Askeri Casusluk davasında bütün sanıklar beraat etti. Mahkeme başkanı, "Bu davaların adı bana göre ‘Askeri Casusluk’ değil ‘dijital terör’ davası olmalıydı" diye konuştu.

İstanbul'da görülen 2 ayrı Askeri Casusluk davası, önce birleştirildi, ardından 2 davadaki toplam 56 sanık beraat etti.

Aldıkları mahkûmiyet kararları Yargıtay tarafından bozulan 14 sanık ile Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali” kararı verdiği 44 sanıklı İstanbul Askeri Casusluk davasında dün karar çıktı.

Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ilk olarak aralarında emekli Tuğamiral Şafak Yürekli, emekli Albay İbrahim Sezen ve eski TÜBİTAK Güvenlik Daire Başkanı Yücel Çipli’nin de bulunduğu 14 sanıklı dava görüldü.

Savcı Sezai Öztürk, Yargıtay’dan dönen dosyanın, 44 sanığın yeniden yargılandığı “ana dava” ile birleştirilmesini talep etti. Mahkeme de dosyaları birleştirdi. Birleştirme kararı üzerine, 2 kişinin 2 davanın da sanığı olması nedeniyle sanık sayısı 56’ya düştü.

"Askeri Casusluk" değil, dijital terör

Bazı sanıklar ise bu dava nedeniyle mesleklerinden olduklarını belirterek, “Biz ordunun içinde olsak da olmasak da bu hain çete ile mücadelemiz devam edecek. TSK içindeki bu yapının ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Genelkurmay içindeki vatan hainlerinin bulunmasını talep ediyoruz” dedi. Mahkeme Başkanı Selçuk Kaya kararını açıklamadan önce, “Bir dünya rekoruna imza atmıştık. 10 gün içinde onlarca, yüzlerce casus yakalamıştık. Geldiğimiz noktada ülkemizi bu rekordan ettik. Bu davaların adı bana göre ‘Askeri Casusluk’ değil, ‘dijital terör’ davası olmalıydı” dedi. Bahkeme Başkanı, büyük alkış alan konuşma sonrasında tüm sanıkların tüm suçlardan beraat ettiğini ve daha önceki mahkeme kararının kesinleşen kısmının da iptal edildiğini açıkladı.

Deliller güvenilir değil

Sanık avukatlarından Hüseyin Ersöz, dijital delillerin hukuka aykırı alındığını bildirdi. Avukat Kemal Yener Saraçoğlu da “Dijital verilerin el koyma anında imaj alınma işlemi yapılmamıştır” dedi.

Savunmaların ardından Savcı Öztürk tüm sanıklar hakkında “haksız çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, yönetmek, üye olmak, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek, yasaklanan bilgileri temin etmek, siyasal veya askeri casusluk kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme ve ele geçirme, konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması” suçlarından beraat talep etti.

Yeniden söz verilen avukatlar ve sanıklar ise hukuka aykırı delil oluşturan kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Sanıklardan Esin Tolga Uçar TSK içerisinde bulunan gizli belgeleri çalıp suçu kendilerine atanlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ederken, sanık Mehmet Koray Eryaşa da Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı ve Adli Müşavirliği çalışanları hakkında “sahte belge üretmek” suçundan şikâyetçi olacağını söyledi.

Sanık teğmenler de dava nedeniyle mesleklerinden olduklarını belirterek, “Ordunun içinde olsak da olmasak da bu hain çete ile mücadelemiz devam edecek. TSK içindeki bu yapının ortaya çıkarılmasını istiyoruz” diye konuştu.