Vatan'dan Uğur Koçbaş'ın haberine göre senaryo hemen hemen tüm üçüncü dünya ülkelerinde olduğu gibi tanıdık... Brezilyadevletinin sahip olduğu en büyük şirket olan petrol devi Petrobras’ın, ülkede eşi benzeri görülmemiş bir yolsuzluk ve rüşvet ağının merkezi haline geldiği anlaşıldı.

1997’ye kadar uzanan yolsuzlukta cebe indirilen para 3.5 milyar dolar (10 milyar Brezilya Reali) olarak hesaplanıyor. Petrobras’ın üst düzey isimlerinin ve onları kollayan siyasilerin inşaat şirketlerine verilen ihalelerde bu şirketlerin sahipleriyle anlaşarak ihale bedelini şişirdiği ve karşılığında yüzde 3 komisyon aldığı tespit edildi.

Dönen rakamlar milyarlarca dolar olunca bu rüşvet ve yolsuzluk çarkından yüzlerce kişi besleniyordu. Ta ki Petrobras yöneticisi Paolo Roberto Costa, satın aldığı Land Rover Evoque marka araç için tanınmış bir para aklayıcısı olan Alberto Youssef ile anlaşana kadar. Youssef yakayı ele verip Costa’yı ihbar edince Savcı Deltan Dallagnol tüm skandalı iplik söküğü gibi açığa çıkartmayı başardı. Ancak genç savcının önünde duvarlar değil adeta gökdelenler vardı. Skandalda adı geçen 230 şirketin patronları ülkenin en tanınmış iş adamlarıydı.

Hatta skandal eski Devlet Başkanı Fernando Collor de Mello ile rüşvet çarkı dönerken Petrobras’ın başında bulunan şu anki Devlet Başkanı Dilma Roussef’e bile uzanıyordu. Dokunulmazlıkları bulunan 38 milletvekilinin de çarkın parçası olduğu sanılıyordu. AncakHarvard’da hukuk okuyup adaleti sağlamak üzere ülkesine dönen genç savcı kararlıydı.

Vekiller yargılanacak

Soruşturmanın büyüklüğü nedeniyle önce 9 kişilik bir savcı ekibi kuruldu ve düğmeye basıldı. Brezilya’da yer yerinden oynadı. İş adamları kelepçelenerek evlerinden alınırken yapılan aramalarda deste deste paralar, tablolar, lüks otomobiller ele geçirildi. Hatta bulunan tablolar o kadar değerliydi ve aralarında Salvador Dali’nin eserlerinin de bulunduğu eserleri halka göstermek için özel bir sergi bile düzenlendi. Halk sokaklara döküldü. Dilma Roussef’in istifası istendi.

Başkan, ‘Benim haberim yoktu’ diyerek kendini sıyırmaya çalışsa da yolsuzluğa karışan siyasiler o kadar rahat kurtulamadı. Brezilya basınının Mahşerin 9 Atlısı adını taktığı savcı ekibi, bir yandan toplu fotoğraflar çektirerek halk desteğini arkalarına alırken bir yandan da meclisteki rüşvetçi vekilleri yargı önüne çıkarmak için dokunulmazlıklarının kaldırılması için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Ve beklenen karar çıktı.

Yüksek Mahkeme, vekillerin yargılanabileceğine karar verdi. Şimdi Harvard’lı savcı ve ekibi, milyar dolarlık vurguna imza atan siyasileri hapse atmak için and içmiş durumda. Eğer vekiller demir parmaklıkların arkasına gönderilirse Devlet Başkanı Roussef’in koltuğunu koruma şansı da kalmayacak.

Operasyonun adı Breaking Bad’den

Tüm dünyada büyük ilgiyle izlenen ABD yapımı Breaking Bad dizisinde Kimya Öğretmeni Walter White, ürettiği uyuşturucu ile kazandığı parayı satın aldığı bir araç yıkama istasyonunda aklıyordu. Brezilya’daki yolsuzlukta da milyar dolarlık aklanan paranın yeniden devlet kasasına dönmesi için yapılan operasyona ‘Car Wash-Operaçao Lava Jato’ (Araç yıkama) adı verildi. Bu isimde operasyonun hemen başında ele geçirilen Petrobras patronuna ait Land Rover da etkili oldu.

Blackberry yardım etti

Savcılar, yolsuzluk ağının takip edilmemek için birbiriyle BlackberryMessenger isimli programı kullanarak haberleştiğini anlayınca hemenKanada merkezli Blackberry üreticisi RIM şirketiyle temasa geçildi. Kriptolu yazılıma sahip programın şifreleri RIM tarafından savcılara verilince skandal ortaya çıkarıldı. Şirket patronlarının kendi aralarında, ‘Brezilya’ya hakim olacağız’ diye konuşmalar yaptığı görüldü. Para transferleriyle ilgili tüm yazışmalar da açığa çıkarıldı.


Vatan