MİT Müsteşarlığı’na 19 Nisan 2010’da, Mert Akın imzası taşıyan bir ihbar mektubu geldi. İsmin sahte olduğu anlaşılan ihbar mektubunda, “Dz. Teğmen Ülkü Öztürk’e ait bilgisayarın harddiskinden elde ettiğim bilgi ve belgelerin bir kopyasını kurumunuza gönderiyorum. Bu DVD’ler içerisinde Deniz Kuvvetleri merkezli Ergenekon yapılanmasına ait detaylı bilgiler mevcuttur” ifadeler yer alıyordu. İhbar mektubu, 10 Haziran 2010’da dönemin Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’a teslime edildi.

SORUŞTURMA EMRİ

İlker Başbuğ’un emri ile DVD’ler, iddialar araştırılmak üzere kuvvet komutanlıklarına ve Jandarma Genel Komutanlığı’na teslim edildi. Soruşturmalar sürerken, 16 Eylül 2011 ve 14 Ekim 20112’de MİT’e 2 ihbar mektubu daha geldi. Bu mektupta da, “2010 yılında Jandarma Genel Komutanlığı’ndan mezun olan teğmenler ile görevli bazı subayların Ergenekon benzeri bir yapılanma ile örgütlenerek hükümet aleyhinde kamuoyu oluşturmaya çalıştıkları” iddia ediliyordu. Bu ihbar da Genelkurmay’a teslim edildi. Bu iddialar kapsamında Jandarma Genel Komutanlığı tarafından 34 teğmen hakkında soruşturma başlatıldı, evleri basıldı, arama yapıldı, bilgisayarlarına el konuldu. 

DELİL BULUNAMADI

Soruşturmalar Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’nda birleştirildi. Soruşturma tam 5 yıl sürdü. Soruşturma sırasında yapılan incelemelerde, iddia edilen belgelerin Deniz Teğmen Ülkü Öztürk’ün bilgisayarından çıkmadığı anlaşıldı. 34 teğmenin evlerinde yapılan aramalarda ve el koyulan bilgisayarlarında yapılan incelemede de herhangi bir suç unsuruna rastlanmadı. Genelkurmay Askeri Savcılığı, 5 yıl sonra 1426 subay hakkında takipsizlik kararı verdi.
Kararda “Devlet, delil toplama faaliyetinde doğruluk kurallarına uymak ve insan haklarına saygılı olarak gerçeği ortaya çıkarmak zorundadır” denildi.      

İddialar

Deniz Kuvvetleri’nde ‘Martı’, Kara Kuvvetleri’nde ‘Kurt’, Hava Kuvvetleri’nde ‘Kartal’, Jandarma Genel Komutanlığı’nda ‘Tilki’ Kuvvetleri kod adıyla birbiriyle irtibatlı Ergenekon benzeri yapılanma bulunuyor. 
Bu kişiler ‘Devrimci Aşırı Sol’ görüşünü benimsiyor ve hükümeti düşürmeyi hedefliyor. 
Tüm devlet erkanı, Kara Harp Okulu’nda düzenlenecek bir törende öldürülecek
Çiğli’de bir eğitim uçağı düşürülecek, Kürt kökenliler zan altında bırakılacak, bir üssün su deposuna zehir katılarak kaos yapılacak.
Karşı cinsin ve karşı cinse olan ilginin kullanılmasına yönelik personelin ses ve görüntü kaydı alınacak.
Örgütün sivil kanadında İşçi Partisi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve bazı Alevi unsurların yer aldığı...
Kara Kuvvetleri’nde Irkçı, Şamanist ve Türkçü özellikler bulunuyor.


Hürriyet