Aydın Barosu İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Alper Derelioğlu, 'Temel insan hak ve özgürlükleri alanında ülkemizde durum her geçen gün daha da kötüye gitmektedir' dedi.

Aydın Barosu İnsan Hakları Komisyonu ve Aydın Tabip Odası, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla, Aydın Barosu'nda basın toplantısı düzenlediler.

Toplantıda konuşan Aydın Barosu İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Alper Derelioğlu, insanlık tarihi boyunca verilen demokratik ve hukuki mücadelelerin sonunda, insan hakları ve özgürlüklerinin uluslararası bildirilerde ve sözleşmelerde ifadesinin bulunduğunu söyledi.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin, insan hak ve özgürlükleri konusunda en önemli belge olduğunu ifade eden Derelioğlu, şöyle konuştu:

'Temel insan hak ve özgürlükleri alanında ülkemizde durum her geçen gün daha da kötüye gitmektedir. Bu konuda mevzuat anlamında özellikle 2000 yılından sonra çıkarılan Uyum Yasaları ile önemli adım atılmış olmasına rağmen, maalesef uygulamada çok büyük sorunlarla karşılaşılmaktadır. Ülkemiz bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) yargılandığı her 10 davanın 8'ini kaybetmektedir. İnsan hakları açısından yaşanılan en büyük tehlike, polis devletine doğru bir gidişin izlenimini uyandıran uygulamaların son zamanlarda yoğunlaşmasıdır.

Bu konuda yaşanan en önemli problem, demokratik tepki niteliğinde gerçekleşen, ifade özgürlüğünü içeren, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde kolluk kuvvetlerinin orantısız ve hukuka aykırı güç kullanımıdır. En yakın örneği, İstanbul Dolmabahçe'de Başbakana yönelik üniversite öğrencilerinin protestolarında karşılaştıkları hukuksuz müdahalede görülmüştür. Diğer yandan tutuklamalar konusundaki uygulamalar da ülkemizdeki insan hakları ihlallerinden biri olmaya devam etmektedir. Tutuklama istisnai olarak uygulanması gereken bir koruma tedbiri iken maalesef peşinen ve önceden verilen bir cezalandırma aracına dönüşmüştür.'

Derelioğlu, insan haklarının en önemli güvencelerinden birinin de bağımsız ve tarafsız yargı olduğunu, ancak yürürlüğe giren gerek mevzuat ve gerekse de sonucundaki uygulamalarla bağımsız yargı ilkesinin her defasında zedelendiğini öne sürdü.

Toplantıya, Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Eralp Atay ve Aydın Barosu İnsan Hakları Komisyonu Üyeleri katıldı.

CHP’li Oran’ın annesi, eşinin ölümünü AİHM’ye taşıdı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın “hocaların hocası” olarak tanınan babası Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dahiliye Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Oran, kalbindeki problem nedeniyle, aynı zamanda öğrencisi olan bir başka ünlü kalp cerrahı tarafından by-pass ameliyatı olmaya ikna edildi.Tülay ACAR / AHT Ailesinin iddiasına göre, binlerce doktor yetiştirip başarılarıyla gurur duyan Prof. Oran, operasyonun ardından girdiği iyileşme sürecinde arka arkaya yapılan hatalar zinciri nedeniyle ölüme gitti.Oran Ailesi, doktorları Türk Tabipler Birliği’ne şikâyet etti. Bir doktor 3 yıl meslekten men edildi, bir doktora kınama, diğer doktora uyarı cezası verildi. Doktorların yargılandığı dava ise 7 yıl sürdü ve 8 doktor suçlu bulundu.İKİ ZIT RAPORMahkeme kusur oranını öğrenmek amacıyla dosyayı ikinci kez Adli Tıp’a gönderince işler karıştı. Kurum, önceki raporuyla çelişecek aksi görüş bildiren bir rapor verdi ve doktorları suçsuz buldu. Dosya yeniden temyiz edildiği sırada ise dava zamanaşımına uğradı. Bu karar üzerine Umut Oran’ l n annesi Ülkü Oran AİHM’ye gitti. Oran’ın dosyası kabul edildi.Umut Oran, “Ülkemi şikâyet eder konuma düşmemek için başvuruda yer almadım ama annemi sonuna dek destekliyorum” dedi.

Haberturk