GÜMÜLCİNE

15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında şehit olan Yeni Şafak gazetesinin foto muhabiri Mustafa Cambaz’ın doğduğu yer olan Gümülcine’ye bağlı Menetler köyünde yaşayan ailesi tarafından okutulan mevlite Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, Dostluk Eşitlik Barış Partisi Başkanı Mustafa Aliçavuş, Kozlukepir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Demokratik İttifak Gümülcine Milletvekili İlhan Ahmet ve azınlık kurumlarının temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı.

Başkonsolos Akıncı, mevlidin ardından yaptığı konuşmada, bir insanın yapabileceği en büyük fedakarlığın, canı ile yapabileceği fedakarlık olduğunu belirterek, “Mustafa Cambaz Türkiye için canını feda etti. Sizlerin gururu oldu. Batı Trakya’nın Türkiye’ye bir hediyesi oldu. Türkiye’nin davasına, varlık yokluk meselesine bir hediyesi oldu. Rahmetle anıyoruz” dedi.

Mustafa Cambaz’ın yaşamını eğitim için geldiği Türkiye’de sürdürdüğünü ve şehit olduğu ana kadar yurtsuz durumunda bulunduğunu belirten Akıncı, Mustafa Cambaz’ın hayatının adeta Batı Trakya’nın bir temsili niteliğinde olduğunu söyledi.

Akıncı, "Mustafa Cambaz buralardan gitmiş ve Türkiye’de kendine bir hayat inşa etmeye çalışmış. Vatansız kalmış ve bir pasaportu, bir nüfus cüzdanı olmadan yaşamış. Ama çalışmış, didinmiş, bir yerlere gelmiş ve hep iyimser olmuş. Gördüğü bütün camilerin fotoğraflarını çekmiş, müthiş bir arşiv oluşturmuş ve geride önemli bir de eser bırakmış. Allah şahadetinden razı olsun, ailesine sabırlar diliyorum” şeklinde konuştu.

Müftü Şerif de insan yaşamında çeşitli şekilde ölümler olduğunu ancak, Mustafa Cambaz’ın kutsal bir dava uğruna şehit olarak en güzel ölümü tattığını belirterek, “Mustafa Cambaz bin yıl Batı Trakyamızın gururu olacak. Allah ondan ve ailesinden razı olsun” dedi.

“Annesi televizyonlarda her adını duyduğunda gözyaşlarına boğuluyor"

Şehit Mustafa Cambaz’ın babası Ahmet Cambaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun şehadetinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen yokluğunun acısını hala yüreğinde hissettiğini söyledi. Cambaz, “Aradan bir yıl geçti. Acımız hala çok büyük ama gururluyuz” dedi.

Eşi Ayşe Cambaz’ın, televizyonlarda oğlunun adını her duyduğunda gözyaşlarına boğulduğunu anlatan Cambaz, “O gece, kalkışma olduğunu öğrenince direnmek için hemen sokağa çıkmış. Arkadaşları gitmemesini söylemişler ama o dinlememiş ve gitmiş. Çok üzüldük. Tesellimiz şehit olması. Acılıyız ama gururluyuz” ifadelerini kullandı.

Cambaz, oğlu Mustafa’nın şehadetinden sonra Türk hükümetinin ve devletinin ailesine sahip çıktığını ve her konuda destek olduğunu söyledi.

Şehit oğlunun adının bazı okul ve mekanlara verilmesinden memnuniyet duyduğunu belirten Cambaz, “Allah kendilerinden razı olsun. Daha ne yapsınlar. Bunlar Mustafa’yı geri getirmiyor ama bize büyük teselli oluyor” diye konuştu.

Şehit Mustafa Cambaz’ın kardeşi Ali Cambaz da kardeşinin herkesin yardımına koşan güler yüzlü ve çalışkan biri olduğunu belirterek, “Böyle bir insana nasıl kıydılar” dedi.

"Mustafa, dinine ve milletine bağlıydı"

Kardeşi Mustafa’nın gençlik yıllarında çok hareketli, aynı zamanda duygusal bir çocuk olduğunu belirten şehit ağabeyi Cambaz, “Mustafa, dinine ve milletine bağlıydı. Aynı zamanda mücadeleciydi. Kim bilir, belki bu özelliğinin kurbanı oldu. İki kurşunla göğsünden vurulmuş. İlahi takdir böyleymiş. Üzülüyoruz ama bu şekilde hayatını kaybetmesinden gurur duyuyoruz” diye konuştu.

Aslen Batı Trakyalı olan Mustafa Cambaz, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Çengelköy’de darbeci askerler tarafından göğsünden vurularak şehit edildi. İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu ve Halkla İlişkiler Bölümü mezunu olan Cambaz, Yeni Şafak gazetesinin foto muhabiri olarak görev yapıyordu. 53 yaşında şehit olan Mustafa Cambaz, Selçuklu ve Osmanlı mimarisi üzerine fotoğraf belgeleme çalışmaları yaptı. Cambaz'ın, "Türkiye Ulu Camileri' adlı bir kitabı yayınlandı.

Muhabir: Mehmet Hatipoğlu

Kaynak: AA