ADALET Bakanı Sadullah Ergin, ifade ve basın özgürlüğü konusunda bir çalışma yürüttüklerini belirterek, bu konudaki çalışmanın Mart ayının ilk haftasında kamuoyuyla paylaşılacak duruma geleceğini söyledi. Kanal 7’ye konuşan Ergin, 15-17 Kasım 2011 tarihleri arasında Avrupa Konseyi ile ortaklaşa 3 günlük bir çalışma yaptıklarını ve bu çalıştaya, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanı Nazım Kaynak,  Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç başta olmak üzere akademisyen ve yüksek yargı üyelerini katıldığını anlattı. Ergin konuyla ilgili şunları söyledi:

4’üncü paket ifade özgürlüğü için 

AİHM’de Türkiye aleyhinde verilmiş ihlal kararları masaya yatırıldı. Türkiye hangi alanlarda hangi konularda ihlal kararları alıyor, hangi alanlarda yoğunlaşıyor, bunların tespiti yapıldı. Bunu önleyecek hukuki, fiili uygulama değişiklikleri nelerdir, buna yönelik bir çalıştay yapıldı. Bu çalıştay sonunda bir rapor ortaya çıktı. Şimdi bu rapor üzerinde hocalar bir çalışma yapıyor. Bu çalışmamız inşallah Şubat ayı içinde belli bir aşamaya gelecek. Ondan sonra Bakanlar Kurulu’na bir taslak düzenleme olarak sunulacak. İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğü konusunda atılması gereken adımlara ilişkin yeni bir paket olacak. İfade özgürlüğü alanında esas çıkaracağımız paket bu pakettir. Mart’ın ilk yarısında inşallah kamuoyuyla paylaşacak duruma geliriz diye umuyorum.”

Yargıya sistematik saldırı var

Sadullah Ergin, “Türkiye 2002’den bu yana demokrasiyi güçlendirecek önemli adımlar attı. Türkiye demokrasiye müdahale yollarını, kanallarını tıkamaya başladı” dedi. Özellikle yargıdaki vesayeti sonlandıran yasal düzenlemeler sonrasında yargıya yönelik saldırıların sistematik hale geldiğine vurgu yapan Ergin, şunları söyledi: 

“12 bin 500 civarında hakim ve savcımız var. Bunların önemli bir kısmı büyük merkezlerde ve 2002’den önce mesleğe başlamış kimseler. Yargıya dönük olarak 12 Eylül 2010 referandumundan sonra biraz da haksız olarak belli merkezlerden saldırı mahiyetinde bir hareketle karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. 12 Eylül referandumundan sonra yargı üzerindeki vesayetin kaldırılmasından sonra saldırı sistematik hale geldiğini düşünüyorum. Özellikle ana muhalefet partisinin ölçü tanımayan sistematik saldırılarına baktığınız zaman belli çevreler buna asparagas haberlerle katkı sunmaya başladılar.”  

 
Herkes adalet istiyor ama kendi adaletli davranmıyor  

ADALET Bakanı Ergin, Hatay Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği basın toplantısında da Türkiye’de habercilik konusunda ciddi bir standart ve kalite sorunu yaşandığını bildirdi. Ergin, “Herkes adalet bekliyor, adalet istiyor. Ama herkes adaletli tutumu, karşısındakinden istiyor. Kendimizin adaletli davranması konusunda bir gayret içinde değiliz” dedi. Gazetelerin tekzipleri kanunun öngördüğü şekilde kullanmadığı, işverenin işçisinin hukukuna saygı göstermediğini anlatan Ergin siyasi partilerin, medyanın, ‘adalet istiyoruz’ diye bağırdığını ifade etti. Ergin, şöyle devam etti: “Ama dönüp bakıyorsunuz, partilerimiz kendi mensuplarına adil davranıyor mu? ‘A’ partisinden kadın kolları başkanı görevden alınıyor. Çıkıyor, ‘Silivri’dekilerin ifade özgürlüğüne saygısızlıktan orada olduğunu söylüyorlar ama benim partim bana bu hakkı tanımadı’ diyerek eleştiriyor. CHP’de şu an kurultay yapılıyor. CHP’de grup başkanvekilliği yapmış insanlar ya da hukukçu kurmaylar çıkıp, ‘genel merkezimizde hukuk rafa kalktı, hukuksuzluk yapılıyor’ gibi şikayetlerde bulunuyor. Şimdi kendi yetki alanımızda adalet, hukuk, hak kavramlarına riayet etmeyeceğiz, başkalarından adalet bekleyeceğiz. Bu konuda hepimizin, bulunduğumuz noktada adil davranma yükümlülüğümüz olduğunu düşünüyorum. Bu tür haberleri her gün tekzip etmekten, bunlara cevap vermekten yorgun düşmüş atmosferdeyiz. İşi gücü bıraktık bu haberleri doğrulatmakla, tekzip etmekle uğraşıyoruz.’’ 




Star