Radikal.com.tr - Gazetevatan'dan Kemal Göktaş'ın haberine göre karara giden süreç şöyle gelişti:

* Taraf gazetesi yaklaşık 2 yıl önce MİT’in 2008-2009 yıllarında “terörle mücadale” adı altında dönemin Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Yasemin Çongar, Taraf Yayın Koordinatörü ve yazarı Markar Esayan, Taraf yazarları AmberinZaman ile dönemin Star gazetesi başyazarı Prof. Dr.Mehmet Altan’ı dinlediğine ilişkin mahkeme kayıtlarını yayınladı.

* Belgelere göre, MİT İstanbul Bölge Başkanlığı’nın, 2011 yılında İstanbul 11. ve 14. Ağır Ceza mahkemelerince farklı tarihlerde verilen kararlarla, “iletişimin dinlenmesi, tespiti, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınması” talebi doğrultusunda gazetecilerin kimlikleri gizlenerek ve “hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği” bölümü çeşitli yabancı kod isimlerle doldurularak teknik takip yapılmasına izin verildi.

 

* Dinleme süresince Ahmet Altan için “Caşit” ve “Hossain Seyfullah”, Yasemin Çongar için “Elizabeth” ve “Arashi Quarzad”, Amberin Zaman için “Demi” ve “Quaramaddin Fatimi”, Mehmet Altan için “Pastör” ve “Quaramaddin Fatimi” gibi sahte isimler kullanıldı.

 

TERÖR GEREKÇESİYLE

* Mahkeme kayıtlarında teknik takibin gerekçesi şöyle ifadelendirildi: “MİT İstanbul Bölge Başkanlığı’nın 30/10/2008 tarih ve 2008/246 sayılı yazısında ülkemize yönelik tevcih edilen terör ve uluslararası terör unsurlarıyla irtibatı bulunan ve devletin bölünmez bütünlüğünün, kamu düzeninin korunması, halkın can ve mal güvenliğine, terörist faaliyetlere yönelik eylemlerin hazırlık aşamasında deşifre edilebilmesi ve bu tür eylemlerin önlenebilmesi amacıyla üzerine yönelik başka bir kontrol unsuru bulunmayan istihbari mahiyette devam eden çalışmalar doğrultusunda yasadışı eylemleri ve hakkında aşağıda bilgi bulunan şahısla ilgili bilgi toplamak...”

 

* Taraf’ın avukatları, dinlemelerin ortaya çıkmasının ardından İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na başvurdu. Ancak MİT Yasası’na göre MİT mensuplarının görevlerini yerine getirirken görevin niteliğinden doğan veya görevi ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı haklarında soruşturma yapılması Başbakan'ın iznine bağlı olduğu için dosyaBaşbakan Erdoğan 'a gitti. Başbakan Erdoğan ise MİT mensupları hakkında soruşturma izni vermeyince savcılık dosya hakkında kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti.

 

MAHKEME İPTAL ETTİ

* Bunun üzerine Mehmet Altan'ın avukatı Ergin Cinmen, Başbakan'ın soruşturma izni vermemesine ilişkin kararının iptali istemiyle idare mahkemesinde dava açtı. Edinilen bilgiye göre mahkeme, Başbakan'ın soruşturma izni vermeme kararını iptal etti. İptal kararının gerekçesi ise henüz yazılmadı. Gerekçe yazıldıktan sonra taraflara tebliğ edilecek. Böylece aralarında MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın da olduğu MİT görevlileri hakkında “resmi evrakta sahtecilik”, “haberleşme ve özel yaşamın gizliliğini ihlal” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından soruşturma yürütülecek.

 

* Savcılık, suç duyurusu doğrultusunda öncelikle takma isimle dinleme talep eden MİT mensuplarının kimliğini tespit edecek. Bunun ardından söz konusu MİT mensupları için ağır suçlamalarla dava açılması gündeme gelecek.

 

YARSAV DA TWİTTER'DAN DUYURDU

* Mahkemenin verdiği iptal kararı YARSAV'ın twitter hesabından da şöyle duyuruldu:

 

Sayın Başbakan’ın soruşturma izni vermediği MİT görevlilerine İdare Mahkemesi kararıyla soruşturma izni verildi. Mehmet ALTAN’a ait telefonların MİT tarafından terör örgütü üyesi gibi gösterilip sahte isimle yapılan başvuru sonucu dinlenilmesi üzerine, Ankara İdare Mahkemesi, MİT mensupları hakkında sayın Başbakan tarafından soruşturma izni verilmemesi işlemini bugün iptal etti. MİT mensupları, “resmi evrakta sahtecilik”, “haberleşme ve özel yaşamın gizliliğini ihlal” ve “görevi kötüye kullanma” ile suçlanıyordu. Buna göre Mehmet ALTAN’ı kod adı vererek dinleyen MİT görevlilerine soruşturma izni İdare Mahkemesi tarafından verilip yargılama yolu açıldı."