Geçtiğimiz gün Meclis’e sunulan ve Yargıtay’da köklü değişiklikler öngören yeni yargı paketiyle Türk Ceza Kanunu’nun ‘Yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs’ maddesi değiştiriliyor. Bunun üzerine başbakan, bakanlar ya da Adalet Bakanlığı üst düzey yöneticileri bir savcıyı arayıp soruşturmayı etkileyebilecek ve bu durum bir suç oluşturmayacak. Yargılamayı etkilemeye teşebbüs, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları akabinda Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, İzmir ve Adana savcılarını araması ve hakkında fezleke düzenlenmesi ile gündeme gelmişti..

Meclis tatile girmeden yasalaştırılması planlanan ve yargıyı iktidar partisine göre tekrardan şekillendireceği belirtilen kanun tasarısı ile Yargıtay, Danıştay, bölge idare mahkemeleri ve sulh müeyyide mahkemelerinde mühim farklılıklara gidiliyor. Tasarı ile bunun yanı sıra ‘yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs’ suçunun unsurları tekrardan düzenleniyor. Türk Ceza Kanunu’nun ‘Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi ya da tanığı etkilemeye teşebbüs’ başlıklı 277. maddesi, “Görülmekte olan bir davada ya da yapılmakta olan bir soruşturmada, gerçeğin ortaya çıkmasını önlemek ya da bir haksızlık yaratmak amacıyla, davanın taraflarından birinin, şüpheli ya da sanığın, katılanın ya da mağdurun lehine ya da aleyhine netice doğuracak bir karar vermesi ya da bir işlem tesis etmesi veya beyanda bulunması için, yargı görevi yapanı, bilirkişi ya da tanığı hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis müeyyidesi ile cezalandırılır.” hükmünü içeriyor. Bakanlar Kurulu tasarısı ise bu maddedeki ‘ ya da yapılmakta olan bir soruşturmada’ ve ‘şüpheli ya da ’ ibarelerini metinden çıkarıyor. Ayrıca maddeye, “Teşebbüs iltimas derecesini geçmediği takdirde verilecek müeyyide altı aydan iki yıla kadardır.” olacak şekilde yeni bir fıkra eklenerek müeyyide indiriliyor. Bunun üzerine davalara yönelik etkileme teşebbüsünün de müeyyidesi azaltılıyor. Tasarının gerekçesinde ise, “Türk Ceza Kanunu’nun 277’nci maddesinde tanımlanan suç zaten görülmekte olan bir dava sebebiyle işlenebilen bir suç olduğundan, tahkikat aşaması madde metninden çıkarılmaktadır. Diğer yandan, suçun yarattığı tehlikenin hafifliği nazara alınarak teşebbüsün iltimas derecesini geçmediği hallerde faile daha az müeyyide verilmesi sağlanmaktadır.” deniliyor.

    Tasarının yasalaşmasının peşinden Adalet Bakanı hakkında ‘yargıyı etkilemeye teşebbüs’ sebebiyle yapılan fezlekeler otomatik olarak düşecek. ‘Soruşturma seviyesinde etkileme’ suç olmaktan çıkacağı için ilerleyen yıllarda da bu suçtan bir fezleke düzenlenemeyecek. Adalet Bakanlığı bürokratları hakkında da savcıyı etkilediği sebebiyle devam eden soruşturmalar varsa düşecek.