T.C.

YARGITAY

1. CEZA DAİRESİ

 

E. 2015/5759

K. 2016/351

T. 2.2.2016

• ÖLÜME SEBEBİYET VERECEK ŞEKİLDE KASTEN YARALAMA (Sanığın Dükkana Bıçak Fırlattığı/Kronik Kalp Damar Hastalığı Bulunan Maktulün Olayın Efor ve Stresinin Tetiklemesiyle Ani Kardiak Ölüm Sonucu Öldüğü - Maktülü Basit Tıbbi Müdahale İle Giderilebilecek Şekilde Yaralayan Sanığın Taksirle Ölüme Neden Olma Suçundan Mahkumiyeti Gerektiği)

• TAKSİRLE ÖLÜME NEDEN OLMA (Sanığın Bıçak Alarak Maktulün Dükkanının Önüne Gittiği Ancak Kapının Açılmaması Sebebiyle Bıçağı Cama Fırlattığı/Dükkan İçerisinde Bulunan ve Kronik Kalp Damar Hastalığı Bulunan Maktulün Olayın Efor ve Stresinin Tetiklemesiyle Ani Kardiak Ölüm Sonucu Öldüğü - Maktülü Basit Tıbbi Müdahale İle Giderilebilecek Şekilde Yaralayan Sanığın Taksirle Ölüme Neden Olma Suçundan Mahkumiyeti Gerekeceği)

5237/m.23/1,85/1,86/2

ÖZET : Olay günü maktül, oğlu ve komşularının maktüle ait nalburiye dükkanı önünde boya kutuları üzerinde oturmak suretiyle yemek yedikleri sırada boya kutularından birinin patlaması ve boyanın sanığın dükkanının önüne akması sebebiyle taraflar arasında çıkan kavgada, karşılıklı olarak birbirlerine vurmalarından sonra araya girenlerin müdahalesiyle kendi dükkanına giden sanığın bıçak alarak maktulün dükkanının önüne gittiği ancak kapının açılmaması sebebiyle bıçağı cama fırlattığı, bu sırada dükkan içerisinde bulunan ve kendisinde kronik kalp, damar hastalığı bulunan maktulün olayın efor ve stresinin tetiklemesiyle ani kardiak ölüm sonucu öldüğü anlaşılan olayda; maktülü basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralayan sanığın TCK'nun 86/2 ve 23/1 maddeleri yollamasıyla, 85/1. maddesi gereğince taksirle ölüme neden olma suçundan mahkumiyeti gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-) Katılan sanık M. Y. hakkında sanık Ö. K.'yı kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar, CMK'nun 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi bulunduğundan inceleme dışı bırakılmıştır.

2-) Sanık Ömer hakkında maktül Aslan'ı ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ise;

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Ömer'in maktul Aslan'a yönelik eyleminin sübutu kabul, haksız tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,

a-) Olay günü maktül Aslan, oğlu Mert ve komşuları Hakan'ın maktüle ait nalburiye dükkanı önünde boya kutuları üzerinde oturmak suretiyle yemek yedikleri sırada boya kutularından birinin patlaması ve boyanın sanık Ömer'in dükkanının önüne akması sebebiyle taraflar arasında çıkan kavgada, karşılıklı olarak birbirlerine vurmalarından sonra araya girenlerin müdahalesiyle kendi dükkanına giden sanığın bıçak alarak maktulün dükkanının önüne gittiği ancak kapının açılmaması sebebiyle bıçağı cama fırlattığı, bu sırada dükkan içerisinde bulunan ve kendisinde kronik kalp, damar hastalığı bulunan maktulün olayın efor ve stresinin tetiklemesiyle ani kardiak ölüm sonucu öldüğü anlaşılan olayda; maktülü basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralayan sanığın TCK'nun 86/2 ve 23/1 maddeleri yollamasıyla, 85/1. maddesi gereğince taksirle ölüme neden olma suçundan mahkumiyeti gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,

b-) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 Sayılı kararı ile 5237 Sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 02.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.