Geçici 4. Madde ile getirilen istisnalar kalkıyor, cezası ne olursa olsun herkes 6 ay açık cezaevinde kalmak zorunda.

Rahmi Ofluoğlu

Hukukçu

Bu durum oldukça adaletsiz görünüyor. Cezası 6 ay olan denetimli serbestlikten yararlanamazken,  6 ay ve yukarısı cezası olanlar yararlanabilecek.

24 ay cezası olanın yatarı 16 ay, 18 ay cezası olanın 12 aydır. Yeni uygulamada 24 ay cezası olanla 18 ay cezası olan aynı günde cezaevine girmişlerse aynı günde tahliye olacaklardır.

Yeni sistemde bir başka çelişki de TCK 7/3 açısından mevcuttur. Madde “Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanır” demektedir.

Denetimli serbestlik cezanın ertelenmesi ve koşullu salıverme ile aynı kategoride mütalaa edilirse yeni uygulamada bir çelişki görünmese de 7. maddenin gerekçesi ve yasa koyucunun amacı göz önünde bulundurulduğunda çelişki söz konusudur.  Maddenin gerekçesi aleyhe olan infaz yasasının uygulanmamasını öngörmektedir, istisna bu nedenlerle getirilmiştir.

Yeni uygulama ile ortaya çıkacak çelişkili durum ve adaletsizliklerin infaz yasasında yapılacak yeni düzenlemelerle giderileceği duyumları mevcuttur. Duyumlara göre:

Denetimli serbestliğin süresi kademeli olarak üç yıla çıkarılacaktır.

 Konu ile ilgili bir görüş

İnfaz Rejimine İlişkin Yasalar

Arş. Gör. M. Kerem OSMANOĞLU

Cezaların infazı rejiminde değişiklik yapan yasalarda geçmişe uygulama yasağı geçerli değildir. Bu yüzden infaz rejimini değiştiren yasalar bunların niteliklerini değiştirmemek şartıyla ister suçlunun lehinde, ister aleyhinde olsun, çekilmekte olan cezalar hakkında derhal uygulanacaktır. Başka bir ifadeyle infaz rejimine ilişkin yasalar açısından derhal uygulama ilkesi geçerlidir.

İnfaz rejimine ilişkin yasaların derhal uygulanması gerektiği doktrinde yaygın olarak kabul edilmektedir. Bu görüşün gerekçesi olarak yürürlüğe konulan yeni infaz yasasının, eskisinden daha iyi olduğu varsayımına dayanmaktadır. Yeni yasanın cezanın amaçlarına daha iyi hizmet edebileceği görüşü benimsendiğinden, mahkumun daha mükemmel bir şekilde ıslahının gerçekleşeceği kabul edilmektedir76. Bu noktada bir başka gerekçe de aynı cezaevinde farklı infaz rejimlerinin birlikte uygulanması durumunda infaz kurumunda doğacak sorunlarla ilgilidir. Bu bakımdan farklı rejimlerin aynı anda uygulanması durumunda, cezaevinde yönetimin zorlaşacağına kuşku yoktur.

Kanun koyucu doktrinde yer alan görüşleri de dikkate alarak 5237 sayılı TCK’nın 7. maddesinin 3. fıkrasında düzenleme getirmiştir. Söz konusu maddenin hükmüne göre infaz rejimine ilişkin hükümlerin derhal uygulanacağı kabul edilmiştir. Dolayısıyla getirilen yeniliklerin lehe olup olmadığına bakılmaksızın uygulanması gerekmektedir.

Kabul edilen yeni infaz yasaları açısından derhal uygulama kuralı zaman zaman mahkumlar açısından ciddi bir sorun teşkil edebilir. Örneğin söz konusu yeni yasa, infaz rejimini ağırlaştırmış olabilir. Yeni infaz yasası öncekine göre hücre hapsinin süresini uzatmış olabilir. Bu bağlamda olması gereken durum derhal uygulama kuralına istisna getirilerek, infaz rejimini ağırlaştıran yasanın başlamış infaza uygulanmasına engel olmaktır78. Nitekim TCK bu yönde bir uygulamaya giderek 29.6.2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunla TCK’nın 7. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiştir. Söz konusu fıkranın son halinde hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverme ve tekerrüre iliş- kin düzenlemeleri infaz rejiminde kabul edilen derhal uygulama kuralının dışında tutmuştur.

Ceza Hukukunda Geriye Yürümeme … 107 Esas itibariyle cezanın infazına ilişkin bu kurumlar cezanın infazıyla ilgili olmalarına rağmen, kanunda bunlar hakkında geriye uygulama yasağı benimsenmiştir. Bu bağlamda, erteleme, tekerrür ve koşullu salıverilme bakımından suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan yasa geçerli olacaktır. Bu yüzden, daha sonra yürürlüğe giren yasalar bu konularda failin durumunu ağırlaştırıyorsa geriye yürüme yasağına tabi olacaktır. Bu üç konu dışında kalan infaz rejimine ilişkin değişiklikler bakımından derhal uygulanma prensibi geçerliliğini koruyacaktır. Hiç şüphesiz bu değişikliklerin ceza ve güvenlik tedbirlerinin niteliklerini değiştirmemesi gerekecektir. Başka bir ifadeyle lehe yapılacak düzenlemeler göz önünde bulundurulacağından infaz rejimine ilişkin yapılacak aleyhe durumlar söz konusu infaz kurumları açısından dikkate alınmayacaktır