Yaşanan skandalı yargıda kaos olduğunu belirten Prof.Dr. İzzet Özgenç, “Yargıda baş gösteren ‘kaosun' sonlandırılabilmesi, hukuka geri dönmekle mümkündür.”ifadelerini kullandı. Özgenç, yaşanan krize sulh ceza hâkimliği sistemini Anayasa'ya aykırı düzenlemelerinin neden olduğunu vurguladı. Hukuka dönüş için atılacak ilk adımın Anayasa'ya aykırı olan sulh ceza hakimlilerini düzenleyen yasa düzenlemesinin iptali olduğunu söyledi. Özgenç, Anayasa Mahkemesi'nin sulh ceza hakimlikleri ile ilgili kararını bir an önce vermesi çağrısında bulundu.

Yürürlükte olan TCK ve CMK'ları hazırlayan ceza hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç, şahsi Twitter hesabı üzerinden önemli değerlendirmelerde bulundu. Mahkemenin verdiği tahliye kararının hukuksuz bir şekilde uygulanmaması ile başlayan kaostan çıkış yolunun  hukuka dönmek olduğunu ifade etti. Sulh ceza hakimleri ile getirilen itiraz kararlara itiraz sisteminin Anayasa aykırı olduğunu belirten Özgenç,  Anayasaya aykırı olan bu hususun yaşanan kaosu tetikleyen unsur olduğuna dikkat çekti.

Özgenç'in Twitter hesabı üzerinden yaptığı değerlendirmeler şöyle: “Ceza Muhakemesi Kanununun 268. Maddesinde 18.6.2014 tarihli ve 6545 sayılı kanunla yapılan değişiklik, sulh ceza hâkimi kararlarının objektif ve efektif denetim imkanını ortadan kaldırmıştır. Bu yanlış düzenleme, yargıda “kaos” olarak değerlendirilen başka yanlışları tetiklemiştir. Yargıda baş gösteren ‘kaosun' sonlandırılabilmesi, hukuka geri dönmekle mümkündür. Hukuka geri dönüşün ilk adımı, Anayasa Mahkemesi'nce, CMK'nın 268. maddesinde yapılan söz konusu değişiklikle ilgili Anayasaya aykırılık iddiasının bir an önce karara bağlanmasıdır.”

Ceza hukukçusu Özgenç, geçtiğimiz aylarda bir kez daha Anayasa mahkemesini sulh ceza hakimliği ile ilgili kararının bir an önce vermesi çağrısında bulunmuştu. Özgenç'in eski değerlendirmeleri şöyle: “Bir hakimin kararı ancak bir üst mahkeme tarafından denetlenebilir. Hukukta, "kanun yolu" denetimi ancak bir üst merci tarafından yapılabilir. “Ben senin kararını (denetleyeyim ve) tasdik edeyim; sen de benim kararımı (denetle ve) tasdik et" şeklinde eşitler arası bir denetim olamaz.”