaktadır. Bu durumda, tüm suçlara ilişkin arşiv kayıtlarının bu kadar uzun süre muhafaza edilmesi, suç ve cezaların nitelikleri veya ağırlıkları dikkate alınmadan tüm suçlar için geçerli tek bir sürenin belirlenmesi, bu sürenin arşiv kaydına alınmayı gerekli kılan amaçla orantılı ve makul olmaması nedeniyle Kural, adil ve hakkaniyete uygun bir düzenleme niteliğinde değildir.

Diğer taraftan, kişinin belli bir tarihte aldığı herhangi bir mahkumiyet kararına ilişkin kaydın kişinin ölümüne kadar ya da seksen yıl süreyle muhafaza edilmesi, Anayasa'nın 5. ve 17. maddelerinde belirtilen kişinin maddi ve manevi varlığının geliştirilmesi ilkesi ve cezaların ıslah edici olma amacı ile bağdaşmamaktadır.''

Söz konusu Kanun'un geçici 2. maddesine ilişkin iptal istemlerini de 1. fıkranın ''Anayasanın 76. maddesi ile özel kanun hükümleri saklıdır'' biçimindeki son cümlesi ve 2. fıkranın ''Anayasanın 76. maddesi ve özel kanunlarda sayılan suç ve mahkumiyetler dışındaki kayıtlar için'' bölümü ile sınırlı olarak yapılmasına karar veren Yüksek Mahkeme, ilgili maddenin bu bölümlerini de Anayasa'ya aykırı bularak iptal etti.

Mahkeme, geçici 2. maddeye ilişkin iptal kararlarının, ''doğacak hukuksal boşluğun kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğünden'', iptal kararı Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak 1 yıl sonra yürürlüğe girmesine oy birliğiyle karar verdi.



AA