Adalet Bakanlığı, verimliliği artırmak ve evrensel hukuk normalarına uyum için 4. yargı paketini hazırladı. Taslakta memurların yargı zırhı da kaldırılıyor.

Yargı hizmetlerinde verimliliğin arttırılması ve evrensel hukuk normlarına uyumu sağlamayı amaçlayan dördüncü yargı reformu taslağı hazırlandı. Çalışmayla birlikte, Hrant Dink davasında olduğu gibi yaşanan eksikliklerin önüne geçmek için kamu görevlilerinin yargılanmalarında izin şartı kaldırılıyor. Taslak, 'sıfır tolerans' kapsamında, işkence suçlarında zamanaşımını kaldırıyor.

Adalet Bakanlığı tarafından, yargı hizmetlerinin hızlandırılması, verimliliğin artırılması ve evrensel hukuk normlarına uyumunu sağlamak amacıyla AİHM içtihatları doğrultusundan hazırlanan Yargıda 4. Reform Paketi taslak metni ilk Bakanlar Kurulu'nda tartışmaya açılacak.

Pakete son şekli kurulda verilerek, metin Meclis'e gönderilecek. "İhlallerin" minumum seviye indirilmesi temelinde şekillenen yargı paketi, askeri yargıdan ceza yargısına kadar birçok alanda yeni düzenlemeler içeriyor.

Paketteki en önemli düzenlemelerden birisi de yerel kamu görevlilerinin adam öldürme, kasten yaralama ya da bunlara sebebiyet verme gibi suçlardan dolayı soruşturulması veya kovuşturulması için izin şartı kaldırılıyor.

Eksik soruşturma veya tam soruşturulmama gibi gerekçelerle yoğun eleştirilerin hedefi olan Hrant Dink davası için de böylece yeniden soruşturma yapılmasının önü açılacak. Ayrıca etkin soruşturma yürütülmediği hallerde de soruşturma dosyasının yeniden açılmasına yönelik düzenleme de yeni pakette yer alıyor.

'SİLAHLARIN EŞİTLİĞİ' PRENSİBİ

AİHM'in Türkiye'yi en fazla mahkum ettiği şikayetler arasında yer alan tutuklama ve tahliyeler konusu da yeni pakette düzenleniyor. 3. pakette tutuksuz yargılamalarda üst sınırın kaldırılması konusunda varılan mutabakatın ardından 4. pakette tutuklamalara karşı etkin bir itiraz mekanizması getiriliyor. Tahliye talebi için yapılan müracata karşı savcı mütalaası da sanık avukatlarına verilecek ve avukatların bu mütalaya karşı da beyanlarının alınması güvence altına alınacak. Böylece uluslararası arenada uzun tutukluluk süreleri ve tahliye taleplerine ilişkin sorunlara karşı zor durumda kalan Türkiye, "silahların eşitliğine" uygunluğu geliştirerek çözüm bulacak.

İŞKENCEDE ZAMANAŞIMI KALDIRILIYOR

İşkenceye "sıfır tolerans" hedefiyle hareket eden Adalet Bakanlığı, bu konuda en somut adımı da atmaya hazırlanıyor. Bakanlar Kurulu'na sunulacak tasarıda işkence suçlamaları karşısında zamanaşımı işlemeyecek. İnsanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında değerlendirilecek işkence fiilini işleyenler için soruşturma açılması için zamanlama sınırlaması ortadan kaldırılacak.

TERFİDE AİHM KRİTERİ

Adalet Bakanlığı, yargı hizmetleri ile ilgili kamuoyunun doğru ve güvenli bilgilendirilmesi amacıyla adliyelere basın sözcülüğü getiriyor. Hakim ve savcıların terfi ve tayin işlemlerinde yeni düzenlemeyi öngören 4. pakette, yargı mensuplarının baktığı soruşturma ve kovuşturmaları terfide en önemli kriter olacak. Yargılama süresinin kısalığı, davaların AİHM ve AİHS kriterlerine uygunluğu da yine hakim ve savcıların terfilerinde etkili olacak.

ASKERİ YARGIYA NEŞTER

Türkiye'de uzun zamandır tartışılan ve yargıda iki başlılık uygulaması olduğu için eleştirilen askeri yargıya da neşter vuruluyor. Yargıya bir bütün olarak bakılan pakette askeri mahkemelerin verdiği kararlar için yeniden yargılanma yolu açılıyor. Mevcut düzenlemede, askeri yargıdaki biri ile AİHM kararları yeniden yargılama nedenine bir gerekçe oluşturmuyor. Sivil yargıda, CMK'nın 311. maddesinde ihlal kararı çıkmışsa buna dayanarak yeniden yargılama istenebiliyor. Yargıda 4. Reform Paketi'nde askeri mahkemelerde insan hakları ihlalleri ile ilgili durumlarda yeniden yargılamanın önü açılacak.

Kadınlara soyadı müjdesi

Yargıda 4 . Reform Paketi'nde sosyal hayata ilişkin düzenlemeler de yer alıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türkiye'yi mahkum ettiği "kadınların evlendikten sonra kendi kızlık soyadını eşinin soyismi olmadan kullanma" konusunda da adım atmaya hazırlanıyor. Mevcut yasal düzenlemede evlenen kadınların kendi soyadını ancak eşinin soyadıyla birlikte kullanabiliyor. Yeni düzenlemeyle evlenen kadınların kendi kızlık soyadını yalnız başına kullanabilmesinin önü açılacak. Bakanlar Kurulu'nun bu düzenlemeyi kabul etmesi durumunda değişiklik Meclis'e gidecek kanun tasarısında yer alacak.

yeni şafak