19-23 Ekim 2006 tarihleri arasında Bursa Gemlik’te Hüseyin Çalışkan, Kocaeli’nde Fatih Kılıç, Sakarya’da Mehmet Çakır, Adana’da Bekir Ciritci, Mersin Tarsus’ta Özkan Köse ve Ankara Gölbaşı’nda Enver Aycık ile Necati Yücel öldürüldü.

Seri cinayetleri işleyen katiller 2 kişiyi de yaraladı. Yol boyu gasbedilen 3 araçla yolculuk yapan zanlılar Mehmet Karahasan ve Yiğit Bekçe, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Sanıklardan Bekçe ömür boyu, Karahasan ise 30 yıl hapis cezasına mahkûm oldu.

22 Ekim 2006 günü Adana’da otomobiliyle kırmızı ışıkta beklerken, iki katil zanlısının zorla bindikleri aracın sürücüsü Bekir Ciritci, Tarsus-Pozantı otoyoluna götürülüp av tüfeğiyle öldürüp, cesedini TEM Otoyolu’na atıldı. Çiftçilik yapan Ciritci’nin eşi Selver, çocukları Duran ve Yaren, olaya ilişkin idarenin ‘ağır hizmet kusuru’ bulunduğu gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı’na yönelik 2007 yılında 210 bin TL’lik maddî-manevî tazminat davası açtı. Ciritci ailesinin avukatı Fatih Gökhan Köksal, dava dilekçesinde öldürülen Hrant Dink’in şüphelisinin 36 saat içinde yakalanmasını örnek gösterdi.

Yerel mahkeme, olayda ‘sosyal riskin bulunması’ sebebiyle davanın reddine karar verdi. Ciritci ailesi, temyiz için Danıştay’a başvurdu. Yaklaşık 5 yıl süren temyiz aşaması sonrası Danıştay 10. Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararı bozdu. Daire, kararında Anayasa’nın 125. maddesinde, idarenin eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunun hükme bağlandığını vurguladı.

Gemlik’te 19 Ekim 2006 tarihinde vurulan Merih Tüzen’in hastanede kendisini Yiğit Bekçe’nin vurduğunu söylediğine dikkat çekilen yüksek yargı kararında gasp edilen araçta ‘bak dalgana’ yazısı bulunduğu ve aracın eşkalinin illere bildirilirken, ‘üzerindeki siyah şeritten’ söz edilmediği vurgulandı. Değerlendirmede, “12 saat süreyle bulundukları Mersin ve Adana güzergâhında gündüz 4,5 saatte 200 km’lik yolda siyah bantla boyanmış aracın trafik ve asayiş ekiplerince görülmemiş olması dikkat çekici.” ifadesine yer verildi.

Avukatı Fatih Gökhan Köksal, genellikle devlet aleyhine tazminat cezası vermeyen Danıştay’ın bu kararının emsal niteliği taşıdığını vurguladı. Devlet aleyhine bildikleri en yüksek tazminatın Zümrüt Apartmanı davası olduğunu bildiren Köksal, Danıştay’ın bu kararı ile idarenin yüksek bir miktar ödeyeceğini söyledi. Köksal, “İdare, artık kendi kusurunu kabul edecek noktaya geldi. Cinayetlerde ölenlerin aileleri de benzeri davaları açabilecek.” dedi.


http://www.zaman.com.tr/gundem_seri-cinayette-kusurlu-bulunan-devlet-tazminata-mahk-m-edildi_2226015.html