29 milyon nüfuslu Venezüella'da 19 milyon seçmen bugün yedi adayın yarışacağı, belki de ülke tarihinin en çekişmeli seçimine hazırlanıyor. Seçimler ile ülkede sadece devlet başkanını belirlenmeyecek, aynı zamanda 1999’da görev başına gelen Hugo Chavez’in “21. Yüzyıl sosyalizmi” olarak adlandırdığı programı teste tabi tutulacak.

Chavez’i destekleyenler karizmatik lidere sosyal politikaları nedeniyle duyduğu minneti dile getirirken, Venezüella liderinin ülkeyi otokratik bir rejime dönüştürdüğünü söyleyerek eleştirenler de var.

Yaklaşık 300 milyar varillik petrol rezervi ile Venezüella dünya sıralamasında Suudi Arabistan'ın önünde ilk sırada. Petrol zengini ülkede enerji sektörünü millileştiren Chavez, ABD karşıtı söylemleriyle de sık sık gündeme geliyor.

Özellikle gelir seviyesi düşük kesim arasında popüler olan Chavez, kendisine olan desteğin azaldığı sinyallerini veriyor. Dolayısıyla Chavez, Demokratik Birlik Koalisyonu'nun adayı Henrique Capriles karşısında epey terleyeceğe benziyor. Anketler her iki liderin oy oranının oldukça yakın olduğunu gösteriyor.

CAPRİLES’TEN ‘TÜM VENEZÜELLALILARIN BAŞKANI OLMA’ SÖZÜ

Chavez ile rakibi Capriles kitlesel mitinglerle Cuma günü kampanyalarını noktaladılar. Chavez, başkent Caracas'ta yaptığı son seçim mitinginde on binlerce taraftarına reformlarını tamamlamak için bir üçüncü döneme ihtiyacı olduğunu söyledi. Altı ay önce kanser tedavisi sona eren Chavez, kampanya boyunca taraftarlarına sağlığının iyi olduğu ve bir dönem daha iktidarda olmasına engel olmayacağı konusunda da güvence vermeye çalıştı. Chavez bu seçimi de kazanırsa, dönemi tamamladığında kesintisiz 20 yıl iktidarda kalmış olacak.

Capriles ise ekonomiyi iyileştirerek “tüm Venezüellalıların başkanı olma” sözü verdi.

Seçime dair farklı düşünce ve tahminlerin hüküm sürdüğü Caracas sokakları ise, sandıktan çıkan her türlü sürprize hazırlıklı olduğunun sinyallerini veriyor.

Oyunu Chavez'den yana kullanacağını söyleyen, 54 yaşındaki Gustavo Chourio, karizmatik lider için, Venezüella'nın devrimci lideri Simon Bolivar'a atfedilen "El Libertador" yani "kurtarıcı kahraman" sıfatını kullanıyor. Köprü altında ikinci el kitap satan binlerce kişiden biri olan Chourio, Chavez'in halkta dayanışma bilinci oluşturduğunu ve yoksullukla sonuna kadar mücadele ettiğine inanıyor.

Emekliliğin tadını parkta dolaşarak çıkaran 60 yaşındaki Yolanda Molina ise, Chavez'in Latin Amerika'da "işleri berbat ettiğini" düşünenlerden. Molina, ülkede giderek artan şiddet olaylarını ve enflasyon oranını Chavez'e bağlayarak, rakibi Capriles'in hem siyasete hem ülkeye yeni bir soluk getireceğini ve muhaliflerini daima aşağılayan Chavez'den çok farklı bir lider olduğunu düşünüyor.

Buruşturulup atılan gazeteleri okuyan, kafasında Chavez'in resmi bulunan bir şapkasıyla evsiz olduğu her halinden belli 56 yaşındaki Carlos Riera, muhtemelen ülkedeki en ateşli Chavez taraftarlarından biri. Eski ve kirli kırmızı bir tişört giyen bu işsiz adam, sağ bacağındaki rahatsızlık nedeniyle iş bulamadığını ancak Chavez'in suçluların kol gezdiği Caracas sokaklarında evsiz insanlara verdiği destek için Güney Amerikalı lidere hayat boyu minettar olacağını dile getiriyor. Bugüne kadar kimsenin kendisine yardım etmediğini gözleri dolarak anlatan Riera, "Oyum elbette Chavez'e, benim hem umudum hem geleceğim olan o adama" diyor.

Capriles'in broşülerini dağıtan, posterlerini asan gönüllü Marly Velasquez, 1 yaşındaki oğlunu böyle bir ülkede büyüteceği için endişeli. Velasquez, Chavez'in yeniden seçilmesi durumunda, toplumsal eşitsizliğin artacağına ve orta sınıfın tamamen yok olacağına inanıyor. Oğlunu ekonomik krizlerin yaşanmadığı bir ülkede yetiştirmek istediğini, Carpiles'in de zengin fakir ayır etmeksizin herkesi kucaklayıp, herkese saygı duyduğunu söylüyor.

‘CHAVEZ OLMASAYDI BU İMKANLAR ASLA OLMAYACAKTI’

Markette alışveriş yapanların poşetlerini dolduran ve geçimini topladığı bahşişlerle sağlayan genç seçmen Omar Cruz, Chavez hükümetinin yürüttüğü birçok sosyal yardımlaşma programı sayesinde omuzlarındaki yükün biraz da olsa azaldığına işaret ediyor. Cruz'un Venezüella liderini överken verdiği örnekse oldukça çarpıcı. Cruz, 55 yaşındaki annesinin hükümetin son 10 yılda 1 milyondan fazla kişiye ulaşan okuryazarlık kursları sayesinde cehaletten kurtulduğunu söylüyor. Cruz, oy verme nedenini açıkça dile getirerek "Chavez olmasaydı bu imkanlar asla olmayacaktı" diyor.

Yoldan geçenlere, sıktığı portakal sularını satan 71 yaşındaki Jorge Rueda ise, Chavez döneminde endüstriyel ve tarımsal üretimin gerilemesinden şikayetçi. İş olanaklarının azaldığına dikkati çeken yaşlı adam, enflasyondaki çift haneli rakamların sorumlusu olarak Chavez'i gösteriyor. Rueda, geçmişte Chavez'e oy verdiğini ancak, Chavez'in etrafında sadece kendi gibi düşünenlere söz hakkı tanıdığını anladığında artık onun için oy kullanmaktan vazgeçtiğini itiraf ediyor. Simon Bolivar Devrimi'nin izinden giden Chavez'in aslında birçok iyi işe imza attığını ancak etrafındaki isimler yüzünden hükümetin görevini tam manasıyla yerine getiremediğini belirtiyor. Tüm gününü portakal tezgahının arkasında geçiren Rueda'nın gönlü, oldukça yetenekli bir lider olacağına inandığı Capriles'ten yana.