Söze kamudan ihraç edilenlerle başlayalım. Türkiye 15 Temmuz 2016’dan bu yana olağanüstü bir dönemden geçmektedir.

On binlerce insan hakkında ağır suçlamalarla ceza davaları açıldı, on binlercesi tutuklandı.

On binlerce insan kamu görevinden ihraç edildi. Öyle ki karı koca çalışanlar bir sabah kalktıklarında artık işsiz kaldıklarını öğrendiler.

Göz yaşları sel oldu.

Sabaha karşı beni arayanlar, sabah 08’de gelip ofisin merdivenlerinde oturup ofisin açılışını bekleyenler oldu.

İnsanlar karşımda oturup ağladılar, “avukatlar bizi vatan haini diye ofislerinden kovuyorlar, biz vatan haini değiliz. İşsiz, aşsız kalmaktan daha fazla bu vatan haini, terörist sözü bizi kahrediyor” diyorlardı.

Kim masum?

Kim suçsuz?

Kim vatan haini?

Kim terörist?

Biz elbette bu soruların net cevabını bilemeyiz ama o günler birçok masum insanın boşu boşuna çile çektiğini, eziyet çektiğini gördük. Zaman bizi doğruladı. İşte Mor Beyin ve daha niceleri.

CGNAT kaydı olan herkes bylock kullanıcısı ve FETÖ Terör örgütü üyesidir görüşünden, CGNAT sadece bir üst veridir, tek başına kişinin bylock kullanıcısı olduğunu gösteren kesin delil değildir anlayışına gelindi.

Daha birçok alanda bir hayli mesafe kat edildi; Aktifsen, Bankasya, FETÖ ile iltisaklı kurumda çalışma, derneklere yardı, gazete dergi aboneliği v.s gibi..

Bütün bunlar hukuk mücadelesi ile Koray Peksayar ve diğerleri gibi gerçeği arayan, adaleti arayan insanların gayretleri ile oldu.

Dünü unutmamalıyız, gelinen aşamayı küçümsememeliyiz.

AİHM başvuruları ret edildi, acaba 115 bin başvuru AİHM’e gitmeseydi Venedik Komisyonu Raporu çıkar mıydı? Bugün eleştirdiğimiz OHAL İnceleme Komisyonu bile olmayabilirdi.

Ayrıca bütün bunlar Türkiye’de eksik de olsa ağır aksak da yürüse hukukun olduğunun kanıtıdır.

Biz suçsuzların aklanmasını ve görevlerine geri dönmesini talep ediyoruz.

Dışarıdan dayatmalarla, Trump gibi delilerin tehditleri ile bizim ülkemize adalet gelecekse gelmesin. Bu ülke iyisi ile kötüsü ile bizim, başka Türkiye yok..

Bugün hala savunma eksiklerinden, başka nedenlerle binlerce insanın hapiste olduğunu biliyoruz. Burada bütün kabahat adalet sisteminde değil.

İsim vermeden canlı bir örnek vereceğim.

Dekan yardımcısı, 22 aydır cezaevinde. Bir süre avukat istemedi, sonra CMK avukatı ile anlaştı. Delil olarak bylock var, dijital incelemede telefonunda bylock kalıntısı tespit edilmiş, Kimse Yok mu Derneğine yardım..

7 yıl 6 ay ceza aldı.

İstinaf Dilekçesini inceledim, baktım dilekçede oradan buradan bir yığın alıntı var, dilekçe açıklayıcı olmaktan uzak, hatalarla dolu, dilekçe hukuk dili ile yazılmamış, sonuç istem bölümü çok kötü, sordum bu dilekçeyi avukat mı yazdı. Önce evet dediler, sonra itiraf ettiler, sanık kendisi yazmış.

Dosyayı inceledim, bylock için yeterli teknik veri yok. Bize göre adam boşu boşuna içeride..

Hala avukat istemiyor.

Neden?

Çünkü adamın akademik kariyeri var, hukukun üstesinden geleceğini düşünüyor.

Bir hukukçu bir mimarın, doktorun, ziraat mühendisinin işini yapmaya soyunmaz ama herkes hukukçuluğa az çok adaydır.

Bu bizim ülkemize özgü bir durum, bir Fransız, bir Alman böyle düşünmez, hukukun ciddi bir iş olduğunu bilir.

Bu örnek tek değil, yüzlerce, bu nedenle tek kabahati adalet sistemine yüklemek haksızlık..

Herşeyden önce konu ile ilgili herkes zorlu bir süreçten geçildiğini kabul etmeli. Masumlar, haksızlığa uğrayanlar eninde sonunda haklarına kavuşacaksa bu hukuk mücadelesi ile mümkün olacaktır. Yukarıda bu davalarda nereden nerelere gelindiğini özetlemeye çalıştık.

Sonuç olarak biz diyoruz ki;

Ceza davalarında güven duyduğunuz hukukçularla çalışın.

İstinaf ve Yargıtay aşamaları en az Ağır ceza mahkemeleri kadar önemlidir. Hukuk mücadelesi her aşamada sürdürülmelidir.

Kamudan ihraçlar

Bu konuda çok yazıldı, biz de yazdık başkaları da yazdı.

OHAL bitti, normal hukuk yolları denenmeli, genel görevli idare mahkemeleri ve devamı idari yargı, AYM..

OHAL sonrası birkaç yazı yazdım, tekrara girmek istemiyorum, linkleri buraya koyacağım, bu yazılar ile ilgili sorularınızı iletişim araçları ile bize iletebilirsiniz.

En önemli soru

Normal hukuk yollarından bir sonuç alabilir miyiz?

Biz normal hukuk yollarına başvurmak anayasal hakkınız diyoruz bir taahhütte bulunmuyoruz.

Ekonomik durum nedeniyle normal hukuk yollarına gidemeyebilirsiniz, bir şey diyemeyiz.

Ya kabul eder oturursun ya da gerçekten masum isen sonuna kadar gidersin.

Kesinlikle biz hiç kimseye davalarınızı bize verin demiyoruz, demeyiz, diyemeyiz. Türkiye’de aktif avukat- sayısı yüz bine yakın, biz hukuk mücadelesi hukukçularla verilir, güvendiğiniz avukatlarla yürüyün diyoruz.

Adaletli günler dileğiyle.

OHAL İnceleme Komisyonu Çare mi?

http://www.adaletbiz.com/guncel/ohal-inceleme-komisyonu-care-mi-h218056.html

OHAL sonrası İdare Mahkemelerine gidilebilir mi?

http://www.adaletbiz.com/gundem/ohal-sonrasi-idare-mahkemelerine-gidilebilir-mi-h217586.html

OHAL'in kalkmasının ceza ve hukuk davalarına etkileri

http://www.adaletbiz.com/ceza-hukuku/ohal-in-kalkmasinin-ceza-ve-hukuk-davalarina-etkileri-h215779.html

Av. Rahmi Ofluoğlu

Biz 

rahmiofluoglu.wordpress.com