Adana'da Jandarma ve savcılık tarafından aranan TIR'lardaki yükün MİT'e ait olduğuna ilişkin belgeler ulaşınca, yetkili savcı aramayı durdurdu. Şöförler ve diğer görevliler için de gözaltı işlemi yapılmadı. Ancak malzemelerin niteliği ve yürütülen soruşturmanın gizli olması nedeniyle başka bir bilgi verilemeyeceği belirtildi.

Ankara'nın güzergahtaki idari ve kolluk birimlerine 'TIRların yüklerinin 'devlet sırrı' olduğunu bildirmesine rağmen Adana Cumhuriyet Savcısı Aziz Takçı'nın Jandarma Bölge Komutanlığını da yanına alarak darbe teşebbüsünü sürdürmesi uzmanlar 'Türkmenlere gönderilen insani yardımların paralel yapı tarafından dünyaya ve Suriye İstihbarat Servisi el Muhaberat'a bildirme amaçlı olduğuna' dikkat çekiyorlar.

2937 sayılı MİT kanunun 4/c maddesi, MİT personeline silahını kullanma ve karşı operasyon yapma yetkisi vermesine rağmen TIR'ların güvenliğini korumakla görevli personelin iki operasyonda da silahlarını kullanmaması, açıkça suç işleyen savcıları silah zoru ile gözaltına almaması şaşkınlıkla karşılanıyor.

İHBAR MI CASUSLUK MU?

Türkiye'yi 'teröre yardım eden ülke' gibi göstermek isteyen örgüt, Hatay'dan sonra Adana'da düğmeye bastı. Ankara'nın 'sevkiyat devlet sırrı' uyarılarına aldırmayan jandarma bölge komutanı ve savcı, MİT'e ait 3 TIR'da arama yaptırdı. MİT personeli gözaltına alınmak istendi. Türkiye'yi zora sokmak için ihbarda bulunanların TIR'larla ilgili detaylı bilgiler verdikleri belirtiliyor. Hangi dorsenin hangi araca bağlı olduğuna varıncaya kadar bilgi veren muhbirlerin dijital sisteme kayıt geçsin diye ihbarı telefonla yaptığı ifade ediliyor. Savcılığa bu kadar ayrıntılı bir ihbarın verilmesi akıllara 'bu bir ihbar mı yoksa Casusluk mu?' sorusunu getirdi.

Kodlanmış araçlar arandı

Adana'da durdurulan ve MİT'in Halep Türkmenlerine yardım taşıyan tırlarının önceden güvenlik koduyla kodlandığı ve güzergahtaki birimlere bu kodu gönderildiği ortaya çıktı. Yerel güvenlik birimlerine de bildirilen kodlara rağmen tırların savcılık marifetiyle durdurulması ihanetin büyüklüğünü gözler önüne serdi. TIR'ın güzergâhında bulunan illerin iç güvenlik birimlerine gerekli bilgiler verilmesine rağmen, paralel yargının Başsavcılık ve operasyona yasal dayanak arayan yani polisi atlatarak Jandarma bölgesinde yoğunlaşması, malum örgütün Jandarma'nın bazı kademesinde de hâkimiyeti ele geçirdiği iddialarını güçlendirecek nitelikte.

Bunu yapanlar cezalandırılmalı

Anavatan Partisi hükümetlerinde Devlet Bakanı, Gençlik Spor Bakanı ve Milli Eğitim Bakanı olarak görev yapan Hasan Celal Güzel, TIR'ları durduran savcının hukuka aykırı davrandığını söyledi. Güzel, '7 Şubat'tan bu yana MİT'e karşı bir operasyon var. MİT Müşteşarı'nı bile tutuklamak isteyen bir zihniyet var. Bunu yapanlar mutlaka cezalandırılmalıdır. 40 yıl devlette çalıştım, MİT'in aracının arandığını hatırlamıyorum' şeklinde konuştu.

Savcı medya ile aramaya gitmez

Emekli Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gündel, 'MİT yasasının 26. maddeside MİT mensuplarının görevlerinden kaynaklı Başbakan'dan izin alınması gerekir. MİT mensuplarını soruşturulması Başbakanı'n iznine tabi olsa bile arama yapmak gerekiyorsa yapabilir. Soruşturma Başbakan'a bağlıdır. Bir aramaya yapacaksa savcılık arkasına bir medya ordusunu alarak aramaya gitmez. Bu doğru değil' dedi.

Cenevre öncesi hükümete darbe

Eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu, ihbarın paralel yapının işi olduğunu belirterek, 'Bundan sonra 3 önemli toplantı var. Birincisi Başbakan'ın Brüksel gezisi, ikinci Cenevre toplantısı, TAP toplantısı var. TAP'ta Türkiye kara para aklamada gri ülkeler listesinde. Türkiye'nin dış politikalarını zora sokmak ve imajını bozmaya yönelik bir operasyon' ifadelerini kullandı.