YALOVA- İSMAİL ERSAN

28 Şubat sürecinde öğretmenlik yaparken görevine son verilen Şule Yıldız, mesleğinden uzak geçirdiği 6 yılda yaşadıklarını hafızasından silemiyor.

Şaban Temüge Turizm ve Otelcilik Meslek Lisesi Müdür Yardımcılığı görevini sürdüren tarih öğretmeni 44 yaşındaki Yıldız, 28 Şubat'ın 20 yıl önce yaşanmış bir olay olduğunu ve halen zihinlerdeki yerini koruduğunu söyledi.

Şule Yıldız, Ankara'da imam hatip lisesinden mezun olduğunu ve Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü'nü kazandığını belirterek, başörtüsü nedeniyle üniversitede sorunlar yaşadığını anlattı.

Belirli aralıklarla kendisi ve başörtülü arkadaşlarının üniversitedeki "ikna odaları"na alındığını vurgulayan Yıldız, "Başörtüsünün çağ dışı olduğu, bu görünümle Hacettepe Üniversitesine yakışmadığımız, bu şekilde devam ettiğimiz takdirde de gerekli yasal işlemlerin yapılacağı ve gerekirse okuldan atılacağımız söylendi. Başörtüsü engeline henüz 17 yaşındayken takıldım." dedi.

Üniversiteyi bitirdikten sonra çok sevdiği mesleğine kavuşmanın mutluluğunu yaşadığını dile getiren Şule Yıldız, şunları kaydetti:

"Üniversite bittikten sonra tayinim o zamanki adıyla Kazan, 15 Temmuz'daki meşhur direnişinden sonra 'Kahraman' unvanını alan Kahramankazan'a atandım. Oraya, imam hatip lisesine öğretmen olarak tayin oldum. Burada herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Daha sonra Ankara'nın Yenimahalle ilçesine tayinimi istedim. Yenimahalle'deki lisede okul müdürü, kıyafetimden dolayı sık sık odasına çağırıyordu. Derslerimi bölerek, beni çağırarak 'bu okulda bu şekilde derse giremeyeceğim' şeklinde uyarılarda bulunuyordu. Ben de bu şekilde derse gireceğimi ve gerekirse hakkımda yasal işlem başlatabileceklerini söyledim. İki kere benden bu cevabı aldıktan sonra uyarı cezası verdi. Derslere girmeye devam ettim. Başörtümü çıkardığımda kişilik bunalımı yaşayacağımı biliyordum."

Yaklaşık 3 yıl hizmetçi olarak çalıştı

İşten atıldıktan sonra kendisi için çok kötü bir süreç başladığını anlatan Şule Yıldız, şöyle devam etti:

"2 çocuğum vardı. Eşim garantisi olmayan özel sektörde bir işte çalışıyordu. Yaklaşık 6 yıl ben öğretmenliğe dönene kadar eşim çok destek oldu. İşime tekrar geri dönmem 2006 yılının Ekim ayını buldu. Bazı yerlerde çalıştım. Çalışmasaydım psikolojik olarak çok sıkıntı çekecektim. Maddi açıdan çok büyük sıkıntımız vardı. Evimiz kiraydı. Yaklaşık 3 yıl hizmetçi olarak da çalıştım. Bunu söylerken çok üzülüyorum. Bu kadar eğitim ve öğretimden sonra bu seviyeye düşmek çok ağır gelmişti ama hiçbir zaman başörtümü çıkarmayı düşünmedim. Allah rızası için örtünen biri olarak çıkarsaydım, bunalıma girerdim."

Evlerine icra geldi

Hayatında unutamadığı bir anısından da bahseden Yıldız, "6 yıl içinde psikolojik bir yıkıntı yaşadım. Bu bunalımı üzerimden atmak hiç kolay değildi. Maddi açıdan da çok kötü bir durumdaydık. Evimize icra memurları geldi. Suyumuz kesildi, faturasını ödeyemediğimizden dolayı. Oğlum 3 yaşındaydı. İlk defa evimize bilgisayar almıştık. Bilgisayarımızın o gün sökülüp alınması, oğlumun 'anne ne oluyor, neden alıyorlar bilgisayarımızı' demesi, buzdolabımızın götürülmesi, çocuklarımın ve benim şokta olmamız, unutamadığım acı bir anımızdır." diye konuştu.

Kaynak: AA