ADANA – Adana’da iki gün boyunca arandıktan sonra cesedi bulunan ve dün gözyaşlarıyla Kabasakal mezarlığında toprağa verilen 6 yaşındaki Gizem Akdeniz’in annesi Hatice Akdeniz, kızını hunharca öldüren Süleyman Akdeniz’in (25), kızını arama çalışmalarına katıldığını ve broşür dağıttığını söyledi. Acılı anne, “Onun yaptığını duyduğumuz an zaten biz beynimizden vurulduk. Yavrumuzun bile acısını yaşamadık onun yaptığını duyunca” dedi.

Kaybolduktan sonra öldürülmüş halde merkez Çukurova ilçesi Kabasakal mevkii Rüzgarlı Tepe’de cesedi bulunan Gizem Akdeniz’in evinde yas var. Aileye başsağlığı için yakınları eve akın ederken gözü yaşlı annesi de ağıtlar yakıyor. Anne Hatice Akdeniz, yaşadığı acıyı herkesin bildiğini belirterek, küçük çocuğun öldürülmesiyle ilgili detayları bu sabah öğrendiğini, kendisine de cenazesinin gösterilmediğini söyledi. Anne Akdeniz, “Yavruma o kadar işkenceler yapmış o kadar işkenceler yapmış ki devlet büyüklerimize sesleniyorum. Kendilerinin de evlatları var, yavruları var. Ona içeride bir yudum su vermesinler. İçeride yaşatmasınlar onu. Assınlar, onun da canına aynı acıları katsınlar. Katsınlar ki başka Gizemler ölmesin. Ben bu acımı tarif edemiyorum. Onun içeride kalması sadece bana acı veriyor. Başka da bir şey vermiyor. Daha beter acıma acı katıyor. Assınlar onu. Yavruma yaptığı işkencenin aynısını yapsınlar içeride. Desinler ki ‘Hatice hanım yavruna yapılan acının aynısı ona da yapılıyor’ desinler, benim yüreğim soğusun” dedi.

İdam cezasının yeniden gelmesini isteyen Hatice Akdeniz, şunları kaydetti: “Böylesi insanlar için gelsin. Böylesi cellatlar için gelsin. Bir tek benim yavrum değil. Milyonlarca evlat yanıyor. Başbakanımızın evladının, torunun başına gelse çocuklarının başına gelseydi Başbakanımız 24 saat içinde o insanı yok ederdi. Kendi yüreği soğusun diye. Eğer başbakansa beni bir vatandaşı olarak biliyorsa benim de yüreğimi soğutsun. Başbakanımızın da hanımı anne... Benim yavrumun toprağı soğumadan onun acısı bana gelsin. Başka da bir şey istemiyorum.”

‘KATİL KIZIMI BİZİMLE BİRLİKTE ARADI’
Akrabaları olan Süleyman Akdeniz için “olmaz olsaydı” ifadelerini kullanan dertli kadın, kızının ölümüyle ilgili ondan şüphelenmediğini bildirdi. Anne Akdeniz, şöyle devam etti: “Memur beyler bana şikâyetçi misin bile dediler. Ben şikâyetçi değilim dedim. Ben yavrumu ararken yanımdaydı. Benimle birlikte afişler dağıttı. Bizimle birlikte sokak sokak aradı. Baba kahrolurken, aile kahrolurken yanımızdaydı. Bizim kahroluşumuzu göre göre, bizi izleye izleye bile bile gitti yaptı. Ben bir kere ciğer acısı yaşamıştım. Ciğerim yanmıştı. Ama bu namussuz şerefsizin, bu celladın yaptığını duyunca, bir de gözümün önünde benim yaşadıklarımı göre göre bunu yaptığını duyunca bir kez daha kahroldum. Eğer şu an ayaktaysam, şu an hala nefes alıyorsam ben sadece şu yüreğimin soğuması için, şu içimdeki öfkenin dinmesi için yaşıyorum. Onun acısını duymak için yaşıyorum. Benim acım yaşanacak bir acı değil. 5 yaşındaki yavrum paramparça oldu. Paramparça oldu yavrum onu kim besliyorsa kim destek veriyorsa kendi evlatları da yansın. Kendi ciğerleri de yansın. Başbakanım sana yalvarıyorum, onu besleme içerde.”


‘KIZIMI İSTEDİLER’
Gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderilen Gizem Akdeniz’in katil zanlısı Süleyman Akdeniz’in büyük kızı Gamze’yi istediğini de doğrulayan anne Hatice Akdeniz şunları anlattı: “Annesi, yengeleri geldiler, ‘Biz kızınız Gamze’yi istiyoruz, kendisini seviyoruz’ dediler. Ben de ‘Benim kızım okuyor, evlilik düşünmüyor’ dedim. Kızım da yanımdaydı, ‘Ne sizin oğlunuzla ne de başkasıyla evlilik yapmak istemiyorum’ dedi. Üniversite ikinci sınıfta İngilizce öğretmenliği okuyor. ‘Önce ben mesleğimi elime alacağım. Benim en büyük aşkım mesleğim. Ayaklarımın üstünde durduktan sonra ilerleyen zamanlarda evliliği düşünüyorum’ dedi ve olay kapandı. Tamam dediler, okullar bitsin belki o zaman fikrinizi değiştirirsiniz, bekleyelim dediler. Herkes evine dağıldı gitti. Olay kapandı. Ne tartışma var, ne söz konusu olan bir laf var. Ne bir kavga var. Hiçbir şey yok. Birbirimize gidip geliyoruz, yabancı değil amcasının oğlu. Aileyle de bir husumetimiz yok. Kavgamız yok, tartışmamız yok. Birbirimize kötü sözümüz yok. Onun yaptığını duyduğumuz an zaten biz beynimizden vurulduk. Yavrumuzun bile acısını yaşamadık onun yaptığını duyunca.”


KILIÇDAROĞLU ARADI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun arayıp acılarını paylaştığını anlatan gözü yaşlı kadın, Kılıçdaroğlu’nun duyarlı olduğu kadar başbakanın da duyarlı olması gerektiğini bildirdi. Anne Akdeniz sözlerini şöyle tamamladı: “Kendinin de torunları var, kendinin eşi de bir anne, Eğer ki benim yaşadığım acıya, evladımı o şekilde ekranlarda görüyor. Biraz vicdanı sızlıyorsa, gelsin desin assın onu. Assın onu ya da işkence vererek canını alsın. Bana haberi gelsin. O zaman ben biraz rahatlayacağım. Biraz yüreğime su serpilecek. Yavrum orada rahat yatacak. Eğer başbakanımız izin vermezse demek ki duyarlı değil. İçeride onu beslediği müddetçe başbakanımız cellat.”(CİHAN)