Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Dün akşam saatlerinde görüşmeleri devam eden Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanun Tasarısı kabul edilerek, yasalaştı.

Yasalaşan tasarıdaki önemli bir ayrıntı ise dikkat çekti. Buna göre grev hakkı ellerinden alınan ve işten atılan havayolu emekçilerinin hem ulusal kem de uluslararası kamuoyunun desteğini arkalarına alarak sürdürdükleri direniş sonuç verdi. AKP iktidarı THY yönetimiyle işbirliği yaparak bir gecede havacılık işkoluna getirdiği grev yasağını yeni yasadan çekmek zorunda kaldı.

Yeni yasaya göre, can ve mal kurtarma işlerinde; defin işlerinde, mezarlıklarda, şehir şebeke suyu, elektrik, doğalgaz, petrol üretimi, tasfiyesi ve dağıtımı ile nafta veya doğalgazdan başlayan petrokimya işlerinde, bankacılık hizmetlerinde, Milli Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'nca doğrudan işletilen iş yerlerinde, kamu kuruluşlarınca yürütülen itfaiye ve şehir içi toplu taşıma hizmetlerinde ve hastanelerde grev ve lokavt yapılamayacak. Söz konusu yeni maddeden de anlaşılacağı üzere havacılık iş kolu grev yasağı kapsamından çıkarılmış oldu.

Konuyla ilgili soL’a değerlendirmede bulunan Hava-İş Sendikası Başkanı Atilay Ayçin, “Hükümet çağdışı bir kararla getirmiş olduğu grev yasağına karşı ortaya çıkan tepki nedeniyle yaptığı yanlıştan vazgeçmek zorunda kalmıştır” şeklinde konuştu.
aycin.jpg
"Hükümet yaptığı yanlıştan vazgeçmek zorunda kaldı"
Ulusal ve uluslararası normları hiçe sayarak yaptığı yanlıştan geri dönmek zorunda kalan AKP hükümeti, böylece grev haklarının ellerinden alınmasına demokratik yöntemlerle tepki gösterdiği için haksız yere sms bildirimleriyle işten çıkarılan 305 işçinin işten atılma gerekçesinin dayanaklarının ortadan kalktığını ifade eden Ayçin, yeni yasanın ardından THY’nin de yanlış kararından dönmesi ve işçileri geri alması gerektiğini vurguladı.

Direnişinin 143. Gününde olan havayolu emekçilerinin haklı ve kararlı direnişlerinin grev yasağının geri çekilerek ilk aşamasının tamamlandığını belirten Ayçin, şimdi sıra işten çıkarılan işçilerin işlerine iade edilmesinde olduğunu ifade etti.

"305 işçi işlerine iade edilene kadar mücadelelemiz devam edecek"
Ayçin, AKP hükümeti ile işbirliği yaparak havacılık iş koluna grev yasağı getiren ve 305 işçiyi grev yasağına karşı yaptığı eylem nedeniyle işten çıkaran THY yönetimini de tıpkı hükümet gibi yapmış olduğu yanlıştan geri dönmeye çağırdı. Son düzenlemeyle birlikte THY’nin işten çıkarma gerekçesinin nesnel dayanaklarını yitirdiğinin altını çizen Ayçin, bu 305 işçi işlerine iade edilene kadar mücadelelerinin devam edeceği mesajını verdi.

Patronların içeride ve dışarıda yürütmüş olduğu lobi faaliyetleri çerçevesinde AKP hükümetinin sayısal çoğunluğuna güvenerek meclisten geçirdiği yeni Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’nı da değerlendiren Ayçin, konuyla ilgili şunları dile getirdi:

"Hükümet kamuoyunu yanlış yönlendiriyor"

“Sendikal hayata yeni yasaklar ve barajlar getiren bu yasayla birlikte AKP hükümeti emekçi düşmanı, sermaye yanlısı tavrını bir kere daha sergilemiş oldu. AKP’nin, sermaye ile yaptığı sınıf ittifakı çerçevesinde ortaya koymuş olduğu yasayı reddediyoruz. Meclisteki sayısal çoğunluğuna güvenerek yasalaştırılan bu tasarı ile sendikal hak ve özgürlüklere büyük bir darbe vurulmakla birlikte AKP, bu yasa için kamuoyu desteğini hiçbir zaman sağlayamayacaktır. Yasaksız, barajsız sendikalar yasası için mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Hükümetin işkolu barajının kademeli olarak yüzde 10’dan yüzde 3’e düşürüldüğünü söyleyerek kamuoyunu yanlış yönlendirdiğinin altını çizen Ayçin sözlerine şöyle devam etti:

“İşkolu sayısını 28’den 20’ye düşürülmesiyle çalışan işçi sayısı artmış oluyor. Bu nedenle kademeli olarak yüzde 10’dan yüzde 3’e düşmüş görünen baraj engeli fiilen çok daha yüksek bir orana ulaşmış oluyor. Size bir örnek vereyim bizim örgütlü olduğumuz havacılık iş kolunun deniz ve kara taşımacılığı ile birleştirilerek "Taşımacılık" iş koluna dahil edildi. Böylece çalışan işçi sayısı artıyor. Şu an biz sahip olduğumuz üye sayısıyla ilk dönem için öngörülen yüzde 1 barajını sağlamış oluyoruz. Ancak beş yıl içinde üye sayımızı arttırmazsak yüzde 3 barajının altında kalacağız.”

"Baraj fiilen yükseltildi"
Ayçin sözlerini şöyle tamamladı:

“Hükümet bu yasa ile hiçbir talebimizi karşılamadığı gibi mevcut haklarımızı daha da geriye götürüyor. Zaten zayıf olan sendikal güvenceler daha da zayıflatılıyor. 30′dan az işçinin çalıştığı işyerlerindeki işçilerin sendikal tazminat hakkı ellerinden alınıyor.

Çalışma Bakanı’nın mecliste itiraf ettiği gibi bu, işverenlerin dayatması ile hazırlanan bu yasa ile işkolu sayısı azaltılıp yetki barajları fiilen yükseltiliyor. Bazı yandaş sendikalar büyüsün diye neredeyse kişiye özel düzenlemeler yapılıyor. 28’den 20’ye düşürülen işkollarında kademeli olarak yükseltilen barajlar nedeniyle 7 işkolunda yetkili tek sendika dahi kalmıyor. 29 sendikanın TİS yetkileri ellerinden alınıyor. Bu yasa, açıkça bir “sendikasızlaştırma” yasasıdır. Bu nedenle kabul etmemiz mümkün değildir.”

(soL- Haber Merkezi)