nkara Emniyet Müdürlüğümüz bir fezleke düzenlemiş ve Birçok meslek örgütü ve Demokratik Kitle Örgütünün yansıra Ankara Baromuzu “Muhaliflik” le nitelemiş ve “Kışkırtıcılıkla” suçlamış.
 
            Fezleke bir yönetim anlayışını yansıtıyor. Çağlayan Adliyesinde Avukatlara reva görülen muameleye karşı söylemiştik.  
 
            Türkiye’ye hak etmediği şeyler yaşatılıyor... Türkiye’ye utanç tabloları yaşatılıyor...        
            Bütün bunlar Türkiye’ye Polis eli ile yaşatılıyor... Türkiye Polis devleti yapılıyor.
 
             “Kanun ve Düzen egemenliği,” “Polis istediği; her zaman, her yerde, herkese her şeyi      yapabilir” demek değildir.
 
            Türkiye Polis devleti değildir ve olmasına izin verilmeyecektir.
           
            Baromuz Kardeş Ankara Barosuna karşı yapılan bu haksız saldırının karşısındadır ve Ankara Barosuyla tam bir dayanışma halindedir.
 
            Yeri gelmişken barolar için “Muhalif” ve “Kışkırtma” nitelemeleri üzerine görüşlerimizi ifade etmek istiyoruz.
 
            Evet biz “Muhalifiz” Ne sandınız?
 
            İktidara “muhalif” değil de; “muvafık” mı olacaktık? Avukatlar ki işleri sorgulamaktır. ”Evet efendim, baş üstüne efendim” diyen cüppeli bürokrat mı olacaktık? Avukatların örgütü olan Baronun görevi devlet erkini denetlemektir, sorgulamaktır. Bizim işimiz bu!.  Bizim doğamız muhaliftir. Bazen “ileri gittiğimiz” de olabilir. Ve Kolluk yani Polis bunlara.. “Tahammül edecektir” demiyorum.. Hoşgörü gösterecektir.. “Baro neden böyle yapıyor? Nerede hata yapıyorum” diye kendi kendine soracaktır. Bilecektir ki: “Sınır aşmalar” dahil Baronun ve Avukatların muhalif tavırları Toplumun, Tarihin ve Mesleki niteliklerinin onlara yüklediği görev ve toplumsal işlevdir.
 
            Haklar ve Özgürlükler , “Sevgi” ve” Bilgi” gibidirler, paylaşıldıkça çoğalır, gerçekleştirildikçe büyürler.
 
            Kışkırtıcılıkmış.. Evet “kışkırtıcıyız” hem de nasıl!... Ne sanıyordunuz? Bütün yurttaşları var gücümüzle, haklarını ve özgürlüklerini kullanmak için “kışkırtırız.”
 
            {Hak ve Özgürlüklerinizi kullanmaktan korkmayınız. Kullanırken Devlet size müdahale eder yada engel olursa.. Yada; gözaltına falan alınırsanız..Şöyle şöyle haklarınız vardır… Hukuksal yardım isteyin. Baro size avukat görevlendirecektir.} deriz. Sitelerimize açıklamalar koyarız. Broşürlerle bunları anlatırız. Haklar kullanılmazsa nasıl genişler, Özgürlükler gerçekleştirilmezse nasıl büyür, yaygınlaşır? Toplumda kök salar?
 
            J. P. Sarter diyor ki; ”Aydın’ın doğal yeri muhalif olmaktır”.. Avukatlar “Aydın” insanlardır!.. Ne bekliyorsunuz? “ Cehaletin tahsilini yapmış olmamızı mı?
 
            “Otoriter” demek.. Dayatmacı, “iyi-doğru-güzel olan, benim dediğimdir” demek.
 
            “Totaliter” ; Hayatın her alanında, her şeye karışmak, otoriter bir düzenleme yapmak demek.
 
            Siz bunları Polis eliyle topluma uygularsanız.. Polis devletinin uygulamasını yapmış olursunuz.
 
            Biz Barolar “Polis Devleti” ne “Muhalifiz” ve tüm yurttaşlarımızı “Polis Devletine karşı” “kışkırtmaya” devam edeceğiz.
 
            İşte “İnsan hakları” ve “hukukun üstünlüğü için mücadele” tam da bu demektir.
 
            Saygıyla kamuoyuna duyurulur.04.07.2013
                                                                                 
                                                               Av. Mustafa İlker GÜRKAN
                                                                   Muğla Baro Başkanı