Beyar ÖZALP
Şırnak

Cizre’de 14 Ocak’ta, 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ı öldürmekle suçlanan polislerin yargılanmasına devam ediliyor. Bugün görülen davada, tutuksuz sanıklardan polis H.V.'nin ifadesi alınırken diğer tutuksuz sanıklar salondan çıkarıldı. İfade alınmadan önce konuşan Mahkeme Başkanı, baroların SEGBİS'i (Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi)  eleştiren bir basın açıklaması yaptığını, SEGBİS'te yaşanan sorunları Adalet Bakanlığı yetkililerine ilettiğini, sorunun çözülmemesi halinde Bakanlığın adının kötüye çıkacağı uyarısında bulunduğunu belirtti.

İfade veren tutuksuz sanık H.V, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek ek ifadesinde anlattığı gibi, çocukların ilk olarak kendilerine şakayla taş attığını ancak daha sonra olayı ciddiye alarak taş atmaya devam ettiklerini söyledi. H.V. şöyle devam etti: "Biz de unsur amirimizin emriyle birer gaz attık. Amirimiz ikinci kez gaz atmamızı istedi. İkinci gazı ben atmadım ancak tutuklu sanık M.N.G., aracın içinde olan bana ait silahı alıp hedef gözetmeksizin çocuklara doğru ateş açtı. Bu esnada askeri araçlar da bölgeden geçiyordu ve o araçlardan da çocuklara gaz atıldı. Daha sonra bir çocuğun yere düşüp hastaneye götürüldüğünü gördük. Olay esnasında hiçbir şekilde yüzümü kapatmadım ve yürüyerek askeri karakola döndüm. Tutuklu sanık M.N.G. benden sonra geldi ve bazı gaz fişeklerini karakol bahçesindeki taşın altına sakladı. Daha sonra, unsur amirizimizin aramasıyla 3 komiserimiz karakola geldi. Amirimiz olayı anlattı ve dinlenmek için tank taburuna döndük. Orada unsur amirimiz olayla ilgili görüntülerin olduğunu söyledi. Perşembe günü karakola gittik. Karakolda unsur amirimiz rütbelilerle birlikte bir odaya girip görüntüleri izledi. Odadan çıktıktan sonra, görüntülerin sorun teşkil etmediğini ve olayın kapanacağını söyledi. Bizlere daha sonra araç içindeki görüntülerin de olduğunu ve bunların cumhuriyet başsavcılığına iletildiğini söyledi. Tutuklu sanık M.N.G. herhangi bir sorun olması halinde tüm gerçekleri anlatacağını ifade etti."

İfadesine devam eden H.V., tüm emirleri amirlerinden aldıklarını, amirlerin talimatıyla delilleri de gizlediklerini söyledi. H.V., “Emirleri amirlerimizden aldığımız için tüm delilleri gizledik. Ben silahımdaki fişekleri eksik vermiştim. Herhangi bir tutanak da imzalamadım. Daha sonra bu durumu amirlerime söylediğimde, ‘Sen merak etme, biz senin yerine tutanak tutup imzaladık’ dediler. Ve o tutanağa göre silahımdaki fişekler tamdı. Amirlerimiz tüm bunlardan dolayı herhangi bir sorun yaşamayacağımızı söylemişti” dedi.

Olayın ardından tutuklu sanık M.N.G’nin ‘bir sorun olursa ben suçu kabulleneceğim’ dediğini ancak daha sonra konuşmadığını belirten H.V. “Ben de bu yüzden ilk ifademi değiştirerek o gün olanları anlattım” dedi.

Nihat'ın hayatını kaybetmesinin ardından ilk olarak H.V. tutuklanmış, daha sonra verdiği ifadede M.N.G’nin Nihat Kazanhan’ı vurduğunu anlatınca tahliye edilmişti.

Duruşma 2 Temmuz'a ertelenirken tutuklu M.N.G.'nin tutukluluğunun devamına karar verildi. Tutuksuz sanıkların tutuklanması talebi reddedildi.

BAROLAR: SEGBİS, ADİL YAGILAMAYI ORTADAN KALDIRIYOR
Bitlis Baro Başkanı Enis Gül: Dün SEGBİS'in çalışmamasından kaynaklı çok büyük sıkıntılar yaşadık. Adalet Bakanlığı, SEGBİS ile hızlı ifade ve yargılama yaptığını belirterek kendisini AB'ye övüyor ancak SEGBİS ile adil yargılama hakkı ihlal edilmektedir. Bu davada, sadece mahkeme esnasında değil savcılık soruşturmaları esnasında da sanık ifadeleri SEGBİS'le alındı. Bu durum yasalara aykırıdır ve adil yargılamayı etkilemiştir. Soruşturma dosyasının etkili bir şekilde hazırlanmasına engel olmuştur. Bu nedenle dosyanın eksik soruşturmayla açıldığını düşünüyoruz. Özellikle, Cizre'de, Nihat Kazanhan öldürülmeden önce bir ayda 6-7 çocuk katledildi. Birileri burada Kürt çocuklarını örgütlü olarak öldürrerek bir provokasyon içerisinde olduklarını göstermiştir. İlginç olan, o dönem bir paralel yapıdan bahsedildi ancak örgütten bahsedip soruşturmada örgütü yazmayarak hiçbir şekilde etkili bir soruşturma yapılmamıştır. Adil yapılmayan bu yargılama sonucunda savcılık görevini en baştan beri ihmal etmiştir.
Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Sabit Aktaş: Dün SEGBİS'ten kaynaklı çok büyük sıkıntılar yaşadık. Bu sıkıntıları sadece biz değil mahkeme heyeti de yaşadı. En etkili sorularımızda ve sanığın sıkıştığı esnalarda bağlantı kesiliyordu. Bunun birçok kez tekrarlanması  nedeniyle kasti olarak yapıldığını düşünmeye başladım. Sorularımızı ciddi bi şekilde soramadık. Savının ilk defa soruşturma esnasında sanık ifadelerini SEGBİS'ten aldığına şahit oldum. Mahkeme bunu güvenlik gerekçesine bağladı ancak talimatlara göre, sanıklar gelemediği durumda SEGBİS'le ifade alınır, güvenlik bahanesi geçerli değildir. Bu bölgede istediği herşeyi yapabilen devlet iki polisi mi koruyamayacak? Buradaki diğer polisler nasıl korunuyor o zaman? Çocuk Hakları Merkezi olarak, bu tür davaların takipçisi olacağız ve gerekli herşeyi yapacağız.
Manisa Barosu'ndan Pınar Kına: Bundan bir ay önce, Ankara'da çocuk haklarıyla ilgili bir çalıştay yaptık. Bu çalıştayda Şırnak'taki meslektaşlarımızın bizi dosya hakkında bilgilendirmesi sonrası, barolar olarak davaya müdahil olup destek vermeye karar verdik. Burada bir çocuk katledilmiştir. Çocuk hakları ihlal edildiği için davayı takip ediyoruz. SEGBİS tam olarak bir facia idi. Doğrudan soracak birçok sorumuz varken sorularımızı soramadık. Mahkeme heyeti, tutumuyla ya davayı Cizre'den alın ya da SEGBİS'e razı oluna getirdi. Bize bir nevi 'ölmek istemiyorsanız sıtmaya razı olun' dedi. Bizler de davanın Cizre'de görülebilmesi için her türlü sakinliğimizi korumaya devam edeceğiz.
Bursa Barosu'ndan Pelin Yılmaz: Bugün barolar olarak burada olmamız, bölgede çok sık karşılaştığımız bir durum değil. Daha önce Balıkesir'de Abdullah Cömert davalarına katıldık. Cizre'de çocuk haklarına karşı büyük ihlaller bulunmaktadır. Nihat'ın öldürülmesi de bir çocuk hakkı ihlalidir. Bu nedenle buradayız. İfadelerin SEGBİS'le alınması çok büyük sorunlara neden olmaktadır. Yargılamanın doğru yapılması için sanıkların burada olması gerekmektedir. Adil ve doğru bir yargılama yapılabilmesi için Şırnak Barosu ile dayanışma içindeyiz. Birlikten kuvvet doğar. Barolar olarak buradaki birliğimiz, adil bir yargılamayı getirecektir.
Evrensel