Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yapılmış başvurular nedeniyle KKTC polisi ile Rum polisinin, 1963 ve 74’te kaybolan ve ölen Kıbrıslı Türkler ve Rumlar için cezai araştırma başlattığı haber verildi.

 

Politis haberi manşetten “Cürümler Şubesi ve Kıbrıslı Türkler 63 ve 74 Dosyalarını Açtı... Yakın Zamana Kadar Kayıp Olanlar Yüzlerce Kişi İçin Cezai Araştırma... Onlarca Kıbrıslı Türk ve Rum’un Hayatlarını Kaybetme Şartları On Yıllar Sonra Araştırılıyor. Ancak Özlü Sonuç Çıkması Ümidi Çok Az” başlık ve spotlarıyla aktardı.

 

Gazete edindiği bilgilere dayanarak, bu konuda özel birim oluşturan KKTC polisinin ve Rum polisinin araştırmalarının, AİHM’e yapılan başvurularla kısıtlı kalmadığını, kayıp kazılarında ortaya çıkarılarak kimlik tespitleri yapılan bütün vakaları kapsadığını yazdı, özetle şunları ekledi:

 

POLİTİS’E GÖRE ARAŞTIRMALAR AİHM’İN GÖZÜNÜ BOYAMAK İÇİN...

 

“Hareketliliğe ve dosyaların açılmasına karşın bu araştırmalardan özlü bir sonuç çıkması beklenmiyor. Bu sadece, vakalar üzerinden uzun yıllar geçmiş olması, bulgu ve şahitlerin yitirilmiş olmasından kaynaklanmıyor; araştırmalar AİHM’in gözünü boyamak için yapıldığından ve kayıplar konusunda karşılıklı sorumluluk yükleme oyunundan kaynaklanıyor.

 

TAŞKENT VE SANDALLAR’DA ÖLDÜRÜLENLER DE VAR

 

Edindiğimiz bilgilere göre Polis Genel Müdürlüğü Cürümler Şubesi kimlik tespitleri yapılan 66 Kıbrıslı Türkün dosyasını ele aldı. Bunlar arasında, 84 Kıbrıslı Türkün öldürüldüğü ancak tamamı bulunamayan meşhur Dohni (Taşkent) vakaları da var. Kimi bilgiler, Sandallar’daki toplu mezarda bulunan Kıbrıslı Türkleri de ekleyerek polisin araştırdığı Kıbrıs Türk dosyalarının sayısını artırıyor.

 

EROĞLU’NUN  DİREKTİFİ...

 

Öte yandan şu anda sahte devlet ‘polisi’, başvuruları AİHM’e ulaşan Kıbrıslı Rumlarla ilgili araştırmalara başladı. Ancak Derviş Eroğlu ‘başsavcılığa’ ve ‘polise’, araştırmaların kimlik tespiti yapılan ve sayıları 264’e ulaşan bütün vakaları kapsaması yönünde direktif verdi.

 

Sahte devlet ‘polisi’ Otonom Komite çalışmalarının tamamlanmasından sonra mezar alanlarında araştırmalar yapacağını söylüyor, aynı zamanda Otonom Komite’den fotoğraf ve adli veri talep etti.”