Rahmi Ofluoğlu
AVUKAT

Arayan ihraç edilen bir bayan öğrenmendi.   Bireysel başvuru ve idari yargı yolunu konuşuyorduk. Sesi ağlamaklıydı.

Torunum Alper bugün okullu olduğu için öğretmenin ağlamaklı sesi beni etkiledi.  Öğretmeni teselli etmek için “sesinizden anlıyorum, çok üzgünsünüz” dedim.

Öğretmen telefonda hüngür hüngür ağlamaya başladı.

Bir başka öğretmen aradı.  Konu hep aynı; bireysel başvuru ve idari yargı yolu.  Öğretmen “korku içerisindeyiz, kapımız çalınıp polis bizi de götürecek diye” diyordu.

Öğretmene ben şöyle dedim:

“Eğer siz silahlı örgüt, FETÖ Terör Örgütü üyesi değilseniz korkmayın. Silahlı örgüt veya popüler söylemle Fetö Terör Örgütü üyesi olmak için örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde olmanız, mesela bir imamdan talimat almanız gerekir.  Yapılmış haksızlık varsa süreç içerisinde giderileceğine inanıyorum.  İktidar bu yanlışların farkında.  Hükümet “hele tehlikeyi atlatalım, haksızlık varsa gideririz” şeklinde düşünüyor, bu benim düşüncem. Ben FETÖ’ya da iktidara da muhalif biriyim. Bunlar benim yorumum, ben süreçte iyileşme olacağına inanıyorum”

Bunu üzerine öğretmen,” hergün biri intihar ediyor, geri getirilemeyecek kayıplar var, bakın bugün bir öğretmen intihar etti” dedi.

Kötü günlerden geçiyoruz. Bir yanda 15 Temmuz gecesinin korkunç manzaraları zihnimizde çakılı duruyor. İstanbul üzerinde alçak uçuş yapan uçakların çıkardığı o korkunç ses bizde bombalanıyoruz etkisi yapmıştı ve korku ile ayağa fırlamıştık. Dehşet bir geceydi, meclis, MİT, Beştepe, Genel Kurmay, özel kuvvetler bombalanıyor, tanklar sokağa çıkan halkın üzerine sürülüyor, halkın üzerine ateş açılıyordu.  Diğer yanda işsiz kalan, açlığa mahkum edilen  memurların haksızlığa uğramış olma ihtimali, telefonda ağlayan bayan öğretmen, intihar edenler…Acılı ve de sancılı günler..

Biz hukukçular, hukuk kurallarına uyulmasını, hukukun dışına çıkılmamasını ve savunma üzerindeki yasakların kalkmasını istiyoruz..  Ancak bu şekilde güvenli ve acılardan uzak bir toplum olunabilir.