Çin, Komünist Partisi'nin (ÇKP) 18. Ulusal Kongresi'nin üçüncü genel kurulunda alınan tarihi kararlarla, geleneksel cezalandırma sistemi olan ve ülkede "Laocia" olarak bilinen 50 yıllık sistemine son veriyor.

Çin, 1978'de başlatılan büyük açılımla birlikte reform sürecine adım atmış, 1990'larda yaptığı ekonomi hamleleriyle de süreci bir sonraki aşamaya taşımıştı. Ülkedeki son reform hamlesiyle birlikte Çin'de ve dünyada çok tartışılan "çalışma kamplarıyla terbiye" sistemi de kaldırılıyor.

Ülkede 1950'lerde başlayan "terbiye sistemi", konunun mahkemeye taşınmasına gerek görülmeyen küçük suçlarda uygulanıyordu ancak son dönemde yerel yetkililer, konuyu suistimal ettikleri gerekçesiyle ülkede eleştiriliyor ve kamuoyunda gerilime sebep oluyordu.

Yargılanmadan hüküm giyiyorlardı

"Laocia"yı yürüten komiteler mevcut durumda polis, vatandaşlık işleri ve eğitim bölümlerinin bulunduğu hükümet organlarından oluşuyor. Sistem dahilinde dört yıla kadar açık bir yargılama olmadan vatandaşları gözaltında tutma konusunda güvenlik güçlerine ve komiteye yetki veriyor. Bu durum özellikle yerel yönetimlerin keyfi cezalandırmaları nedeniyle suistimale açık görülüyordu.

Hükümet bu konuda reform yapacağını yılbaşından bu yana belirtirken, açıklanan paketle birlikte sistemin kaldırılması kamuoyunda memnuniyetle karşılandı. Zira "Laocia" komitelerinin suç unsurlarını ve cezanın nasıl uygulayacağını düzenleyen herhangi bir prosedür bulunmuyordu.

Ülkede birçok uzman halihazırda bir kişinin yargılama olmadan özgürlüğünden mahrum bırakılmasını insan haklarının korunması açısından iyi bir durum olarak değerlendirmiyordu. Bu program ülkede son yıllarda çok tartışmalı uygulamalara sebep olmuştu.

Bu vakalardan en bilineni ve ülkede birçok tartışmayı tetikleyen Rın Cienyü adlı 25 yaşındaki bir köy yetkilisinin vakasıydı ve bu durum kamplarla ilgili tartışmalarda milat niteliği taşıyor. Ülkenin güneybatısında bulunan Çongçing kentindeki Rın adlı kişinin "devlet aleyhine olumsuz bilgi yaymak ve devlet gücünü tahribe teşvik" gerekçeleriyle 2011 yılında "tekrar terbiye için çalışma kampına" alınması ülkede geniş yankı bulmuştu. Rın'ın itirazları uzun süre karşılıksız kalsa da cezasının yarısını tamamlayarak 2012 yılında serbest bırakılmıştı.

Suçlular için daha ağır ceza telep etti ancak kendisi ceza aldı

Kamuoyunda büyük tepki uyandıran ikinci bir vaka ise Hunan eyaletindeki Tang Hui adlı kadının 11 yaşındaki kızını kaçırıp tecavüz eden ve fuhuşa zorlayan 7 kişi hakkında daha ağır cezalar talep etmesiyle başladı. Ancak bu talebinin ardından Tang adlı kadın çalışma kampında 18 aya mahkum edildi. Olayın sosyal medyada hızla duyulması ve medya ile akademisyenlerin de duruma tepki göstermesi nedeniyle annenin "kamp eğitimi" bir hafta sürdü ve salıverildi.

Çin ceza hukuna göre, ülkedeki en hafif ceza 3 ay ile iki yıl arasında ev gözetimi. İkinci hafif ceza ise bir aydan altı aya kadar kolluk güçlerine ait tesislerde gözaltı. Ancak ülkedeki en hafif cezalar bile mahkeme kararı ve yargılama gerektiyor. Bu durumda çoğu zaman "çalışma kamplarıyla terbiye" yargının verdiği kararlarından daha sert olabiliyordu.

ÇKP'nin sistemin kaldırılma kararının ardından ikinci bir tartışma konusu da kimilerine göre küçük suçlarla ilgili cezalandırmada önemli olan "çalışma kamplarının" boşluğunun nasıl doldurulacağı. Bu durumda hükümet ve mahkemelerin yeni kurallar ortaya koyması gerektiği, küçük suçlarla ilgili nasıl bir cezalandırma sisteminin olacağı konusunda yargının açıklaması yapması ve Adalet Bakanlığ'ının "Laocia'nın" kaldırılmasıyla oluşacak boşlukları dolduracak süreci hızlandırması gerektiği yönünde görüşler bulunuyor.

50 yıllık geleneğin sonu

Ülkede ilk çalışma kampı, 1957'de "ÇKP'nin hükümlerini korumak ve sosyal istikrarın sağlamasında rol oynama" adına kurulmuştu. Adalet Bakanlığı'na bağlı "Çalışma Kamplarıyla Terbiye İdaresi" açıkladığı resmi rakamlarda 2008 sonuna kadar 350 kampta 160 bin kişinin "eğitime tabi tutulduğunu" açıklamıştı.

Reform kararlarıyla birlikte sadece çalışma kamplarının kaldırılması değil, idam cezası gerektiren suç kapsamının da daraltılması ayrı bir dönüm noktası niteliğinde. Çin ilk kez ceza hukukundaki revizyonu 2011'de yapmış ve 13 suçu idam cezasından kaldırarak, 55'e düşürmüştü. Bu da ceza hukukunun yürürlüğe girdiği 1979'dan yana bir ilk olmuştu.

Bununla birlikte yeni reformlarla ülkede işkence ya da fiziksel suistimal yoluyla alınan zorla itirafların da önüne geçilmesi yönünde çalışmalar yapılacağı ve bunların yasaklanacağı belirtiliyor. Ayrıca mahkemelerin özellikle yasa dışı elde edilen delillerle karar vermesini önlemek için daha sıkı denetleneceği kaydediliyor. Yeni reformlarla birlikte avukatlara daha fazla görev düşeceği ve kişi ile şirketlerin çıkarlarının korunmasında avukatların önemli bir rol oyanacağı ifade ediliyor.