EYLÜL 2012 tarihinde Kızılay’da, Evrim ve Banu Lüleci çifti, yoldan karşıya geçmek istedi. Geri geri gelen bir ekip otosu, önce Evrim, daha sonra 5 aylık hamile eşi Banu Lüleci’ye (38) çarptı. Evrim Lüleci, arka cama eliyle vurarak uyarıda bulundu. Ekip otosu geri gelmeye devam edince, Lüleci, bu defa yan cama vurdu. Araçtan inen polis A.D., “Devletin malına niye zarar veriyorsun?” diyerek Lüleci ile tartıştı. Lüleci, savcılık ve mahkeme ifadesinde şu iddialarda bulundu: ÖNCE GAZ SONRA TELSİZ “Polis memuru yakama yapıştı ve itekledi. Benim de sözlü tepkim oldu. ‘Sen nasıl devletin polisine mukavemet edersin?’ diye bağırdı ve vurdu. Ben de kendisini ittim. Aynı polis, yüzüme biber gazı sıktı, ekip otosuna bindirirken de başıma birkaç kez telsizle vurdu. Şahitlik yapmak isteyenleri korkutarak, Çankaya Polis Merkezi’ne gelmelerini engelledi. Eşimin hamile olduğunu, hastaneye götürmelerini söyledim. Sonra hakkımı aramak için şikâyetçi oldum.” Bunun üzerine, gerçekte kendilerinin mağdur olduğunu iddia eden iki polis de, Lüleci’den şikâyetçi oldu. Polis memuru A.D. savunmasında, “Şahsı kasten yaralamadım. Bize küfretti. Yumruğunu savuşturmak için kaldırdığımda, telsiz alnına çarptı. Kameranın olmadığı noktada boğazımı sıktı, nefessiz kaldım. Kendimi kurtarmak için telsizi kafasına bir kez vurdum” dedi. ‘ELEM VE TAHRİK VAR’ Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında hâkim, mağdur-müşteki Evrim Lüleci’yi ‘görevliye hakaret’ suçundan 75 gün para cezasına çarptırıp, ‘hükmün açıklanmasının ertelenmesine’ karar verdi. Polis memuru A.D. ise ‘basit yaralama’dan önce 180 gün para cezasına çarptırdı. Sanığın suçu ‘elem ve tahrik altında işlediğine’ kanaatiyle, ceza 37 gün para cezasına indirildi. Polis A.D.’nin 2012 yılında benzer suçtan Kaş Sulh Ceza Mahkemesi’nde ertelenmiş bir mahkeme kararı bulunduğunu hatırlatan hâkim, cezayı, günlüğü 20 liradan 740 lira para cezasına çevirdi.  



http://nefius.com/news/story/3820517