Davanın 2 numaralı sanığı Narin Korkmaz’ın baba evinde yapılan aramalarda, polisin evin üst katına, kimsenin olmadığı sırada “elinde siyah poşetle” çıktığı, alt kattaki aramaların ardından ise delillerin bu poşet içinde bulunduğu anlaşıldı. Bu durum, mahkeme başkanı tarafından, “57. saniyeye dikkat” uyarısıyla izlettirilen arama CD’lerine yansıdı.

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dünkü duruşmasında davanın 1 ve 2 numaralı sanıkları Bilgin Özkaynak ile Narin Korkmaz’ın evlerinde arama yapan polisler dinlendi. Özkaynak’ın Sapanca’daki çiftlik evinde yapılan aramaya katılan ilçe polisi Ahmet Nafiz Edip, İzmir’den gelen operasyon polislerinin arama sırasında Sakarya ve Sapanca polisini yanlarına yaklaştırmadığını vurgulayarak, dijital materyalleri evde bulunurken görmediğini söyledi. Dijitallere ilişkin tutanağı ise dikkat etmeden imzaladığını dile getirdi.

Narin Korkmaz’ın, Pamukkale Üniversitesi’nde okurken Denizli’de kaldığı sırada İzmir’deki baba evindeki aramaya katılan polisler Yaşar Güzel ve Hanefi Aydın ayrı ayrı tanıklık yaptı. Güzel, Korkmaz’ın evine 7-8 kişilik ekiple gittiklerini, kendisinin de aramayı görüntüye almakla görevli olduğunu belirtti. Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş, Güzel’e, polis ekibinden birilerinin aramaya başlanmadan suç unsuru olarak gösterilen materyallerin bulunduğu üst kata çıkıp çıkmadıklarını sordu. Tanığın “hatırlamıyorum” yanıtı üzerine Kızıltaş, arama görüntülerini salondaki televizyon ve perdelere yansıtarak izletilmesini istedi. Kızıltaş, görüntüler oynatılmadan önce “Özellikle 57. saniyeye dikkat edin” diyerek duruşma salonundakileri uyardı. Kızıltaş’ın dikkat çektiği saniyelerde, evin üst katındaki kişileri aşağıya çağrıldıktan sonra bir polis memuru elinde “siyah poşetle” merdivenlerden üst kata çıkıyor. Polis daha sonra “poşetsiz” aşağıya iniyor. Ardından polisler alt katta aramaya faaliyetine başlıyor. Daha sonra üst kata çıkan polisler “siyah poşet” içinde suçlamaların kaynağı “delilleri” buluyor.

Sık sık üst katta kimsenin olmadığını ve polisin hala aşağıya inmediğini vurgulayan ve tanığa sorduğu “Arkadaşınız yukarıda ne yapıyor?” sorularına doyurucu yanıt alamayan Mahkeme Başkanı Kızıltaş, görüntülerin izlenmesinin ardından “eli poşetli polisin” tespit edildiğini, adının Ali Bekar olduğunu açıkladı. Bekar ile evdeki aramayı yöneten Emniyet Amiri Yaser Özoğul’un telefonla aranmasını istedi. “Paralel operasyon” kapsamında görevden atıldığı anlaşılan Özoğul, avukatıyla görüştükten sonra mahkemeye gelebileceğini bildirdi. Ağrı’ya “sürüldüğü” kaydedilen Ali Bekar’a ise ulaşılamadı.

KUMPAS KANITLANDI

Sanık avukatlarından Muzaffer Sevgi Sakarya, son duruşmada “kumpasın kanıtlandığını” söyledi. Sakarya, “Biz baştan beri dijital materyal bulunduğu ileri sürülen evlerdeki aramaların usulsüz yapıldığını, bunların o kişileri ait olmadığını belirtmiştik. Kendimize o kadar güveniyorduk ki, mahkemenin başından beri DNA ve parmak izi incelemesi talep ediyorduk. Deliller toplandıkça haklılığımız ortaya çıkıyor. Mahkemede izlenen görüntüler, kumpasın açık kanıtıdır. Oraya bir materyal yerleştirilmiştir, diğer sanıkların evlerinde olduğu gibi, daha sonra bulunmuştur. Bu kumpasın açık ve görüntülü bir delilidir” diye konuştu.

'TEMİZ' DELİLLER!

Öte yandan davanın önceki günkü duruşmasında Üstteğmen Onur Süer’in Marmaris’teki evinde yapılan aramaya katılan başpolis Adem Demir, sonradan emniyet müdürlüğüne terfi eden Mehmet Emin Çakıcı’nın kendilerini aramada buzdolabı ve televizyonun arka taraflarını kontrol etmeleri için yönlendirdiğini söyledi. “Buzdolabı sözünü özellikle mi vurguladı?” sorusuna “evet” yanıtı verdi. Arkadaşlarının buzdolabını çektiğini, kendisinin de burada kılıf içindeki hard diski bulduğunu söyledi. Soru üzerine harddiskin, tozlu ortamdan etkilenmemiş biçimde “temiz” olduğunu dile getirdi. Demir, “Onur Süer bizden, imaj alınmasını istedi. Ama biz ‘teknik imkanımız yok’ diye kabul etmedik. Ardından bize refakat eden jandarma ekibi, kendi birimlerinde imaj cihazının olduğunu ve yardım edebileceklerini söyledi. Amirimiz Mehmet Emin Çakıcı ise savcıyla konuşacağını söyleyip dışarıya çıktı. Döndüğünde ise, izin vermediğini söyledi, harddiski alıp ayrıldık” dedi.

Süer’in ev sahibi olan Ayşe Akman da, talimatla Marmaris’te verdiği ifadede, Süer’in evde olmadığını söylemesine karşın polislerin eve girdiğini bildirdi.