Kavakçı’nın Fethullah Gülen'in Türkiye'ye geri dönüp 'Yanlış yaptık, tevbe, hem de tevbe-i nasuh ile tevbe ediyorum' demesi gerektiğini söylemesi ve Gülen’in, son günlerini köyünde geçirmeli şeklinde kaleme aldığı yazının rastlantısal,yazarın kendi kafasına göre yazdığı bir yazı olduğunu düşünemeyiz.

Türkiye, ABD-AB ve Rusya-İran arasında gittikçe sıkışmaktadır.

Trump’ın son zamanlardaki Twitter paylaşımları, AB İlerleme Raporu Türkiye’yi doğu ile batı arasında tercihe zorlamaktadır.

Trump’ın son günlerde ABD'li rahip Andrew Craig Brunson ile ilgili Türkiye’ye yönelttiği ağır eleştiriler, Rusya’dan satın alınacak S-400 füze savunma sistemi ile ilgi Türkiye’ye yaptırım uygulanacağını açıklaması ABD ve AB ile ilişkilerin geldiği noktayı açıkça göstermektedir. Türkiye batı ilişkilerinin sonuna kadar belirsiz kalması mümkün değildir, mutlaka bir kırılma noktası olacaktır.

Türkiye’nin ABD ile arasındaki temel sorunlar; Fetullah Gülen’in iadesi, Sarraf Davası ve Türkiye’de tutuklu rahip Andrew Craig Brunson olarak özetlenebilir.

Akit yazarı söz konusu yazıyı kaleme alırken mutlaka bu gelişmeleri dikkate almıştır.

7 Mayısta rahip Andrew Craig Brunson’ın duruşması var, arkasından 17 Mayısta Sarraf davası görülecek.

Türkiye ABD ilişkilerinin düzelmesinin ilk adımı şu olabilir mi?

Sarraf davasında yargılanmakta olan Mehmet Hakan Atilla karşılığında rahip Andrew Craig Brunson serbest bırakılabilir mesela.

Sonraki adımlar bunun arkasından gelebilir; Gülen sorunun çözülmesi ve genel af gibi…

Av. Rahmi Ofluoğlu